Cindoruk'tan Baykal'a destek

DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Balyoz Soruşturması kapsamında 78’i muvazzaf 95 askerin gözaltına alınmasının "devlet için çok önemli bir olay" olduğunu söyleyerek, "Bir ordu-yargı ihtilafının ortaya çıkmıştır. Bu ihtilafı çok derin buluyoruz" diye konuştu.

DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, partisinin GİK toplantısı öncesinde basına açıklamalarda bulundu. Türkiye’de Anayasa değişikliği ile eş zamanlı olarak çok önemli gelişmeler olduğunun altını çizen Cindoruk, "Bugün içinde bulunduğumuz şartlar halkımıza bir mutabakat bir uzlaşma ihtimali sağlayacak nitelikte değil" dedi. Bazı meselelerin fazlasıyla irdelemediğini savunan Cindoruk, Balyoz Soruşturması kapsamında 78’i muvazzaf 95 askerin gözaltına alınmasının "devlet için çok önemli bir olay" olduğunu söyledi. Cindoruk, "Bunun iki savcı tarafından yapılmış olması önemi azaltmaz, bu savcıların yetkilerini elinden alan bir Başsavcının bulunması da önemini azaltmaz, önemli olan bir ordu yargı ihtilafının ortaya çıkmasıdır. Bu ihtilafı çok derin buluyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bilhassa belli bölgelerde teröre karşı bir savaş içinde olduklarını biliyoruz. O bölgelerdeki komutanlar dahil bu önemli ölçüdeki tutuklamanın, gözaltına alınmanın bir Anayasa değişikliği sürecine isabet etmesine çok acı bir tesadüf olarak vurgulamak istiyorum" dedi.

"GENERALLER EMEKLİ-MUVAZZAF DİYE AYRILMAZ"

Cindoruk, devletin orgenerallerinin, generallerinin, "emekli-muvazzaf" diye ayrılamayacağını belirterek, "Generallik çok önemli bir görevdir. Osmanlı döneminden bu yana ‘paşa’ sözcüğünün altında bu önem yatmaktadır, o saygı yatmaktadır" dedi. Bazı generallerin, Genelkurmay başkanlarının da birbiriyle tartışmasını bu bağlamda üzüntü ile karşıladığını ifade eden Cindoruk, "Olmaması gerek bir olay, bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşanmamış bir aşama. Kendi aralarında tartışabilirler, kendi aralarında kurumsal yapıları vardır, oralarda görüş ayrılıkları olabilir ama kamuya yansıyacak biçimde ve kamuya yansıyacak biçimiyle de çok kabul edilebilir bir üslupla da yapılmış olmasını yakışık bulmuyorum. Ayrıca devler sırlarının, askeri sırların apaçık edilmesinde de çok dikkatli olunmalıdır" diye konuştu.
Olağanüstü yönetim, sıkıyönetim gibi haller olmadığı zaman yargı organları "tekil" olduğunu kaydeden Cindoruk, "Şimdi özel yetkili savcı, özel yetkili hakim kavramının etkili olmaya başladığını görüyoruz. Şu an Türkiye’nin olağanüstü halde olmadığına göre, bu özel yetkili savcı, hakim kavramları doğal yasama, doğal yargılama alanlarında bir olağanüstülük ortaya koymaktadır" dedi.

253. MADDE DEĞİŞTİRİLMELİ

Gizli tanıklık kurumunun da aynı niteliği taşıdığını, gizli tanıklığın Türk hukukunda bir uyuşma sağlamadığına dikkat çeken Cindoruk, "Gizli tanıklıkla, sanıklığın birleştiği davalarla karşılaştık. O nedenle Türkiye’yi normalleştirmek, bir Anayasa tartışması zemini oluşturmak istiyorsak, bu iki konudan da hukuk sistemini kurtarmak gerekiyor. O nedenle Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 253. maddesinde gerekli değişikliklerin yapılmasını temenni ediyorum" diye konuştu.

REJİMİN TARTIŞILDIĞI ORTAMA AYAK BASILIR

Cindoruk, böyle bir ortamda Anayasayı değişikliğinin "Türkiye’de rejim tartışmalarının yaşandığı bir ortama ayak basılması" demek olduğunu belirterek, siyasal hayatta büyük tartışmaların yaşanmasına neden olacak bir Anayasa değişikliği ve referandum sürecinin hükümeti normal görevlerini yapmakta da sıkıntıya düşüreceğini söyledi. Cindoruk, "Hükümet anayasa değişikliği talebini seçim sonrasına bırakmalı. Hükümet bu karambola girerse, güncel işlerde sıkıntıya girecektir" dedi.

"CUMHURBAŞKANI ÇANKAYA’YA ÇEKİLMİŞTİR"

Cindoruk, bu süreçte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e önemli görevler düştüğünü ancak Cumhurbaşkanın makamının gerektirdiği gibi davranmadığını ifade etti. Cindoruk Cumhurbaşkanı Gül’ü, "Kendisi Çankaya’ya çekilmiştir. Çankaya sınırları içine kendini çekmiştir. Bu yanlıştır" sözleri ile eleştirdi. Cindoruk, Gül’ün inisiyatif almasını ve siyasi taraflarla görüşmesini istedi.

BAYKAL’IN ÖNERİSİNE DESTEK

Cindoruk, Anayasa değişikliği paketinin bu haliyle referanduma gitmesi durumunda, paketi desteklemeyeceklerinin sinyalini vererek, CHP Lideri Deniz Baykal’ın "Anayasa mahkemesi, HSYK yapısı ve parti kapatmalara ilişkin maddeler geri çekilsin" önerisine işaret etti. Cindoruk, "Son şeklini görmeden peşine referanduma ‘hayır’ demek çok akıllıca değil. Eğer Sayın Baykal’ın söylediği bir takım değişiklikler yapılırsa belki de referanduma ihtiyaç kalmaz. Ama bu şekilde geçmesi halinde Türkiye önümüzdeki dönemlerde çok büyük rahatsızlıklar yaşacaktır" dedi.