3. Avrasya Kadın Sorunları Sempozyumu

İnsan Hakları Avrasya Formu çerçevesinde, Türk Dünyası İnsan Hakları Derneği'nin öncülüğünde gerçekleştirilen Avrasya Kadın Sorunları Sempozyumu'nun üçüncüsü bu yıl İstanbul'da yapıldı.

Taksim'deki Crystal Otel'de gerçekleştirilen sempozyumun öncülüğünü yapan Türk Dünyası İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Abdullah Buksur, açılış konuşmasında Türkiye'deki kadınların kamusal alanda rol alması ile karar verici konumda olması bakımından uluslararası normlardan çok uzak olduğunu belirterek, "Toplumsal cinsiyet kalıpları, en fazla kadınları olumsuz etkiliyor. Erken ve zorla evlendirmeler, namus cinayetleri gibi çağdışı uygulamalar, ne yazık ki hala varlığını sürdürmektedir. Türkiye'de
kadınla ilgili gündem hala çok yoğundur" dedi.
Kadınların seçilme hakkı ile ilgili de konuşan Buksur şunları söyledi:
"Türkiye'de kadınlar, 1934 yılında seçme ve seçilme hakkını almış ve o yıllarda Meclis'i oluşturan milletvekillerinin yüzde 18'i kadınlardan meydana gelmişti. Bugün TBMM'de bu oranın yarısına bile ulaşılmaması bir sorunun varlığının açık göstergelerinden biridir."

"ZORLA KÜRTAJ VE ATOM BOMBASI DENEMELERİ YAPILIYOR"
Doğu Türkistan Lideri İsa Yusuf Alptekin'in oğlu Arslan Alptekin de sempozyuma katılan isimler arasındaydı. Alptekin, Doğu Türkistan'da kendilerine destek olan kimse olmadığını belirterek, kadınların kamyonlara bindirilerek zorla kürtaja götürüldüğünü söyledi.
Bu konularda Çin hükümetinin çifte standart uyguladığını bildiren Alptekin, "Çin'de şehirlerde 2 kırsalda ise 3 çocuk yapma hakkı vardır.
Ancak Doğu Türkistan'da 1 çocuk yapma hakkı getirildi. Buna rağmen Doğu Türkistan'daki Çinliler istediği kadar çocuk yapabiliyor ama Türklere bu hak tanınmıyor. Kadınlarımızı kamyonlara bindirerek, zorla kürtaj yaptırıyorlar. Bu kadınların ağlamasına da izin verilmiyor.
Çünkü ağlaması Çin Anayasası'na karşı gelmek olarak algılanıyor. Bu tip kadınlar, ya akli dengesini kaybediyor, ya da intihar ediyor. Şikayette bulunamıyorlar. Hapse atılan erkek ve kadınlar kısırlaştırılıyor. Çocuk ve kadınlarımız katlediliyor. Atom bombaları deneyleri yapılıyor. Şu ana kadar 44 ya da 47 tane atom bombası denemesi yapıldı. Bunlar nedeniyle depremler oluyor, bu deneyler toprağın altında yapıldığından o topraktan çıkan besinleri yiyen annelerin çocukları ya sakat doğuyor, ya da ölüyor. Şu
anda Doğu Türkistan'da birkaç dostumuz ve Allah'tan başka kimsemiz yok" diye konuştu.
Türk Dünyası İnsan Hakları Derneği Kadın Kolları Başkanı Bedriye Nimet Ulubay ise Türkiye'de kadın konusu başlığı altında eğitimde eşitlik, uluslararası alanda Türk kadını, namus cinayetleri, bekaret kontrolü, cinsel ilişki, evlilikte mal paylaşımı, kadın ve istihdam gibi konularda açıklamalarda bulundu.
Sempozyuma, İran, Kırgızistan, Moğolistan, Romanya, Makedonya, Kosova, KKTC, Moldova, Özbekistan, Azerbaycan, Bulgaristan, Bosna Herkek, Ukrayna-Kırım, Gürcistan, Yunanistan, Kazakistan, Türkmenistan, Irak, Filistin, Suriye ve Mısır olmak üzere 22 ülkeden insan hakları aktivistleri katıldı.
İki oturum ve 1 yuvarlak masa toplantısı şeklinde gerçekleştirilen sempozyumda, Gürcistan'dan Zaur Kholilov, Romanya'dan Güler Derviş, KKTC'den Emete Gözügüzelli Civan, Kazakistan'dan Alima Skagijeva, Kazakistan'dan Kulaş Orızbekova, Özbekistan'dan Yunella Abdullayeva, Moğolistan'dan Mandukha Dunqee, Kırgızistan'dan Daniia Azatova da birer konuşma yaparak ülkelerindeki kadın hakları konusunda yaşanan sıkıntıları katılımcılara anlattı.
Sempozyuma katılanlara, Türk Dünyası İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Abdullah Buksur tarafından birer plaket verildi.