Savcı tanık ifadelerini hiç okumadı
Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanı Behçet Oktay'ın, beylik silahı ile hayatına son vermesinin ardından soruşturmayı yürüten savcı Hüseyin Yalçın'ın 'kovuşturmaya gerek yok' kararına, baba Mehmet Oktay ve kız kardeşi Zeynep Demirci isyan etti.
Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanı Behçet Oktay'ın babası Mehmet Oktay ve kız kardeşi Zeynep Oktay Demirci, soruşturmayı yürüten savcı Hüseyin Yalçın'ın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında yer alan gerekçelerin her birinin cinayet nedeni olduğunu ileri sürdü.
Aile fertleri, ''Harici muayenede, cesedin sağ göz dış köşesinde 1.5x1 santimlik ekimoz, sağ el sırtında 1 santimetre çapında mor renkli ekimoz, sağ bacak üst dış yanında 1 santimetrelik sıyrık, sol bacak ön kısmında 0.3 santim çapındaki sıyrık neden tutanaklara geçirilmedi?'' dedi.
Behçet Oktay'ın, Malatya'nın Hekimhan ilçesindeki babası Mehmet Oktay ve kız kardeşi Zeynep Oktay Demirci, yaptıkları açıklamada, olay yeri inceleme tutanağına atıfta bulunan savcı Yalçın'ın tutanağı hiç görmediğini, okumadığını, okuması takdirinde cinayetin nerede işlendiğini bilebileceğini iddia etti.
''SAVCI NİHAT YILDIRIM NEDEN DİKKATE ALINMADI?''
Hüseyin Yalçın'ın, ölüm muayene tutanağında yer alan gerçekleri neden görmediğini sorguladıklarını dile getiren Oktay'ın babası ve kız kardeşi, şunları kaydetti:
''Harici muayenede, cesedin sağ göz dış köşesinde 1.5x1 santimlik ekimoz, sağ el sırtında 1 santimetre çapında mor renkli ekimoz, sağ bacak üst dış yanında 1 santimetrelik sıyrık, sol bacak ön kısmında 0.3 santim çapındaki sıyrık neden tutanaklara geçirilmedi?
Aynı gün 60 dakika sonra bu gerçekleri otopsi tutanağıyla tespit eden Ankara Cumhuriyet Savcısı Nihat Yıldırım neden dikkate alınmadı? Tüm bu somut durum, cinayet göstergesi olabilir miydi? Ekimozların sağ iken olabileceğini unuttunuz mu?''
''SAVCI YALÇIN, TANIK İFADELERİNİ HİÇ OKUMADI'' İDDİASI
Savcı Yalçın'ın, tanık ifadelerini de hiç okumadığını öne süren aile üyeleri, şöyle devam etti:
''Sayın savcı, 04.30'da ne belliydi? Olayın ne kadarını biliyordunuz? Hangi bilgi ve belgenin netliğiyle 'intihar' denildi. Siz de 'intihar' dediniz. Kolluğun onca belgeyle sabit olan bu ön yargısına alet oldunuz. Hukukçu kimliğinizi yerle bir ettiniz. Sizin dosyada ses kayıtlarının olduğundan bile haberiniz yok. Yoksa vardı da görmezlikten mi geldiniz? Dosyada polis ses kayıtları ile ilgili tek bir cümle geçmemesini, sizin dosyaya ne kadar hakim olduğunuzun göstergesi sayıyoruz. Gerçekten dosyaya hakim olsaydınız, polis ses kayıtlarındaki 3 silahı araştırır, sahip çıkılması gereken evrakları merak ederdiniz.
Ekspertiz raporlarını okusaydınız Behçet Oktay'ın dominant elin dışındaki sol el dış yüzeyindeki atış artıklarını merak ederdiniz. Tanık Halil K'nin iki el avuç içi atış artıklarını araştırırdınız. Ekspertiz raporlarını okusaydınız, toplu tabancanın barut izi bırakamayacağı gerçeğinin öğrenir, bu barut izi yoğunluğuna kafa yorardınız. Ekspertiz raporlarını okusaydınız, dosyada olmayan 3. silah aklınıza gelir, namluda saç, yağ dokusu ve deri ve benzeri artıklarını arar, en önemlisi silahta parmak izini merak ederdiniz.''
''YETKİLİLER GEREKLİ İŞLEMLERİ YAPSIN''
Tanık ifadelerindeki komedinin ''Yeşilçam'' senaryolarına taş çıkartacak gerçeklikte olduğunu iddia eden aile, şu görüşleri savundu:
''Tanık Halil K, 'Behçet Oktay'ın elinde parlayan Smith Wesson tabancayı gördüm, kafasına götürdü ve sıktı. Yüzükoyun yere düştü' diyecek, dosyadaki diğer bir ifadesinde ise 'Ben karın üzerinde silah ararken, silah sesiyle arkama döndüm, Behçet Oktay'ın yüzükoyun yerde yattığını gördüm' diyecek. Sayın savcı bu iki ifade arasında çelişki görmeyeceksiniz. Bu ve benzeri onlarca çelişkinin oluşturduğu Behçet Oktay dosyasını hazırlayan Hüseyin Yalçın'ı ve dönemin Ankara Başsavcısını kınıyor, yetkililerin bu somut belgeleri suç duyurusu kabul ederek gerekli işlemleri yapmasını istiyoruz. Soruşturmayı yürüten savcı Hüseyin Yalçın'ın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında yer alan gerekçelerin her biri birer cinayet nedenidir.''
