Ölümünden 50 yıl sonra Adnan Menderes'le ilgili belgesel yapıldı

Ölümünden 50 yıl sonra Adnan Menderes'le ilgili bir belgesel yapıldı.

Ölümünden 50 yıl sonra Adnan Menderes'le ilgili belgesel yapıldı
Ölümünden 50 yıl sonra Adnan Menderes'le ilgili bir belgesel yapıldı. Ali Adnan "Başvekil" adlı belgeselin tanıtım toplantısı Rixos Otel'de yapıldı. Tanıtıma Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve çok sayıda davetli katıldı.
Törende konuşan Menderes, sözlerine belgesele emeği geçenlere teşekkür ederek başladı. Belgeselin bütün bölümlerinin kendisine daha önceden TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ve dizinin yapımcısı tarafından iletildiğini belirten Menderes, ancak kendisinin diziyi önceden izlemek istemediğini kaydetti.
Menderes, ''Aziz milletimizle birlikte, milyonlarca insanın izleyeceğini bildiğim bu diziyi kendi heyecanı ve kendi gerilimi içinde her hafta bir sonrakini büyük bir özlemle bekleyecek şekilde ve milletimizle de bu duyguları paylaşmak üzere bekledik'' diye konuştu.
Kendisinin çok duygusal bir an içinde bulunduğunu, merhum Adnan Menderes'in demokrasinin Türkiye'de yerleşmesi için büyük hizmetleri olduğunu belirten Aydın Menderes, şöyle devam etti:
''Ölümünden, daha doğrusu ıssız bir adada idamından 50 yıl sonra Adnan Menderes'le ilgili bir belgesel yapılıyorsa bu her şeyden önce aziz Türk milletinin ve demokrasinin büyük bir zaferidir. Bu belgeselin demokrasi için elinden geleni yapmaya çalışan AK Parti iktidarı dönemine de rastlamış olmasını, milletimiz için, demokrasimiz için ve bu husustaki samimi duygularından emin olduğum AK Parti için, eski tabiriyle bir falihayır, hayırlara vesile olacak bir dizi, gelişme olmasını da nacizane bir şekilde
cenab-ı haktan diliyorum.''
Kendisi ve eşi için bugünlerin heyecanlı bekleyiş günleri olacağını dile getiren Menderes, ''Rahmetli annemi çok severdim, hala seviyorum. Bakıyorum giderek rahmetli babamı çok özlüyorum. Kolay değil, insanların ona dokunabilmek için birbirlerini nasıl ezercesine ona yaklaşmak istediklerini bu gözlerimle gördüm'' dedi.

''BÜYÜK BİR CESARET İŞİ''-
Babası Adnan Menderes'le ilgili bazı anılarını anlatan Aydın Menderes, ''Adnan Menderes ile ilgili bir dizi yapmak, kurum için de yapımcı için de büyük bir cesaret işidir. Bir, çok aziz bir hatıradır, buna uygun bir eser vücuda geçirilecektir, bu cesaret ister. Bunun yanı sıra aradan elli yıl geçmiş olmasına rağmen ilk başlarda çok zalim bir baskı şeklinde ortaya çıkan ama giderek sinsi bir örtü şeklinde günümüze kadar devam eden Adnan Menderes'i unutturmak amacını güden, sayısı çok az da kalmış da olsa
hala bazı insanlar mevcut, Adnan Menderes'ten bahsetmek, onunla ilgili bir belgesel yapmak bu yönüyle de tabiri caizse fincancı katırlarını ürkütmeyi göze almak demektir'' dedi.
Menderes, ''Milletimiz şehit başvekili Adnan Menderes'i, şehit Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve şehit Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ı bugüne kadar unutmamıştır. Bu millet var oldukça bu isimlerin de ebediyen var olacağına tam bir kanaat sahibiyim. Bunun huzuru içindeyim'' diye konuştu.
Devletin televizyonunda Adnan Menderes belgeseli yapmanın kolay iş olmadığını ifade eden Menderes, bunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük katkıları olduğunu belirterek, Erdoğan'a ailesi ve şahsı adına teşekkür etti.

