Arap dünyasının Nobel'i Başbakan Erdoğan'a

Arap dünyasının Nobel'i olarak adlandırılan Kral Faysal Uluslararası Ödülü bu yıl Başbakan Tayyip Erdoğan'a verildi.

Arap dünyasının Nobel'i Başbakan Erdoğan'a
Erdoğan, bugün Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenecek bir törenle bugün ödülünü alacak.

Suudi Arabistan'da 1976 yılında kurulan Kral Faysal Fonu tarafından verilen ve dünyanın en prestijli ödülleri arasında yer alan ödüle layık görülmesinde Erdoğan'ın 2009 yılında Davos'ta yaptığı konuşmanın etkili olduğu yorumları yapılmıştı. Ödülü veren Kral Faysal Fonu Genel Sekreteri Prof. Dr. Abdullah Bin Salih Usaymin de Erdoğan'ın Filistin konusundaki duruşunun etkili olduğunu söyledi. Ancak Erdoğan'ın ödüle layık görülmesinde ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemden bu yana gerçekleştirdiği başarılı icraatların, Müslüman ülke liderleri arasında birlik-beraberlik ve samimiyeti artırma çabalarının, uluslararası düzeyde diyalog, barış içinde bir arada yaşama ve farklı kültürler arasında işbirliği çağrılarını yapanların, davet edenlerin başında bulunmasının etkili olduğunu kaydetti.

Kral Faysal Uluslararası Ödülü'ne bu yıl "siyasi ve idari yönetim alanındaki başarıları" nedeniyle "İslam'a hizmet" alanında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan layık görüldü. Riyad'ın en görkemli yapıtları arasında yer alan Faysal Towers'ta düzenlenecek törenle Başbakan Erdoğan bugün ödülünü alacak. Ödülü veren Kral Faysal Fonu Genel Sekreteri Prof. Dr. Abdullah Bin Salih Usaymin, Cihan'a verdiği özel mülakatta ödülün ortaya çıkışını ve geçmişini, Erdoğan'a neden verildiğini ve Türklere karşı hislerini anlattı.

Kral Faysal Ödülü'nün Kral Faysal Hayır Müessesesi tarafından 1976'da uygulamaya koyulduğunu anlatan Prof. Dr. Usaymin, ilk başta ödülün "İslam'a Hizmet, İslami Araştırmalar ve Arap Edebiyatı" olmak üzere üç dalda verildiğini, daha sonra bunlara "Tıp ve Fen Bilimi" dallarının eklendiğini söyledi. "Bu ödül insanlığa hizmet eden, Müslüman olan olmayan bütün insanların katılabileceği, hak edebileceği uluslararası bir ödüldür." vurgusunda bulunan Usaymin, "İslam Hizmeti, İslami Araştırmalar ve Arap Dili ve Edebiyatı" dallarında ödül verme amacının ise bu alanlarda başarı gösteren ve Müslümanlara hizmet eden şahısları onurlandırmak ödüllendirmekten olduğunu aktardı.

İSLAMİYET'E HİZMET ETMEK, TÜM İNSANLIĞA HİZMET ETMEKTİR

Usaymin, "Bu ümmete, İslamiyet'e hizmet etmek İslamiyet'te beşeriyetin önemli bir bölümünü teşkil etmesi açısından bütün bir insanlığa hizmet etmek anlamı taşımaktadır. Bu sebepten dolayı bu hizmeti yapan şahısları hizmetlerini karşılıksız bırakmamak için onları takdir etmek, bütün Müslümanları, insanlığı takdir etmek demektir." diye konuştu. Ödüle layık görülenlere "sertifika, altın madalya ve 200 bin ABD doları" verildiğini ifade eden Usaymin, bu ödül bütün dallar için geçerli olduğunu; ancak ödülü bir dalda iki kişi alırsa paranın paylaşıldığı bilgisini verdi.

