Türker'den Anayasa Açıklaması
Anayasa değişikliği çalışmalarını değerlendiren Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, "Bu Anayasa uzlaşma olmadan Meclis'ten geçerse adı kabadayı anayasası olur" dedi.
Türker, Bursa'daki programının ardından partisinin DSP il kongresine katıldı. Partisine ait seçim otobüsü ile Yalova'ya gelen Türker, burada davul zurnalarla karşılandı. Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal'ı da makamında ziyaret eden Türker, burada Anayasa değişikliği hakkında partisinin görüşlerini açıkladı. DSP olarak bir anayasa teklifinde bulunduklarını dile getiren Türker, buna yönelik Meclis'te grubu bulunan 4 partinin lideri ile görüşme yaptıklarını söyledi.
Türker, "Bizim parti olarak bir Anayasa teklifimiz var. Bunu parlamentoda bulunan 4 parti liderine anlattık. Demokratikleşmek, 12 Eylül'ün izlerini silmek için 3 farklı düzenlemeye ihtiyaç var. Seçim yasasında, siyasi partiler anlamında ve Anayasa'da. Anayasa'da değişiklik yapmak demokratikleşmeyi beraberinde getirmez. Mesela yarın öbür gün birisi çıkıp da çoğunluğa dayanarak barajı yüzde 70'in üzerine çıkarırsa ne CHP ne de MHP girer parlamentoya, tek partiye dönüşür. O nedenle 12 Eylül'ün dayattığı bu
sıkıntıları gidermeyen bir Anayasa değişikliği, ülkede demokratik bir düzen içinde gerçekleşmez" dedi.
Masaya oturup değişikliği tartışacaklarını ifade eden Türker, "Ama buna rağmen meseleyi gündeme getiriyorlarsa yine de hemen hayır demiyoruz. Masa başında oturup tartışıyoruz. Mevcut Anayasa'da 10. maddedeki değişiklik, Türkiye adına çok yanlış bir değişikliktir. Orada kadınlara eşitlik sağlanıyor gibi gözükmekle birlikte, yarın öbür gün kamuda çalışanların, örneğin başını örtme düzenlemesi getirilirse Anayasa'nın 1, 2 ve 3. maddeleriyle çeliştiğini iddia edemeyeceğiz. Böyle perde arkası olan
değişiklikler var. Anayasa'da siyası partilerin kapatılmasında biz önerisi olan bir partiyiz. Ama bu yasaklama kararı parlamento kararı ile olmamalı. Çünkü parlamentoda grubu olanlar parlamentonun dışındaki partilerin kapatılması için iş birliği yapabilir. Çünkü bunun sonu belli olmaz. O bakımdan ona da alternatif önerimiz var. Anayasa değişikliğinde amaçlanan şey başka. Şu an değişiklik yapmasalar, bu yılın sonuna doğru Anayasa Mahkemesi üyelerinin yüzde 50'sinden fazlasını zaten Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül atayacak. Bu acelenin bir anlamı var. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nda ise salt yargıda kadrolaşma hedefi güden bir düzendir. Bunlar şu an var diye hemen hayır demiyoruz. Tartışacağız, önereceğiz, o zaman hayır dersek, referanduma gidilirse halka izah edebilelim" diye konuştu.
Referanduma gidilmesi halinde bunun iktidar için güven oylaması olacağına işaret eden Türker, şunları söyledi:
"Bizim düşüncemiz, AK Parti eğer uzlaşmazsa, parlamentodaki partilerle yeterli desteği alamazsa bu değişiklik AK Partili 315 kişinin oyunu alır. Çok büyük fire verir. Ama ola ki ummadığımız kişiler destek verir ve referanduma gidersek bu oylama AK Parti'nin güven oylaması olacak. Alacağı oy da tahminimize göre yüzde 25'i geçmez. Bizim yaptırdığımız ölçümler bunu gösteriyor. Aslında belki de referanduma gitmek iyidir. Türkiye'nin mevcut iktidardan kurtulmasının yolu olacak. Benzer bir uygulamayı 1988'de
rahmetli Özal yaptı. Yüzde 35 evet oyu çıktı, yüzde 65 ret ama bu ANAP'ın süratle parçalanmasına neden oldu. Önce belediye, sonra 1991 seçimlerini kaybetti. Şimdiden tartışmaları görmeden evet, hayır demek yanlış olur. Bizim 6 milletvekilimiz var ama biliyoruz ki parlamentoda seçilen vekillerin amacı masadan kaçmak değil, masada oturup, yanlışı, doğruyu söyledikten sonra, halka dönerek, 'Bak ben sizin adınıza doğru olanı tavsiye ettim' demek."
