Ak Parti Manisa İl Başkanı Arslan:
AK Parti Manisa İl Başkanı Abdurrahim Arslan, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin tam demokrasiye geçiş sürecini yaşadığını ancak bu sürecin sancılı geçtiğini söyledi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Anayasa Değişiklik Paketi ilk tur görüşmelerinin ardından AK Parti Manisa İl Başkanı Abdurrahim Arslan bazı değerlendirmelerde bulundu. Arslan, yaptığı yazılı açıklamada, "Demokratik açılım ve 12 Eylül Anayasası'nın sivilleşmesi doğrultusunda atılan ilerici ve demokratik adımlar 'Ben yapmazsam kimse yapmasın' mantığıyla hareket eden bir muhalefet anlayışından kaynaklanmaktadır" dedi.
Anayasa değişikliğinin11- 18. maddelerine açıklık getiren Arslan, sözlerine şöyle devam etti: "Paketin 11. maddesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı'nın seçimi ve görevde kalma sürelerini düzenlemektedir. Paketin 12. maddesi ile askeri personelin Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararları ile ordudan ilişiğinin kesilmesi yargı denetimine dahil edilmektedir. Yıllardan beri birçok askeri personel, çoğu zaman subjektif değerlendirmeler, şahsi ve aile hayatları ile ilgili birçok ithamla karşı karşıya
bırakılarak ordudan ilişikleri kesilmiş, ancak hukukun en temel prensiplerinden biri olan 'savunma hakkı' bu insanlardan esirgenmiştir. Kuvvet komutanlıklarından, komutanların inisiyatifi ile atılanlar, mahkemelere müracaat etme hakkına sahipken, YAŞ kararları ile ordudan ilişiği kesilenlerin askeri mahkemeler dahil mahkemelere müracaat ederek haklarını araması anayasa engelinden dolayı mümkün olamamıştır. Elbette ordu mensuplarının suç işleme imtiyazı yoktur."
Askeri disiplinin ne anlama geldiğini herkesin bildiğini anlatan
Arslan, şunları söyledi: "Ne var ki, suçlu kabul edilip rütbeleri sökülen ve ardından kendini işsiz, güvencesiz sokakta bulan insanların suçlu olup olmadığına mahkemelerin karar vermesi gerektiği aklın, vicdanın ve hukuk devleti olmanın gereğidir."
Aynı madde ile anayasa'nın 125. maddesinin 4. fıkrasında yapılan yeni bir düzenleme ile yargının 'yerindelik' denetimi yapamayacağının açıklığa kavuşturulduğunu ifade eden Arslan, şöyle konuştu: "Yargısal denetim hakkı 'hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz' ifadesi, tereddütleri ortadan kaldıracaktır. 13. madde ile yapılan düzenleme ile 6. maddede memurlara verilen toplu iş sözleşmesi hakkına paralellik sağlamak üzere anayasanın 128. maddesine 'ancak, mali ve sosyal haklara ilişkin
toplu sözleşme hükümleri saklıdır' şeklinde bir cümle ilave edilmiştir. 14. madde ile memurlara verilen her türlü disiplin cezası yargı denetimine verilmiştir."
Muhalefet tarafından, hükümetin, yargı denetiminden kaçtığı şeklindeki ithamların yanlışlığını ve yersizliğini gösteren maddelerden birisinin bu olduğunu anlatan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mevcut uygulama ile kamu çalışanlarına verilen uyarma ve kınama cezalarından dolayı yargıya başvurulamıyor. Subjektif değerlendirmeleri, keyfi olabilecek tasarrufları ortadan kaldırma bakımından bu düzenleme anlamlı bir adım olmuştur. Kamu çalışanlarının arzusu istikametinde yapılan bu düzenleme ile yıllardır
devam eden bir haksızlık ortadan kaldırılmış olacaktır. 15. maddedeki düzenleme ile anayasanın 144. maddesinde önemli bir değişiklik yapılmaktadır. Yine iddiaların aksine bu madde ile yargı bağımsızlığı çok daha güçlü bir hale getirilmektedir. Bugüne kadar, Adalet Bakanlığı bünyesindeki tüm personelin, hakim ve savcılar dahil, denetlenmesi Adalet Bakanı'na bağlı Adalet Bakanlığı müfettişlerince yapılagelmiştir. 144. maddede yapılan değişiklikle, hakim ve savcı sınıfı dışındaki adalet hizmetleri personelinin
denetimi, Adalet Bakanlığı'na bağlı olarak yeni kurulacak Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca yapılacak; hakim ve savcıların denetimi ise Anayasa'nın 159. maddesinde yapılan bir düzenleme ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na bırakılmaktadır. Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı, bu sınıftan sadece savcıların idari denetimini yapacaktır."