"BU ÖDÜLÜ VERDİĞİMİZ İÇİN KENDİ KENDİMİZİ KUTLAMAK İSTİYORUM"

Bu yıl ödülün Başbakan Erdoğan'a verilmesinin sebepleri konusunda ise ilginç bir açıklama yapan Usaymin, "Erdoğan'a Kral Faysal Uluslararası İslam'a Hizmet ödülünü vermekten dolayı şereflenen Kral Faysal Fonu Genel Sekreterliği olarak kendi kendimizi kutlamak istiyorum. Bundan büyük bir mutluluk duyduk." dedi. Prof Dr. Usaymin, "Bu kararı alan heyet, ödülün Sayın Erdoğan gibi bütün Müslüman ülkeleri yöneticileri ve halkları nazarında büyük bir şahsiyete verilmiş olması, alınan kararda gösterilen muvaffakiyeti ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra Erdoğan bu ödülü gerçekten hak etmiştir." şeklinde konuştu.

Usaymin, Başbakan Erdoğan'ın seçilmesinin sebebini ise şöyle özetledi: "Seçici Kurul ödülü hak edecek bütün vasıfların Sayın Erdoğan'ın şahsında var olduğunu görmüştür. Öncelikle ulusal, uluslararası ve İslam âlemi düzeyinde muazzam başarılara imza atmıştır. Bütün Müslümanların takdir ettiği Türk halkının son dönemlerdeki kalkınma ve ilerlemesinden dolayı kendisi kutlanmaktadır. Ulusal düzeyde yani Türkiye'de Sayın Başbakan muazzam icraatları olmuştur. Bu icraatlar üstelendiği birçok farklı görev ve makamlarda müşahede edilmiştir. Bunların başında da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığıdır; bu görev süresince yaptığı icraatları, gösterdiği başarıları Türk halkı takdirle karşılamıştır ve karşılamaya devam etmektedir. İslami düzeyde yaptığı icraatlar ise, öncelikle Müslüman ülke liderleri arasında birlik-beraberlik ve samimiyeti artırma çabaları, İslam dünyasının haklarını ve haklı davasını, özellikle herkesin bildiği Filistin halkının haklarını ihlal eden Siyonistlerin ve ortaklarına karşı savunmasıdır. Uluslararası düzeyde ise, diyalog, barış içinde bir arada yaşamanın ve farklı kültürler arasında işbirliği çağrılarını yapanların, davet edenlerin başındadır. Aynı zamanda Sayın Erdoğan, Müslümanların diyaloga açık, barışı isteyen bir millet olduğunu bütün dünyanın dikkatini çekmekte önemli bir rol oynamıştır."

TÜRKLERİN İSLAMİYET'İ TÜRKİYE DIŞINDA YAYMALARINI TAKDİR EDİYORUM

Tarih araştırmalarıyla ilgilenen bir akademisyen olan Usaymin, kişisel olarak ise Müslüman bir devlet olan Türkleri iki konuda takdir ettiğini kaydetti. Bunların birincisinin, Türklerin İslamiyet'i Türkiye'nin dışında yaymaya çalışmalarındaki büyük rolü, ikincisinin ise Mekke ve Medine'deki kutsal yerleri korumalarındaki önemli rolü olduğunu dile getirdi. Usaymin, "Bu rolleri Suudi Arabistan halkının ve tarih öğrencilerinin unutmasına imkân yoktur." ifadelerini dile getirdi. Usaymin, ayrıca şunları ekledi: "Geçmişte hiçbir Arap vatandaşının unutamayacağı duruşlardan biri de, Türk liderlerin bütün baskılara, ısrarlara ve girişimlere rağmen Siyonistlerin Filistin'e ayak basmalarına izin vermemeleridir." Usaymin, şimdi ise bir Müslüman Arap olarak "Türk liderlerinin ve hükümetinin haktan yana duruşunun" Türklere karşı olan saygısını daha da artırdığına değindi.

Kral Faysal Vakfı Genel Sekreteri, son olarak ise şunları söyledi: "Sayın Erdoğan'a, hükümetine ve Türk halkına, bu yüce duruşlarından ötürü teşekkür etmek isterim. Bu duruşlar Türk halkının desteğiyle olmuştur. Bu yüce ve azim duruşlar sonucunda Türkiye, Arap olan-olmayan bütün Müslüman ülkelerinin güvenini kazanmıştır. Çünkü Müslümanların gözünde Filistin meselesi Müslümanların genelini ilgilendiren bir meseledir. Gittiği her yerde ve her zaman Allah onu korusun. Suudi Arabistan kendisinin ikinci ülkesidir. Ayrıca kendisiyle görüşmek de benim için büyük bir şeref olacaktır.