Hsyk'dan Anayasa Değişikliğine İlişkin Açıklama (3)

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Kadir Özbek, kendilerine yöneltilen 'statükoyu korumak istiyorlar' ithamına tepki göstererek, "Bizim herhangi bir şekilde yerimizi muhafaza etmek veya kendimize bir pay çıkarmak gibi amacımız, endişemiz olamaz

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Kadir Özbek, kendilerine yöneltilen 'statükoyu korumak istiyorlar' ithamına tepki göstererek, "Bizim herhangi bir şekilde yerimizi muhafaza etmek veya kendimize bir pay çıkarmak gibi amacımız, endişemiz olamaz. Bu, bizlere karşı yapılan en büyük haksızlıktır" dedi.
Özbek, HSYK üyeleri ile birlikte düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin "2007 yılında ve geçen yaz yaşanan kararname krizinde böyle bir değişikliğin yapılacağını hissettiniz mi" sorusuna Özbek, bu taslağın uzun süreden beri konuşulduğunu anımsattı. Dün müsteşarın toplantıyı terk etmesine ilişkin bir soru üzerine Özbek, yaşananın daha önce kararname krizinde yaşanan olayın değişik bir şekli olduğunu söyledi. Başka bir gazetecinin Anayasa Mahkemesi'nin anayasa
değişikliğini şekil yönünden bakabileceğini ancak Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in yüksek mahkemenin esasına da gireceği yönündeki beyanının hatırlatılması üzerine Özbek, "Sayın Yargıtay Başkanı, altının boş olduğu bir şeyi, hiçbir zaman söylemez. Yılların hukukçusudur. Kendisi ile birlikte çalışan çok değerli kadrosu var. Bizim burada böyle bir değerlendirme yapması uygun olmaz" diye konuştu.
Müsteşarın kurulu terk etmesinin kanuna aykırı olup olmadığına ilişkin soru üzerine Özbek, "Müsteşar, kurulun doğal üyesidir. Diğer üyelerimiz gibi anayasadan kaynaklanan birtakım hakları olan, onun karşılığında yükümlülükleri bulunan arkadaşımızdır. Kimsenin kurul toplantısını yapılamaz hale getirmek gibi bir erteleme hakkı söz konusu olamaz. Burada kuruldan bahsediyoruz. Her türlü öneri, her türlü değerlendirme yapılır, tartışılır, görüşülür; eğer kendisinin beklemediği, karşı çıktığı gibi bir sonuca
varıldıysa karşı oyunu yazar. Gelen önerge, bizim ocak ayında gündeme alıp geçirdiğimiz ilke kararımız, görüşmelerin yapılması yönünde. Ne içeriğine ne de görüşmesine geçtik. Başlangıçta oldu" yanıtını verdi.
Hükümetin yargının tavrını statükoyu koruma gayretleri olarak değerlendirdiğinin hatırlatılması üzerine Özbek şunları söyledi:
"Bizi en fazla inciten eleştirilerden birisi bu. Aslında eleştiri kelimesi tam buraya uyar mı bilmiyorum. Çünkü biz savunmadayız, savunma yapıyoruz. Bize 'sadece statükolarını korumak istiyorlar' diyorlar. Şuradaki arkadaşlar, ben dahil ülkenin en ücra yerlerinde genç yaşta mesleğe başlayarak tozlu dosyaların arasında, gaz lambalarının altından buralara geldik. Değişik yerlerde kendimizi kanıtlayarak belli bir başarı ve aranılan çizgiyi muhafaza ederek geldik. Bizi Bakanlar Kurulu atamadı buraya. 'Atanan
ve seçilenler' diyor. Kesinlikle hakim ve savcı atanan kişi değildir. Hakim ve savcı sınavı girip kazandığından beri her kararnamede seçilerek buraya gelir. Bizim yukarıda çalışma yaparken bir mahkeme başkanı ve ya bir başsavcıyı seçerken neleri gözettiğimizi, kendimizi nasıl bir prensip altına aldığımız bir bilseniz. Zaten 3 ay sonra görevimiz bitiyor. Biz buraları bırakıp gideceğiz. Emekliliğime 3 yıl kaldı. Ben bunun dışında ne bekleyebilirim arkadaşlar? Ben şuna karşı kendimi borçlu hissediyorum aynı
duyguları arkadaşlarım da paylaşıyor. Gelebildiğim bu noktayı mesleki geçmişime karşı borçluyum. Bundan sonra benden sonra gelecek genç arkadaşlarıma borçluyum. Bundan daha önemlisi Türk milletine karşı borçluyum. Bizim herhangi bir şekilde yerimizi muhafaza etmek veya kendimize bir pay çıkarmak gibi amacımız endişemiz olamaz. Bu, bizlere karşı yapılan en büyük haksızlıktır. Bizden sonra gelecek arkadaşlarımız için yargı bağımsızlığını sağlamaktır amacımız, onun dışında bir beklentimiz yoktur."
Müsteşarın dünkü toplantıyı terk etmesinde HSYK Üyesi Ali Suat Ertosun'un mini kararname hazırlamasının etken olduğu yönünde haberlerin hatırlatılması üzerine Özbek, "Herhangi bir kararname, herhangi bir liste, herhangi bir taslak yaz kararnamesinde bize yakıştırılan korsan kararname söz konusu değildir. Doğrudan doğruya taslağın bize getirilmesiydi" dedi.
Anayasa değişikliği paketine ilişkin Adalet Bakanı ve müsteşarla bir görüşmelerinin olup olmadığına ilişkin soru üzerine Özbek, uzun süredir yoğun işlerinden dolayı Adalet Bakanı ile bir araya gelemedikleri ve diyalog imkanı bulamadıklarını belirterek, "Müsteşar ile de düne kadar bir sorun yoktu" cevabını verdi.
Bir gazetecinin sorması üzerine 'Yargı savunma' sözüne açıklık getiren Özbek, bunu ilk kez hakim ve savcıların dinlenmesi ve izlenmesi olaylarına ilişkin 11 Kasım 2009 tarihinde dile getirdiğini belirtti. Yargı mensuplarına ilişkin dinleme ve izlemenin hakim ve savcılar üzerinde baskı oluşturmak olduğunu iddia eden Özbek, "Bu sözlerimizin yanlış olmadığı, son günlerde bas bas bağırılan yeni taslağın bir takım hükümleri ile doğrulanmış oluyor" dedi.