AK PARTİ YARGI BAĞIMSIZLIĞINDAN YANA
Arslan, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının AKP'nin ve hükümetimizin üzerinde en çok titrediği ve hassasiyetle durduğu konulardan biri olduğunu belirterek "Tüm bu düzenlemeler yapılırken demokratik standartları yüksek, hukuk sistemi oturmuş ülkelerdeki uygulamalardan da yararlanılmaktadır. Şu veya bu partiye veya iktidara göre bir hukuk sistemi değil; 21. yüzyılın kalkınmış, gelişmiş, halkıyla ve dünyayla barışık Türkiye'sine göre bir hukuk sistemi oluşturulmak istenmektedir. Tüm gayret ve amaç bundan
ibarettir" dedi.
Arslan, paketin 16. maddesine göre Anayasa'nın 145. maddesinde değişiklik yapılarak askeri mahkemelerin kuruluşu, işleyişi; sivillerin askeri mahkemelerde, asker kişilerin sivil mahkemelerde yargılanmalarının yeniden düzenlendiğini söyledi.
AK Parti Manisa İl Başkanı Abdurrahim Arslan, Anayasa'nın 145. maddesinde yapılan değişiklikle, askeri mahkemelerin görev alanının askeri suçların yargılanmasıyla sınırlandırıldığını söyledi.
Ülkemizde mevcut yapı ile askeri yargının alanı, demokrasi ve hukuk devleti standartlarının dışında çok geniş tutulduğunu anlatan
Arslan, sözlerine şöyle devam etti: "Bu durum, yargı organları arasında görev uyuşmazlığına ve kargaşaya yol açmaktadır. Asker kişiler, sadece askeri suçlarla ilgili askeri mahkemelerde yargılanacaklar; öte yandan asker kişilerin devletin güvenliğine, anayasal düzene ve düzenin işleyişine ait davalar, mutlaka sivil mahkemelerde görülecek. Paketin 17. maddesi ile Anayasa'nın 146. maddesinde yapılan değişiklikle Anayasa Mahkemesi'nin teşkili ve işleyişi yeniden düzenlenmektedir. Mevcut durumda 11 asıl 4
yedek üyeden oluşan Anayasa Mahkemesi'nin üye sayısı, hepsi asıl olmak üzere 17'ye çıkarılıyor. Mevcut durumda Sayın Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi'nin asıl ve yedek üyelerinin tamamını atamaktadır. Yeni düzenleme ile üyelerin 4'ünü Sayın Cumhurbaşkanı doğrudan, 10'unu ise diğer kurumların göstereceği adaylar arasından seçer ve atar. Gelişmiş batı ülkesinde parlamentoların, devlet ve hükümet başkanlarının, millet meclisi ve senato başkanuyarma ve kınama cezalarınlarının Anayasa Mahkemesi için üye
belirlemesi yaygın bir uygulamadır."
Bu düzenleme ile bizim anayasa mahkememizin demokratik ülkelerdeki anayasa mahkemelerine benzer bir yapıya kavuşturulduğunu belirten Arslan, "18. madde kapsamında, Anayasa'nın 147. maddesinde yapılan değişiklikle Anayasa Mahkemesi üyelerinin bu kurumda çalışma süreleri 12 yıl ile sınırlandırılmıştır. Anayasa Mahkemesi üyeleri bir kez aynı görev için seçilip atanabilirler" diye konuştu.
MUHALEFET KABA DİL KULLANIYOR
Muhalefet partilerine tepki gösteren Arslan, açıklamasında şunları söyledi: "TBMM'de yapılan müzakereler esnasında muhalefet partileri, demokratik yollarla, nezih bir dille yapamadıkları muhalefeti, küfür ve hakarete varan kaba ve saldırgan bir dil kullanarak yapmaya tevessül etmişlerdir. Sayın Meclis Başkanı'na, Sayın Başbakan'a, hükümete, AK Parti'ye ve mensuplarına sokak diliyle hitap edip saldırmak milletimizin gözünden kaçmamaktadır. Sayın Meclis Başkanı, Sayın Başbakan, Sayın Hükümet üyeleri,
devlet adamlığı ciddiyetinin gereği olarak; iktidar partisinin mensupları iktidarda olmanın verdiği sorumlulukla tahammül ve sabır gösteriyorsa bu durum, muhalefet tarafından aciz olarak yorumlanmamalıdır."