''VEFAKARLIK VE KADİRŞİNASLIKTIR''-
Törende bir konuşma yapan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise TRT'yi böyle bir belgesel hazırladığı için kutladı.
Bunun bir vefakarlık ve kadirşinaslık olduğunu söyleyen Arınç, ''Türk siyasetine damgasını vurmuş bir devlet adamımızın ve zulmen şehit edilmiş bir insanın hatırasını yaşatmak mutlaka bir vefakarlıktır ve kadirşinaslıktır'' dedi.
Belgeselin çok başarılı olduğuna inandığını belirten Arınç, belgesele emek veren herkese teşekkür etti. Menderes'i Demokrat Parti iktidarının Manisa'ya yaptığı Sümerbank tekstil fabrikasının açılışı sırasında gördüğünü anlatan Arınç, bu fabrikanın 40 yıldan fazla Manisa'nın ekonomisine yön verdiğini kaydetti.
Menderes Manisa'ya geldiğinde insanların kum tanesi gibi çok kalabalık olduğunu ve halkın onu gerçekten sevdiğini ifade eden Arınç, ''Hiçbir dünya varlığı karşısında oraya gelmemişlerdi. Gözlerinin içi gülüyordu. Ona dokunmak, ona selam vermek, onunla el sıkışmak için adeta birbirlerini eziyorlardı'' diye konuştu.
Adnan Menderes'in halka aynı sevgiyle karşılık verdiğini belirten Arınç, ''Özetlemek gerekirse o, halkını seviyordu. Halk da onu seviyordu, manzara onu gösteriyordu'' dedi.

''MENDERES'E MENSUBİYET İDDİA EDEN KAZANDI''-
Kendisinin siyasete çok genç yaşlarda ilgi duyduğunu ve yakın siyasi tarih üzerine de çalışmalar yaptığını ifade eden Arınç, 1960'dan sonraki siyasi hayatı ve bu tarihten sonraki koalisyonları da çok iyi bildiğini vurgulayarak, ihtilali yapanların belirli bir partinin iktidar olmasını istediklerini kaydetti.
Arınç, şöyle devam etti:
''Ama Menderes sevgisini ifade eden, 'onun yolundayız' diyen ona mensubiyet iddia eden herkes her zaman kazandı. 1961'den sonra benim gördüğüm budur. Şunu da ifade edeyim kendimizi de içine koyarak, kendi siyasi çizgimizi de içine koyarak söylüyorum. Kim Menderes'e mensubiyet iddia ettiyse maalesef hiçbirisi Menderes kadar sahici değildi. Ama sahici olmamasına rağmen Menderes sevgisinden bahsettiği için iktidara geliyor. Menderes sevgisinden bahsettiği için başkasına iktidar vermiyordu.''
Şems-i Tebrizi ile Mevlana arasındaki bir kıssadan örnek veren Arınç, ''Halktaki bitmez tükenmez Menderes sevgisini kim ağzına almış ve yapmacık hareketlerle ona mensubiyet iddia etmişse millet yalanına bile her şeyini vermiştir'' dedi.
Eski Cumhurbaşkanlarından Turgut Özal'ın Menderes ve arkadaşlarının mezarlarının İstanbul'a taşınmasındaki katkılarının da büyük bir kadirşinaslık olduğunu ifade eden Arınç, Menderes'in iyi bir demokrat olduğunu, halkı için yola çıktığını, özgürlüklerden yana olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
'''Tek partili milli şef döneminin millete nelere mal olduğunu çok iyi biliyor ve onun izlerini silmek istiyordu. Herhalde şu çok önemliydi. 1932'den 1950'ye kadar minarelerden Allah-u Ekber sedalarının kaldırıldığı ama bir 1950 sabahında Allah-u Ekber'in yeniden minarelerden duyulduğu günü bu millet unutmayacak. Dünyada evrensel bir mesaj olan Allah-u Ekber'in sadece Türkiye'de birilerinin anlayacağı bir şekilde uydurukça bir dille Türkçe'ye çevrilmiş olmasının ayıbını, utancını, sıkıntısını 18 sene
yaşayan bu ülke insanı 1950'de bu ezanı asli sesiyle duyduğu zaman adeta bayram etmişti. Onun şerefi bile, onun onuru bile, onun izzeti bile, onun düşüncesi bile sanıyorum ki rahmetli Menderes'e cennetleri hazırlamıştı.''
Menderes döneminde Türkiye'nin kalkındığını, özel teşebbüse, çiftçiye ve halka önem verildiğini dile getiren Arınç, bu konuda örnekler aktardı.

