Mithat Günaydın, Hekimlerinin Sorunlarına Çözüm İçin Destek İstedi
Türk Tabipler Birliği (TTB) Samsun Büyük Kongre Delegesi Yrd
Uzun süredir her kurumda çalışan hekimlerin sorunlarını incelediklerini, sağlık politikalarının içinde hekimin adının olmadığını hatırlatan Dr. Günaydın, bu nedenle sağlıkta yapılan reformların ilerleyemeden gerilediğini söyledi. " Hizmet edeni mutlu etmeden hizmet alanın mutlu olamayacağını" belirten Dr. Günaydın, "Tam Gün Yasası ile hekimlerin mevcut özlük haklarında düzelme olmadı. Performansa dayalı döner sermaye uygulaması tıp fakültelerinde öğretim üyeleri için uygulanamaz ve kabul edilemez. Aile hekimlerinin, acil hekimlerinin çalışma şartlarının düzeltilmesi gerekli. Asistan hekimlerin eğitim ve çalışma şartlarında yeni düzenlemeler yapılmasının gerekli" dedi.
Kendileri tarafından asistanların sorunlarının da değerlendirildiğini ifade eden Dr. Günaydın, "İlk kez biz bir asistanı yönetim kurulunda asistanları temsil için aday gösterdik. Büyük kongre delege aday listesini de bu hassasiyetle, her kurumdan, herkes tarafından sevilen, herkesi kucaklayan hekimlerden seçtik. Amacımız, hekimlerin özlük haklarının takipçisi olmak. Kamu Hastaneleri Birliği ve Tam Gün Yasası gibi hekimleri doğrudan ilgilendiren yasalar yürürlüğe sokulurken, Sağlık Bakanlığı hekimleri haksızlığa uğratarak, özlük haklarında gerçekte hiçbir iyileşme yapmadı. Hekimlerin en önemli sorunları; mesleki saygınlığın azalması, emekliliğe yansımayan sanal gelir kalemlerinden ücret almaları, yeni TCK ile gelen mesleki sorumluluk yükünün ağırlığı, yıpratıcı ve yoğun çalışma ortamının yarattığı bitkinlik sendromu (anti-sosyal yaşam). Öğretim üyeleri için tespitlerimiz ve çözüm önerilerini ise, performansa dayalı döner sermaye uygulaması tıp fakültelerindeki eğitim-öğretim sisteminin doğasına aykırıdır. Bu uygulama tıp fakültesi öğretim üyeleri için kabul edilemez. Öğretim üyesinin asli görevi öğrenci-asistan yetiştirmektir. Performans puanı için, hasta muayenesi ve ameliyatıyla uğraşmak öğrenci ve asistan eğitimini olumsuz etkileyecektir. Öğretim üyesi yetiştirdiği öğrenciden daha az gelir elde etmemelidir. Tıp fakültelerinde riskli hastalar takip edilmekte, komplike ameliyatlar yapılmaktadır. Yapılan bu tıbbi hizmetin karşılığı normal performansla ölçülmemelidir" diye konuştu.
Özellikle Tıp fakültelerinde öğretim üyesinin maaşının düzeltilmesi ve bununda ayrıca emekliliğe yansıtılması gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Mithat Günaydın, "Öğretim üyesinin puan peşinde koşturulmamalıdır. Tıp fakülteleri için 'SUT' ve 'Tam Gün Yasası'nda öğretim üyelerine yönelik yeni düzenleme yapılmalıdır. Öğretim üyeleri asistan eğitimi için yeterli zaman ayırmalıdır. Asistan hekimlerin çalışma ve nöbet saatleri uygun bir şekilde düzenlenmelidir. Klinik ve Temel Bilimlerde asistan karnesi uygulamasının takibi ve denetimi düzenli yapılmalıdır. Asistan eğitiminin ayrılmaz bir parçası olan rotasyonlar güncelleştirilmelidir. Bayan asistanlar için hamilelik ve sonrasında özlük hakları kullandırılmalıdır (doğum -süt izni gibi ).Yıllık izinler ikiye bölünebilmelidir. Asistanların döner sermaye gelirleri hekimlere yaraşır şekilde artırılmalıdır. Askerliğin tecil edilmesi asistanlık uzatma süreleri ile eşgüdüm halinde olmalıdır. Uzmanlık tezlerinin zamanında bitirilebilmesi için, bitirme dönemine girmiş asistanların iş yükü azaltılmalıdır" şeklinde konuştu.
