Numan Kurtulmuş: Eksen tartışması kendi medeniyetinden uzaklaşmanın tezahürüdür
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye'de bir süredir devam eden 'Eksen Kayması' tartışmalarının sebebinin İslam dünyasında kendi
D-8 (Devaloping Eight - Kalkınmakta olan 8 Ülke) kuruluşunun 13. yıldönümü dolayısıyla Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen törenle kutlandı. Programa Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan, Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, ESAM Genel Başkanı ve eski Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, eski Adalet Bakanı Şevket Kazan ve D-8 üyesi ülkelerin büyükelçi, konsolos ve temsilcileri katıldı. 54. Hükümet'in Başbakanı Necmettin Erbakan salona alkışlarla girdi. Erbakan ardından kendisine ayrılan yere oturdu. Kur'an-ı Kerim Tilavetiyle başlayan program açılış konuşmalarıyla devam etti.
Programda konuşan SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, dünyanın son yıllarda zor ve önemli günlerden geçtiğini söyledi. Sadece bölgenin değil tüm dünyanın zor bir dönemden geçtiğini aktaran Kurtulmuş, bu günün problemlerinin tüm dünyayı etkileyecek düzeyde küresel sorunlara dönüştüğüne dikkat çekti. Dünya'da soğuk savasın sona ermesinin ardından iki kutuplu dengenin bozulduğunu ve çok daha fazla ülke ve bölgenin içine girebileceği yeni bir küresel bir yeni denklemin kurulma aşamasına geldiğini aktaran Kurtulmuş, Türkiye ve İslam dünyasının yeni denklem içinde yer alacak en önemli aktörlerin başında geldiğini söyledi.
İslam dünyasının içinde bulunduğu problemleri 4 ana başlıkta sıralayan Kurtulmuş, bunlardan birincisinin İslam dünyasındaki siyasi irada zaafı olduğunu dile getirdi. İslam dünyası halklarının bu açıdan yöneticilerine göre yıllarca ileride olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Birçok örnek verilebilir. Ancak bakın şu günlerde Kırgızistan'da kan gövdeyi örtüyor. İslam dünyası hiç bir şekilde Kırgızistan'daki olaylarla ilgisi yokmuş gibi davranmakta en ufak bir adım atmaya yanaşmamaktadır. Yemen'deki problemlere bütün İslam dünyası seyirci kalmaktadır. Mavi Marmara olayından 8 gün sonra İslam Konferansı Örgütü toplanabilmiş orada da sadece sosyal bir gözlemci mahiyetinde anlamsız bir takım kınama cümleleri dışında bir şey ortaya koyamamıştır." Şeklinde konuştu.
İslam dünyasının bir diğer sorunu ise kendi medeniyetinde uzaklaşma hastalığı olarak nitelendiren Kurtulmuş, 'Türkiye nereye dönsün?' ve 'Eksen Kayması' tartışmalarının da bu hastalığın bir tezahürü olduğunu belirtti. İslam dünyasının önemli sorunlarından bir tanesinin de emperyalizmin baskılarından kurtulamamak olduğunu dile getiren Kurtulmuş, İslam dünyası kuruluşlarının emperyalizmin telkinlerinin etkisi altında kaldığını ifade etti.
Problemlerden bir tanesinin de kendi arasındaki ilişkilerdeki zayıflık ve irtibat eksikliği olduğunu aktaran Kurtulmuş, "Siyasi, ticari, kültürel, askeri, teknolojik anlamda İslam dünyası arasındaki ilişkiler beklenen ümit edilenin çok altındadır. Bunun temel sebebi de İslam dünyasındaki özellikle siyasi ve iktisadi elitlerin zihin dünyasındaki bariyerlerin aşılmamış olmasından kaynaklanıyor.
İslam dünyası ülkelerinin sözlerinin uluslar arası alanda sözünün geçmediğine dikkat çeken SP Lideri Kurtulmuş, bunun için güçlü ekonomi, güçlü demokrasi, teknoloji ve savunma sanayinde güçlü olamaya bağlı olduğunu dile getirdi.
Teknoloji ve savunma sanayinde geri kalışın İslam dünyasının en önemli sebeplerinden birisi olduğunu bildiren Kurtulmuş, "Uçaklarınız kendiniz yapamıyorsanız montajını yaptığınız uçaklarınızın yazılım sisteminizi siz yapamıyorsanız. Uçaklarınızı Amerika'da, tankları İsrail'de modernize ediyorsanız, Mavi Marmara katliamından sonra 'İsrail özür dilesin' sözü kuru sıkı bir palavrandan başka hiçbir anlam ifade etmez." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de 1960 askeri darbesi, 1971 muhtırası, 12 Eylül askeri darbesi, 28 Şubat post modern darbesi, 27 Nisan E- muhtırasının Türkiye'yi dışa karşı savunma görevi olan TSK'nın iç politikaya müdahale ettiği dönemler olduğunu belirten Numan Kurtulmuş, "Asker sivil işlikleri doğru kurulabilmiş siyaset asker ilişkileri doğru kurulabilmiş, TSK siyasete müdahale etmeden kararlı durduğu bir Türkiye kurulmuş olsaydı ne 12 Mart, ne 28 Şubat, ne 27 Nisan olurdu. Ama bu gün Türkiye yüzde 100 yerli uçak ve roketlerine sahip olurdu. Bun yapamadığınız takdirde sizin demokrasi ve teknoloji eksikliğiniz ortada duracaktır." şeklinde konuştu.
Bütün İslam ülkelerinin ortak problemlerinden bir tanesinin de dış politika kurgusu zafiyeti olduğunu vurgulayan Numan Kurtulmuş, "Soğuk savuş durumunda bütün İslam ülkeleri bir kısmı Rusya bir kısmı ABD'nin çevre ülkeleri olarak hareket etmiş soğuk savasın sona ermesinden sonra İslam dünyası olarak oluşturdukları bir uluslararası ilişki kurgusuna sahip olamamışlardır. Türkiye'deki eksen tartışmalarının bir yerde geldiği nokta budur. İslam dünyası dış politikada ortak bir merkez inşa etmek zorundadır. Eğer bunu yapamazsak çok açık söylüyorum Türkiye'deki eksen tartışmaları devam eder Endonezya'nın, Pakistan'ın ekseni ne olsun tartışması devam eder. Bizim yönümüz doğu, batı, kuzey güney Amerika Rusya'ya değil kendi dünyamıza medeniyet havzamıza döndürmek ve orada güçlü bir dünyayı oluşturmak zorundayız." dedi.