İsrail Gönüllülerin Özel Eşyalarını İade Etmemiş

Mavi Marmara gemisinde bulunan aralarında yaralılarında olduğu 3 gönüllü ve gemi çalışanı, memleketleri Samsun'a dönerken, sevgi gösterisiyle karşılandı.

İsrail komandolarının gemiyi işgal etmesi sırasında ayağından kurşunla yaralanan Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği (DOST-DER) Başkanı Hüseyin Mutlu, gönüllü Selim Sarper Yıldız ve gemi makine dairesinde reis olarak çalışan İsmail Demir, İsrail'in sınır dışı etmesinin ardından İstanbul'dan memleketleri Samsun'a geldi. Site Camiİ'nde cemaatle öğle namazını kılan 3 kişi vatandaşların sevgi seliyle karşılaştı. Gemide bulunanlara sarılan vatandaşlar gözyaşı döktü, mücadelelerinden dolayı tebrik etti.
Namaz sonrasında İsrail askerlerinin öldürdüğü yardım gönüllüleri ve Türkiye'de terör örgütü sonucu şehit edilen askerler için gıyaplarında cenaze namazı kılındı. Bayanlarında katıldığı cenaze namazında dua edildi, gözyaşı döküldü. Ayağından yaralanan Hüseyin Mutlu, oturarak duaya eşlik ederken, Filistin bayrakları taşındı. İsrail devletinin katliamlarına lanet yağdırılırken hüzünlü anlar yaşandı.
Cenaze namazı sonrasında açıklama yapan DOST-DER Başkanı Hüseyin Mutlu, gemide yaşadıklarını anlatırken zaman zaman durakladı, gözyaşı döktü. Gemide kantin ve yemekhanede kullanılan bıçakların dışında hiçbir kesici delici aletin silahın bulunmadığını, İsrail devletinin bunları silah olarak göstermesine anlam veremediklerini belirten Mutlu, gemide sadece insani yardımların bulunduğunu söyledi.
Gemide her dini görüşten yaşlı, genç ve çocuk, sivil toplum kuruluş temsilcilerinin bulunduğunu dile getiren Mutlu, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Terörist eylem, saldırı, savaş eylemleri için oraya gitmiyorduk. Yaralanmış, annesini, babasını kaybetmiş, minik çocuklara yardım götürüyorduk. Bu kadarlık insani bir yardımı bile İsrail engellemeye çalıştı. Ellerinde bıçak bile bulunmayan biz, etten duvar örerek yardım emanetlerini korumaya çalıştık. Onun haricinde yapabileceğimiz en ufak bir şey yoktu. Deniz yoluyla gemiye çıkmaya çalıştılar, itfaiye hortumlarıyla su sıkarak, çöp sepetleri atarak püskürttük. Buna karşılık kurşun sıktılar.
Helikopterlerle tam donanımlı, uzun kısa namlulu silahlar, bombalarla donanımlı komandolar gemiye havadan inmek istedi. İplerini çekerek engellemeye çalıştık. Yere inenler etkisiz hale getirilerek geminin alt tarafına götürüldü. Biz güvertede kalarak mücadelemizi sürdürdük. Peş peşe gelen helikopterlerin ardından yüzlerce asker gemiye çıktı. 16 kişilik ölüm listeleri ellerindeydi. Masum insanları burada da öldürdüler."
Yardım gönüllüleri olarak suç duyurusu çağrısında bulunduklarını vurgulayan Mutlu, şöyle konuştu: "Bizi tutuklayıp gemiyi teslim ettikten sonra bütün şahsi eşyalarımız, bilgisayarlarımız, fotoğraf makineleri, kameralarımız, VİSA kartlarımız, giysilerimiz, hard disklerimiz yani tüm şahsi eşyalarımız alındı. Hiçbiri geri iade edilmedi. İsrail devleti katilliğin ötesinde yapmış olduğu bu korsanlıkla bizden gasp ettiği tüm değerler, hasarlar ve zararlardan dolayı ilgili tüm makamlara suç duyurusunda
bulunuyoruz."
Daha sonra derneğe gidilerek burada merak edilenler vatandaşlara anlatıldı.