Aile hekimlerinin de sıkıntılarını iyi bildiklerini ve çözüm bulunması için çalışacaklarını kaydeden Günaydın, "Tüm hekimler gibi aile hekimlerinin de özlük hakları korunmalı, geliştirilmeli ve emeklilik şartları iyileştirilmelidir. Aile hekimlerinin bilimsel gelişmeleri takip etmesi ve kendini sürekli geliştirebilmesi için kongre, eğitim ve araştırma faaliyetlerine katılmaları kolaylaştırılmalıdır. Aile hekimliğinin halkımıza ve diğer kurum ve kuruluşlara doğru tanıtılması için faaliyetler yapılmalıdır. Tabip odası olarak, hekimlikle ilgili diğer mesleki kuruluşlarla (aile hekimleri dernekleri ve federasyonu gibi) işbirliği ve dayanışma içinde olunmalıdır. Sağlık hizmetlerinin sunumunda birinci basamak çok önemli bir yere sahiptir ve Türkiye'de birinci basamak için en uygun model aile hekimliğidir. Aile hekimliğini destekliyoruz. Ülkemizde aile hekimliği; dünya örneklerine ve aile hekimliğinin bilimsel yapısına uygun bir şekilde uygulanmalıdır. Aile hekimlerinden görev alanı dışında (bürokratik işler, adli nöbetler, acil nöbetleri gibi) işler yüklenerek asli görevlerini yapmaları engellenmemelidir. Basamaklar arası uyum ve koordinasyon verimli hale getirilmelidir. Birçok ülkede meslek örgütleri, mesleki eğitimde Sağlık Bakanlığı'ndan bile daha fazla söz hakkına sahip iken, biz de neden hiçbir söz hakkı yok? Hiç düşündünüz mü? Bunun sebebi uzun süredir TTB (Türk Tabipler Birliği) ve tabip odalarının birçoğunun hekim hakları yerine başka işlerle uğraşmasının, yapılan her değişime baştan karşıyız diyerek, hekimler için elde edilebilecek fırsatların kaçırılmasının olmasıdır. Halbuki biz, Sağlık Bakanı ile ayda bir yemek yiyerek ülkenin sağlık politikalarını belirleyen bir TTB başkanı olması gerektiğine inanıyoruz" dedi.
Dr.Günaydın, onurumuz, özlük haklarımız için Samsun Hekim Platformu olarak göreve talip olduklarını söyleyerek, hekim arkadaşlarının 16 Mayıs 2010'da Ondokuz Mayıs Lisesi Konferans Salonu'nda yapılacak seçimde oy kullanmaya gelerek odalarına sahip çıkmalarını ve kendilerini desteklemelerini istedi.
Dr.Günaydın, Kendisinin başkanlığında oluşturdukları yönetim kurulu listesinde şu isimlerin olduğunu açıkladı:
"Yrd.Doç. Dr. Mithat Günaydın(OMÜ.Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi)
Dr.Halit Bozkurt (Aile Hekimi)
Dr.Hüseyin Şinaforoğlu(Mehmet Aydın Eğitim Arş.Hst. Acil Hekimi)
Dr,Ertan Sönmez (Gazi Devlet Hst. Acil uzmanı)
Dr.Mustafa Şen (Çarşamba Devlet Hastanesi)
Dr.Yusuf Köksal (Sağlık Müdürlüğü)
Dr.Esmeray Mutlu Yılmaz (OMÜ.Tıp Fak. Asistan)."