Hilmi Özkök: Konuşmak zorunda kaldım

Genelkurmay eski Başkanı Hilmi Özkök, son günlerde 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan ile girdiği diyaloğu anlattı. Özkök, bu konularla ilgili hakkında yapılan olumsuz ithamlara karşı konuşmak zorunda bırakıldığını söyledi.

Hilmi Özkök: Konuşmak zorunda kaldım
Milliyet gazetesi yazarı Fikret Bila'nın yazısında aktardığı demeçler....

Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Arslan Güner, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ile eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan arasındaki tartışma için “Emekli komutanlarımızın kendi takdirleridir. Ama çok hoş değil” dedi.

Mareşal Fevzi Çakmak’ın ölümünün 60. yılı nedeniyle Genelkurmay’da düzenlenen panelde Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’la ve İkinci Başkan Orgeneral Arslan Güner’le zaman zaman sohbet ettik. Org. Güner, panelde sorularımızı da yanıtladı.

Başbuğ’un birlik mesajı

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, panel sonrasında Fevzi Çakmak ilgili kısa bir konuşma yaptı. Kurtuluş Savaşı’nın çekirdek kadrosunu Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak’ın oluşturduğunu vurguladı. İnönü ve Çakmak’ın her zaman Atatürk’e bağlı olduklarının altını çizdi. Başbuğ, bugün de TSK’da birlik ve beraberliği, moral ve disiplin değerlerini kimse bozamaz, dedi.

Başbuğ’un günlüğü

Panelin konularından biri Fevzi Çakmak’ın günlükleriydi. Aradaki sohbette Başbuğ’a da günlük tutup tutmadığı soruldu. Başbuğ, sadece 1994 ve 1995 yıllarında günlük tuttuğunu belirterek, şöyle dedi:

“Ben, ancak Asayiş Bölge Komutan Yardımcısı olduğum 1993 ve 1995 yılları arasında günlük tuttum. Daha çok 1994 ve 1995. Her gün ne olduğunu ne yaşandığını yazmışım. Ama keşke tutsaydım devam etseydim dediğim oluyor.”

Başbuğ, 1995’te Kuzey Irak’a gerçekleştirilen en büyük sınır ötesi harekâtı Komutan Yardımcısı olarak yönetmişti.

Özkök-Doğan tartışması

Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Arslan Güner, panel sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Güner’e, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan arasındaki tartışmayı nasıl değerlendirdiği soruldu. Güner, şu yanıtı verdi:

“Emekli komutanlarımızın kendi takdirleridir. Ama bize soruyorsanız; çok hoş bir şey olduğunu söylemek mümkün değil.”

Haber televizyonları, Güner’in bu sözlerini son dakika olarak geçtiler.

Özkök: Mecbur bırakıldım

Özkök Paşa, görüşmelerimizde bu tartışmalardan üzüntü duyduğunu daha önce söylemişti. Hilmi Özkök, dünkü konuşmamızda da, Güner’in yaptığı değerlendirmeyle ilgili olarak şöyle dedi:

“Tabii ki, böyle tartışmalar üzücü. Ben üzüldüğümü daha önce size de söylemiştim. Ancak, konuşmaya mecbur bırakıldım. Çünkü çok ağır ithamlar yöneltiyor. Konuşmak istemiyorum. Ama susunca da bu kez, ithamları kabul etmiş gibi algılanıyorsunuz. Sessiz kalınca, basında, şu hakkında şunlar söylendi, şu ithamlar yapıldı ve tekzip edilmedi, diye yazıyorlar.

Bu nedenle konuşmaya mecbur oluyorsunuz. Ben de mecbur bırakıldım. Çünkü çok ağır ithamlar yapıldı. Susmam bunları kabul etmem anlamında yorumlanacaktı.”

‘Başbuğ imzalı belge yok’

Güner Paşa’ya, Balyoz tartışmaları içinde 1. Ordu’da yapılan seminerle ilgili olarak KKK Kurmay Başkanı olarak İlker Başbuğ’un rapor düzenlediği, bu raporun Köşk’te ve savcılıkta bulunduğu, ayrıca Köşk’teki zirvede konu edildiği yolundaki haberler tekrar soruldu. Şu bilgiyi verdi:

“Genelkurmay’ın bu haberle ilgili açıklaması, öyle bir belge olmadığı, öyle bir belgenin imzalanmadığı yönündedir. Seminerden sonra böyle bir belge hazırlanması mümkün değil. Belgenin olmadığı konusunda tereddüt yok. Köşk’teki değerlendirme yapıldıysa, o zirvenin yapıldığı günkü değerlendirmedir. Komutanımızın (İlker Başbuğ) imzasını taşıyan bir belge yok.”

Kozmik oda arandı mı?

Çetin Doğan’ın iddialarından biri de 1. Ordu Komutanlığı’ndan ayrıldıktan sonra, Genelkurmay Başkanı Özkök’ün 1. Ordu’nun kozmik odasında arama yaptırdığı, bazı belgelerin alındığı yönündeydi. Org. Güner, bu konuyla ilgili soruya da şu yanıtı verdi:

“Böyle bir bilgiye ve belgeye işaret eden herhangi bir şey yok. 1. Ordu Askeri Savcılığı’nın soruşturması sürüyor.”

Dursun Çiçek olayı

Güner, Dursun Çiçek’e ait olduğu öne sürülen belgeyle ilgili soruya da, Tuğg. Hıfzı Çubuklu’nun yanıt vermesini istedi. Çubuklu, belge İstanbul Savcılığı’na iade edilmeden önce askeri savcılığın kriminal laboratuvarına mürekkep ve diğer bazı hususlar için inceleme talimatı verdiğini, raporların beklendiğini söyledi. Güner, parmak izi araştırmasına ilişkin İstanbul Savcılığı’nın izin vermediğinin hatırlatılması üzerine, o ayrı konu, avukatların talep ettiği incelemeler yapılıyor, karşılığını verdi.

Anayasa paketi için görüş verildi

Güner, bir soru üzerine, anayasa değişikliği taslağının Genelkurmay’a da görüş almak üzere gönderildiğini ve görüş bildirdiklerini de söyledi. Paketin tümü üzerinde mi yoksa sadece askeri alanı ilgilendiren maddelerle sınırlı olarak mı görüş bildirdiklerinin sorulması üzerine de, “Biz, sadece bizi ilgilendiren bölümlerle ilgili görüş bildirdik. Nitekim komisyon görüşmelerinde bazı önergeler de veriliyor, biliyorsunuz” demekle yetindi.

Milliyet