Dokunulmazlık konusunda da teklifte bulunan Türker, "Bizim bir önerimiz var. Dokunulmazlıkları kaldıramıyorlar, bunu biliyoruz, o zaman milletvekiliyken dokunulmazlık kaldırılmadan davaların görüşülmesine yönelik öneri de getiriyoruz. Yarın öbür gün AK Parti iktidarını halka şikayet edebilmemiz için, neden muhalif olduğumuzu söyleyebilmek için, muhakkak böyle bir tartışmayı yapmak gerekiyor. Bazen diğer parti liderlerine de haksızlık ediliyor. Baykal, Demirtaş ve Bahçeli ile görüştük. 3 parti lideri de
Anayasa'nın kurucu bir meclis tarafından değil, parlamento tarafından yapılmasını istiyorlar. Özellikle MHP ve CHP'nin ayrıştığı yer yöntemdir. Uzlaşarak yapmak gerekiyor. Bunun dışında eğer bütün bu yaptıklarımıza rağmen AK Parti reddederse, bugünkü Anayasa'mız darbe anayasasıdır, bu anayasanın adı da dayatılmış kabadayı anayasası olur" diyerek değişikliğin uzlaşmayla yapılması gerektiğini savundu.
"ALLAH'IN EMRİ, PEYGAMBERİMİZİN KAVLİYLE BAŞBAKANLIĞA TALİP OLMAYA GELDİK"
Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal, DSP Genel Başkanı Masum Türker'e şehrin bir minyatürünün yer aldığı tabloyu hediye etti. Ardından alkışlar eşliğinde kongrenin yapıldığı Belediye Meclis Salonu'na giren Türker, "Bugün buraya Allah'ın emri, Peygamberimizin kavliyle, sizin çalışma gücünüzle, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı'na talip olmaya geldik" dedi.
Türker, konuşmasının ardından kara yolu ile Ankara'ya döndü.
Türker, "Bizim parti olarak bir Anayasa teklifimiz var. Bunu parlamentoda bulunan 4 parti liderine anlattık. Demokratikleşmek, 12 Eylül'ün izlerini silmek için 3 farklı düzenlemeye ihtiyaç var. Seçim yasasında, siyasi partiler anlamında ve Anayasa'da. Anayasa'da değişiklik yapmak demokratikleşmeyi beraberinde getirmez. Mesela yarın öbür gün birisi çıkıp da çoğunluğa dayanarak barajı yüzde 70'in üzerine çıkarırsa ne CHP ne de MHP girer parlamentoya, tek partiye dönüşür. O nedenle 12 Eylül'ün dayattığı bu
sıkıntıları gidermeyen bir Anayasa değişikliği, ülkede demokratik bir düzen içinde gerçekleşmez" dedi.
Masaya oturup değişikliği tartışacaklarını ifade eden Türker, "Ama buna rağmen meseleyi gündeme getiriyorlarsa yine de hemen hayır demiyoruz. Masa başında oturup tartışıyoruz. Mevcut Anayasa'da 10. maddedeki değişiklik, Türkiye adına çok yanlış bir değişikliktir. Orada kadınlara eşitlik sağlanıyor gibi gözükmekle birlikte, yarın öbür gün kamuda çalışanların, örneğin başını örtme düzenlemesi getirilirse Anayasa'nın 1, 2 ve 3. maddeleriyle çeliştiğini iddia edemeyeceğiz. Böyle perde arkası olan
değişiklikler var. Anayasa'da siyası partilerin kapatılmasında biz önerisi olan bir partiyiz. Ama bu yasaklama kararı parlamento kararı ile olmamalı. Çünkü parlamentoda grubu olanlar parlamentonun dışındaki partilerin kapatılması için iş birliği yapabilir. Çünkü bunun sonu belli olmaz. O bakımdan ona da alternatif önerimiz var. Anayasa değişikliğinde amaçlanan şey başka. Şu an değişiklik yapmasalar, bu yılın sonuna doğru Anayasa Mahkemesi üyelerinin yüzde 50'sinden fazlasını zaten Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül atayacak. Bu acelenin bir anlamı var. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nda ise salt yargıda kadrolaşma hedefi güden bir düzendir. Bunlar şu an var diye hemen hayır demiyoruz. Tartışacağız, önereceğiz, o zaman hayır dersek, referanduma gidilirse halka izah edebilelim" diye konuştu.