''HEPSİ AYNI İMALAT MENSUBU''-
Menderes'in özgürlük rüyasının bedelini hayatıyla ödediğini ifade eden Arınç, ''(İki gömleğim var, birisi bayramlık, birisi idamlık). Bu sözü bugün de bazı siyasetçiler kendisine rehber edinmiş durumdadır. İşte gerçek Menderes'i sevenler, onun yolunu benimseyenler, onun mücadelesini düştüğü yerden kaldırmaya çalışanlar gerçek Menderes'in sevdikleridir diye düşünüyorum. Kim ne derse desin, özgürlüklerin, demokrasinin karşısında kim durmaya çalışırsa çalışsın, bugünkü anayasa değişikliklerinde aynı
itirazları yükselten seslerin geçmişten bugüne portrelerine baksanız, hepsinin aynı imalat mensubu olduğunu göreceksiniz. Ama bunlara karşı şüphesiz Menderes'in yolundan gidenlerin gerçek demokrasiye hizmet edeceklerinden kimsenin endişesi olmasın'' şeklinde konuştu.
Menderes'in kendisi gibi siyasetçilerin nazarında örnek alınacak bir insan olduğunu belirten Arınç, dünyaya ve ahirete inandıklarını, herşeyin hesabının mutlaka sorulacağı inancına da sahip olduklarını dile getirerek, ''Onun emanetleri bugün aramızda, onun yolundan gidenler de biliniz ki bugün iktidarda'' dedi.
Menderes'in halkla kucaklaşmasının ve halkın onu bağrına basmasının kendi siyasi çizgisinde de gerçekleştiğini belirten Arınç, ''Siyaset hayatımızda, devlet hayatımızda yapılanlar, yapılamayanlar konusunda, karşılaşılan güçlükler konusunda, bir partinin Türkiye'ye 60-70 yıldan beri, her şeyine mal olan muhalefeti karşısında takip edeceğimiz yol en cesaretli yoldur. O yol Ali Adnan 'Başvekil'in yoludur. İnşallah ona layık devlet adamları olarak, güzel halkımızın, milletimizin ortak değerleriyle
kucaklaşarak ömrümüz boyunca devam etmeye niyetliyiz'' şeklinde konuştu.
Daha sonra sanatçı Sema Moritz tarafından belgeselde yer alan bazı şarkılar seslendirildi. Arınç ve bazı davetliler şarkıları dinlerken duygulandı.
Törene, Aydın Menderes'in eşi Ümran Menderes, Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Murat Mercan, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hüseyin Çelik ve Hüseyin Tanrıverdi, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Hilmi
Bengi, Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Tek ile çok sayıda bürokrat, gazeteci ve davetli katıldı.
Arınu Eç, törenin ardından gazetecilerin belgesele ilişkin sorusu üzerine, iyi bir belgesel olduğunu düşündüğünü belirterek, bütün Türkiye'nin bu belgeseli büyük bir dikkatle takip edeceğini söyledi.
Arınç, ''Siyasetçiler için, tarihçiler için, devlet adamları için, yeni yetişen gençlerimiz için yakın tarihe ait bu belgeseli önemle tavsiye ediyorum ve çok yararlı olacağını düşünüyorum'' diye konuştu.
Canlandırmaların kullanıldığı Ali Adnan ''Başvekil'' belgeselini benzerlerinden farklı kılan en önemli özelliğin, yıllardır saklı tutulan ve hiçbir yerde yayımlanmayan Adnan Menderes'e ait görüntülere ve konuşmalara yer vermesi olduğu bildirildi.
(ME-MFK-Y)