(ÖA-HO-Y)
Anayasa değişikliğinin11- 18. maddelerine açıklık getiren Arslan, sözlerine şöyle devam etti: "Paketin 11. maddesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı'nın seçimi ve görevde kalma sürelerini düzenlemektedir. Paketin 12. maddesi ile askeri personelin Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararları ile ordudan ilişiğinin kesilmesi yargı denetimine dahil edilmektedir. Yıllardan beri birçok askeri personel, çoğu zaman subjektif değerlendirmeler, şahsi ve aile hayatları ile ilgili birçok ithamla karşı karşıya
bırakılarak ordudan ilişikleri kesilmiş, ancak hukukun en temel prensiplerinden biri olan 'savunma hakkı' bu insanlardan esirgenmiştir. Kuvvet komutanlıklarından, komutanların inisiyatifi ile atılanlar, mahkemelere müracaat etme hakkına sahipken, YAŞ kararları ile ordudan ilişiği kesilenlerin askeri mahkemeler dahil mahkemelere müracaat ederek haklarını araması anayasa engelinden dolayı mümkün olamamıştır. Elbette ordu mensuplarının suç işleme imtiyazı yoktur."
Askeri disiplinin ne anlama geldiğini herkesin bildiğini anlatan
Arslan, şunları söyledi: "Ne var ki, suçlu kabul edilip rütbeleri sökülen ve ardından kendini işsiz, güvencesiz sokakta bulan insanların suçlu olup olmadığına mahkemelerin karar vermesi gerektiği aklın, vicdanın ve hukuk devleti olmanın gereğidir."
Aynı madde ile anayasa'nın 125. maddesinin 4. fıkrasında yapılan yeni bir düzenleme ile yargının 'yerindelik' denetimi yapamayacağının açıklığa kavuşturulduğunu ifade eden Arslan, şöyle konuştu: "Yargısal denetim hakkı 'hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz' ifadesi, tereddütleri ortadan kaldıracaktır. 13. madde ile yapılan düzenleme ile 6. maddede memurlara verilen toplu iş sözleşmesi hakkına paralellik sağlamak üzere anayasanın 128. maddesine 'ancak, mali ve sosyal haklara ilişkin
toplu sözleşme hükümleri saklıdır' şeklinde bir cümle ilave edilmiştir. 14. madde ile memurlara verilen her türlü disiplin cezası yargı denetimine verilmiştir."
Muhalefet tarafından, hükümetin, yargı denetiminden kaçtığı şeklindeki ithamların yanlışlığını ve yersizliğini gösteren maddelerden birisinin bu olduğunu anlatan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mevcut uygulama ile kamu çalışanlarına verilen uyarma ve kınama cezalarından dolayı yargıya başvurulamıyor. Subjektif değerlendirmeleri, keyfi olabilecek tasarrufları ortadan kaldırma bakımından bu düzenleme anlamlı bir adım olmuştur. Kamu çalışanlarının arzusu istikametinde yapılan bu düzenleme ile yıllardır
devam eden bir haksızlık ortadan kaldırılmış olacaktır. 15. maddedeki düzenleme ile anayasanın 144. maddesinde önemli bir değişiklik yapılmaktadır. Yine iddiaların aksine bu madde ile yargı bağımsızlığı çok daha güçlü bir hale getirilmektedir. Bugüne kadar, Adalet Bakanlığı bünyesindeki tüm personelin, hakim ve savcılar dahil, denetlenmesi Adalet Bakanı'na bağlı Adalet Bakanlığı müfettişlerince yapılagelmiştir. 144. maddede yapılan değişiklikle, hakim ve savcı sınıfı dışındaki adalet hizmetleri personelinin
denetimi, Adalet Bakanlığı'na bağlı olarak yeni kurulacak Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca yapılacak; hakim ve savcıların denetimi ise Anayasa'nın 159. maddesinde yapılan bir düzenleme ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na bırakılmaktadır. Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı, bu sınıftan sadece savcıların idari denetimini yapacaktır."
