Türk Jinekoloji Ve Obstetrik Derneği Genel Başkanı, Tartışmaları Gereksiz Buldu

Son günlerde gündemi meşgul eden sperm nakli ile ilgili uzmanlar tartışmanın yersiz olduğunu belirtti.

Türk Jinekoloji Ve Obstetrik Derneği Genel Başkanı, Tartışmaları Gereksiz Buldu
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Genel Başkanı Prof.Dr. İsmail Mete İtil, "Soyumuz açısından büyük sakınca ortaya çıkarıyormuş gibi tartışmak çok yanlış. Bu tartışmanın bu zeminde açılmaması gerekir. Bunun etik komisyonlarca iyice değerlendirildikten sonra Avrupa'daki hukuksal statü iyice incelendikten sonra ele alınması gerekirdi. TCK'da aslında bu durum için öngörülmemiş, bu durum için konulmamış maddeleri de bir şekilde yorumlayıp bu duruma uydurarak bu durum çözülemez. Bence bunun sağlıklı
bir şekilde yeniden değerlendirilmesi gerekir" dedi.

Son yıllarda yardımcı üreme teknikleriyle ilgili birçok yeniliğin olduğunu belirten Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Genel Başkanı Prof.Dr. İsmail Mete İtil, bununla ilgili son gelişmenin de sperm ve yumurta nakli olduğunu belirtti. AB'de çok sıkı kontrollerle sperm ve yumurta taşımanın olabildiğini belirten Prof.Dr. İtil, şunları söyledi: "Yurdumuzda bu tip taşıma yasak. Yurt dışında belli merkezlerde yapılmaktadır. Hiçbir şekilde çocuk sahibi olamayacak olan anneler bu şekilde gebe kalıp çocuk sahibi olabilme yolunu seçebilmektedir. Bunun bir çok yönü var. Yurt dışında, Avrupa'da, AB kuralları içinde çok sıkı bir denetim var. Alınan sperm ya da yumurtanın tüm incelemeleri yapılarak hastalık taşıyıp taşımadığının analizi yapılarak izin verilmektedir. Buna bir insan hakkı gözüyle bakılıyor."

BİLİM ADAMLARI VE İLAHİYATÇILAR TARTIŞSIN
Ülkemizde son çıkan yönetmeliğin TCK ile ilişkilendirilmesinin doğru olmadığını anlatan İtil, şöyle konuştu: "Yapılan soy-nesep tartışması doğru değil. Tartışmayı bu zeminde incelememek gerekiyor. İş kişilerin soyuna, sopuna, nesebine dayandığı zaman yurt dışındaki evliliklerden tutun da, Türk vatandaşı yapılan birçok yabancıya kadar bir çok konuya dağılma sözkonusu olur. Bence tıbbi ve insan hakları yönünden durum incelenmeli ve aydınlatılmalı. Üstün körü tartışmalarla derinlikliklerine, detayına inmeden bireysel hakları da zedeleyerek, ulu orta tartışılmamalı diye düşünüyorum. Elbette bilim adamlarının, ilahiyatçıların da katıldığı etik kurullarda tartışılmasında, ele alınmasında sayısız yarar var."

ULU ORTA TARTIŞILMAMALI
Konunun son derece hassas bir konu olduğunu dile getiren Prof.Dr. İsmail Mete İtil, AB'nin bu transferi belirli koşullarda serbest bıraktığını söyledi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) bu konudaki kararlarını incelemek gerektiğini anlatan İtil, sözlerine şöyle devam etti: "Konunun daha çok tartışılacağını düşünüyorum. Sanki Türkiye'de yüzlerce binlerce kişi bu yolla hamile kalıyormuş ve soyumuz nesebimiz değişiyormuş gibi bir hava oluşturmanın alemi yok. Bir kişi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ise onun gereklerini yerine getirmekle mükelleftir. Anne -babası da belli ise 5'nci 6'ncı kuşağına kadar araştırılmasına gerek yok. Biraz kafatasçı yaklaşımlardan uzaklaşmak lazım."
Bir annenin çocuk isteme hakkının kutsal olduğunu anlatan İtil, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunu da eşinin rızası ile AB'nin getirdiği sıkı sözleşmelere uyarak yerine getiriyorsa bence bunu insan hakları açısından incelemek gerekir. Gayriresmi yollardan illegal yollardan iyi denetlenmeyen merkezlerde, hastalık taşıyıcısı olup olmadığı bilinmeyen spermlerle ya da yumurtalarla taşımayı kimse kabul etmez. Ama insan haklarını da çiğnememek lazım."

SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİ
Uygulamanın kontrolünün son derece zor olduğunu da belirten Prof.Dr. İsmail Mete İtil, yapılacak yasaklama ile kontrolün tamamen elden çıkacağını savundu.
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Genel Başkanı Prof.Dr. İsmail Mete İtil, şunları söyledi: "Bu durumun kontrolü çok zor bir şey. Neyin ne olduğunu belirlemek için DNA testi lazım. Ama globalleşen bir dünyada böyle bir uygulama mantıksız. Genetik köken araştırması yapılamaz bu şartlarda. Ayrıca 35 yaşına kadar olan annelerde embriyo transferi ile ilgili sıkıntılar var. Bu yönetmelikte tüp bebek yönteminin uygulanmasında başarının önünü kesecek bazı uygulamalar mevcut. Bu yönetmeliğin baştan ele alınması ve iyice tartışıldıktan sonra tekrar gündeme getirilmesi gerekir. Bu tip tartışmalara yol açmak doğru değil. Soyumuz nesebimiz kuruyor ya da elden gidiyor gibi gerçekle ilgili olmayan, üstelik bu yola başvurmuş çok az da olsa kişileri rencide etmek ve ülkede böyle bir tartışma meydana getirmek son derece yanlış. Bu şöyle denilebilirdi, (Denetlenmemiş merkezlerde nakledilmemesi, hastalık taşıyıp taşımadığının kontrol edilmesinden sonra) şeklinde olabilirdi."

OLAY YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİ
Türk Medeni Kanunu ve TCK'daki boşlukların bu açıdan tekrar değerlendirilmesi gerektiğini anlatan İtil, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tüp bebek yöntemleri çok ilerledi dünyada. Ama sanki dünyada hiç uygulanmayan bir yöntem hiç uygulanmıyormuş gibi, sanki Avrupa Birliği'nde insan hakları açısından bu tip ayrıcalıklar hiç verilmiyormuş gibi bir yaklaşım içerisinde, üstelik soyumuz açısından büyük sakınca ortaya çıkarıyormuş gibi tartışma çok yanlış. Bu tartışma bu zeminde açılmaması gerekir. Bunun etik komisyonlarca iyice değerlendirildikten sonra Avrupa'daki hukuksal statü iyice incelendikten sonra ve TCK'da aslında bu durum için öngörülmemiş, bu durum için konulmamış maddeleri de bir şekilde yorumlayıp bu duruma uydurarak bu durum çözülemez. Bence bunun sağlıklı bir şekilde yeniden değerlendirilmesi gerekir."