Referanduma gidilmesi halinde bunun iktidar için güven oylaması olacağına işaret eden Türker, şunları söyledi:
"Bizim düşüncemiz, AK Parti eğer uzlaşmazsa, parlamentodaki partilerle yeterli desteği alamazsa bu değişiklik AK Partili 315 kişinin oyunu alır. Çok büyük fire verir. Ama ola ki ummadığımız kişiler destek verir ve referanduma gidersek bu oylama AK Parti'nin güven oylaması olacak. Alacağı oy da tahminimize göre yüzde 25'i geçmez. Bizim yaptırdığımız ölçümler bunu gösteriyor. Aslında belki de referanduma gitmek iyidir. Türkiye'nin mevcut iktidardan kurtulmasının yolu olacak. Benzer bir uygulamayı 1988'de
rahmetli Özal yaptı. Yüzde 35 evet oyu çıktı, yüzde 65 ret ama bu ANAP'ın süratle parçalanmasına neden oldu. Önce belediye, sonra 1991 seçimlerini kaybetti. Şimdiden tartışmaları görmeden evet, hayır demek yanlış olur. Bizim 6 milletvekilimiz var ama biliyoruz ki parlamentoda seçilen vekillerin amacı masadan kaçmak değil, masada oturup, yanlışı, doğruyu söyledikten sonra, halka dönerek, 'Bak ben sizin adınıza doğru olanı tavsiye ettim' demek."
Dokunulmazlık konusunda da teklifte bulunan Türker, "Bizim bir önerimiz var. Dokunulmazlıkları kaldıramıyorlar, bunu biliyoruz, o zaman milletvekiliyken dokunulmazlık kaldırılmadan davaların görüşülmesine yönelik öneri de getiriyoruz. Yarın öbür gün AK Parti iktidarını halka şikayet edebilmemiz için, neden muhalif olduğumuzu söyleyebilmek için, muhakkak böyle bir tartışmayı yapmak gerekiyor. Bazen diğer parti liderlerine de haksızlık ediliyor. Baykal, Demirtaş ve Bahçeli ile görüştük. 3 parti lideri de
Anayasa'nın kurucu bir meclis tarafından değil, parlamento tarafından yapılmasını istiyorlar. Özellikle MHP ve CHP'nin ayrıştığı yer yöntemdir. Uzlaşarak yapmak gerekiyor. Bunun dışında eğer bütün bu yaptıklarımıza rağmen AK Parti reddederse, bugünkü Anayasa'mız darbe anayasasıdır, bu anayasanın adı da dayatılmış kabadayı anayasası olur" diyerek değişikliğin uzlaşmayla yapılması gerektiğini savundu.
"ALLAH'IN EMRİ, PEYGAMBERİMİZİN KAVLİYLE BAŞBAKANLIĞA TALİP OLMAYA GELDİK"
Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal, DSP Genel Başkanı Masum Türker'e şehrin bir minyatürünün yer aldığı tabloyu hediye etti. Ardından alkışlar eşliğinde kongrenin yapıldığı Belediye Meclis Salonu'na giren Türker, "Bugün buraya Allah'ın emri, Peygamberimizin kavliyle, sizin çalışma gücünüzle, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı'na talip olmaya geldik" dedi.
Türker, konuşmasının ardından kara yolu ile Ankara'ya döndü.