AK PARTİ YARGI BAĞIMSIZLIĞINDAN YANA
Arslan, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının AKP'nin ve hükümetimizin üzerinde en çok titrediği ve hassasiyetle durduğu konulardan biri olduğunu belirterek "Tüm bu düzenlemeler yapılırken demokratik standartları yüksek, hukuk sistemi oturmuş ülkelerdeki uygulamalardan da yararlanılmaktadır. Şu veya bu partiye veya iktidara göre bir hukuk sistemi değil; 21. yüzyılın kalkınmış, gelişmiş, halkıyla ve dünyayla barışık Türkiye'sine göre bir hukuk sistemi oluşturulmak istenmektedir. Tüm gayret ve amaç bundan
ibarettir" dedi.
Arslan, paketin 16. maddesine göre Anayasa'nın 145. maddesinde değişiklik yapılarak askeri mahkemelerin kuruluşu, işleyişi; sivillerin askeri mahkemelerde, asker kişilerin sivil mahkemelerde yargılanmalarının yeniden düzenlendiğini söyledi.
AK Parti Manisa İl Başkanı Abdurrahim Arslan, Anayasa'nın 145. maddesinde yapılan değişiklikle, askeri mahkemelerin görev alanının askeri suçların yargılanmasıyla sınırlandırıldığını söyledi.
Ülkemizde mevcut yapı ile askeri yargının alanı, demokrasi ve hukuk devleti standartlarının dışında çok geniş tutulduğunu anlatan
Arslan, sözlerine şöyle devam etti: "Bu durum, yargı organları arasında görev uyuşmazlığına ve kargaşaya yol açmaktadır. Asker kişiler, sadece askeri suçlarla ilgili askeri mahkemelerde yargılanacaklar; öte yandan asker kişilerin devletin güvenliğine, anayasal düzene ve düzenin işleyişine ait davalar, mutlaka sivil mahkemelerde görülecek. Paketin 17. maddesi ile Anayasa'nın 146. maddesinde yapılan değişiklikle Anayasa Mahkemesi'nin teşkili ve işleyişi yeniden düzenlenmektedir. Mevcut durumda 11 asıl 4
yedek üyeden oluşan Anayasa Mahkemesi'nin üye sayısı, hepsi asıl olmak üzere 17'ye çıkarılıyor. Mevcut durumda Sayın Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi'nin asıl ve yedek üyelerinin tamamını atamaktadır. Yeni düzenleme ile üyelerin 4'ünü Sayın Cumhurbaşkanı doğrudan, 10'unu ise diğer kurumların göstereceği adaylar arasından seçer ve atar. Gelişmiş batı ülkesinde parlamentoların, devlet ve hükümet başkanlarının, millet meclisi ve senato başkanuyarma ve kınama cezalarınlarının Anayasa Mahkemesi için üye
belirlemesi yaygın bir uygulamadır."
Bu düzenleme ile bizim anayasa mahkememizin demokratik ülkelerdeki anayasa mahkemelerine benzer bir yapıya kavuşturulduğunu belirten Arslan, "18. madde kapsamında, Anayasa'nın 147. maddesinde yapılan değişiklikle Anayasa Mahkemesi üyelerinin bu kurumda çalışma süreleri 12 yıl ile sınırlandırılmıştır. Anayasa Mahkemesi üyeleri bir kez aynı görev için seçilip atanabilirler" diye konuştu.
MUHALEFET KABA DİL KULLANIYOR
Muhalefet partilerine tepki gösteren Arslan, açıklamasında şunları söyledi: "TBMM'de yapılan müzakereler esnasında muhalefet partileri, demokratik yollarla, nezih bir dille yapamadıkları muhalefeti, küfür ve hakarete varan kaba ve saldırgan bir dil kullanarak yapmaya tevessül etmişlerdir. Sayın Meclis Başkanı'na, Sayın Başbakan'a, hükümete, AK Parti'ye ve mensuplarına sokak diliyle hitap edip saldırmak milletimizin gözünden kaçmamaktadır. Sayın Meclis Başkanı, Sayın Başbakan, Sayın Hükümet üyeleri,
devlet adamlığı ciddiyetinin gereği olarak; iktidar partisinin mensupları iktidarda olmanın verdiği sorumlulukla tahammül ve sabır gösteriyorsa bu durum, muhalefet tarafından aciz olarak yorumlanmamalıdır."
(ÖA-HO-Y)