Aile fertleri, ''Harici muayenede, cesedin sağ göz dış köşesinde 1.5x1 santimlik ekimoz, sağ el sırtında 1 santimetre çapında mor renkli ekimoz, sağ bacak üst dış yanında 1 santimetrelik sıyrık, sol bacak ön kısmında 0.3 santim çapındaki sıyrık neden tutanaklara geçirilmedi?'' dedi.
Behçet Oktay'ın, Malatya'nın Hekimhan ilçesindeki babası Mehmet Oktay ve kız kardeşi Zeynep Oktay Demirci, yaptıkları açıklamada, olay yeri inceleme tutanağına atıfta bulunan savcı Yalçın'ın tutanağı hiç görmediğini, okumadığını, okuması takdirinde cinayetin nerede işlendiğini bilebileceğini iddia etti.
''SAVCI NİHAT YILDIRIM NEDEN DİKKATE ALINMADI?''
Hüseyin Yalçın'ın, ölüm muayene tutanağında yer alan gerçekleri neden görmediğini sorguladıklarını dile getiren Oktay'ın babası ve kız kardeşi, şunları kaydetti:
''Harici muayenede, cesedin sağ göz dış köşesinde 1.5x1 santimlik ekimoz, sağ el sırtında 1 santimetre çapında mor renkli ekimoz, sağ bacak üst dış yanında 1 santimetrelik sıyrık, sol bacak ön kısmında 0.3 santim çapındaki sıyrık neden tutanaklara geçirilmedi?
Aynı gün 60 dakika sonra bu gerçekleri otopsi tutanağıyla tespit eden Ankara Cumhuriyet Savcısı Nihat Yıldırım neden dikkate alınmadı? Tüm bu somut durum, cinayet göstergesi olabilir miydi? Ekimozların sağ iken olabileceğini unuttunuz mu?''
''SAVCI YALÇIN, TANIK İFADELERİNİ HİÇ OKUMADI'' İDDİASI
Savcı Yalçın'ın, tanık ifadelerini de hiç okumadığını öne süren aile üyeleri, şöyle devam etti:
''Sayın savcı, 04.30'da ne belliydi? Olayın ne kadarını biliyordunuz? Hangi bilgi ve belgenin netliğiyle 'intihar' denildi. Siz de 'intihar' dediniz. Kolluğun onca belgeyle sabit olan bu ön yargısına alet oldunuz. Hukukçu kimliğinizi yerle bir ettiniz. Sizin dosyada ses kayıtlarının olduğundan bile haberiniz yok. Yoksa vardı da görmezlikten mi geldiniz? Dosyada polis ses kayıtları ile ilgili tek bir cümle geçmemesini, sizin dosyaya ne kadar hakim olduğunuzun göstergesi sayıyoruz. Gerçekten dosyaya hakim olsaydınız, polis ses kayıtlarındaki 3 silahı araştırır, sahip çıkılması gereken evrakları merak ederdiniz.
Ekspertiz raporlarını okusaydınız Behçet Oktay'ın dominant elin dışındaki sol el dış yüzeyindeki atış artıklarını merak ederdiniz. Tanık Halil K'nin iki el avuç içi atış artıklarını araştırırdınız. Ekspertiz raporlarını okusaydınız, toplu tabancanın barut izi bırakamayacağı gerçeğinin öğrenir, bu barut izi yoğunluğuna kafa yorardınız. Ekspertiz raporlarını okusaydınız, dosyada olmayan 3. silah aklınıza gelir, namluda saç, yağ dokusu ve deri ve benzeri artıklarını arar, en önemlisi silahta parmak izini merak ederdiniz.''
''YETKİLİLER GEREKLİ İŞLEMLERİ YAPSIN''
Tanık ifadelerindeki komedinin ''Yeşilçam'' senaryolarına taş çıkartacak gerçeklikte olduğunu iddia eden aile, şu görüşleri savundu:
''Tanık Halil K, 'Behçet Oktay'ın elinde parlayan Smith Wesson tabancayı gördüm, kafasına götürdü ve sıktı. Yüzükoyun yere düştü' diyecek, dosyadaki diğer bir ifadesinde ise 'Ben karın üzerinde silah ararken, silah sesiyle arkama döndüm, Behçet Oktay'ın yüzükoyun yerde yattığını gördüm' diyecek. Sayın savcı bu iki ifade arasında çelişki görmeyeceksiniz. Bu ve benzeri onlarca çelişkinin oluşturduğu Behçet Oktay dosyasını hazırlayan Hüseyin Yalçın'ı ve dönemin Ankara Başsavcısını kınıyor, yetkililerin bu somut belgeleri suç duyurusu kabul ederek gerekli işlemleri yapmasını istiyoruz. Soruşturmayı yürüten savcı Hüseyin Yalçın'ın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında yer alan gerekçelerin her biri birer cinayet nedenidir.''