Halka Açık Konferans

Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Opr

Halka Açık Konferans
Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. İlyas Dişikırık, baş dönmesinin ciddiye alınma gerektiğini belirterek, ''Baş dönmesi (vertigo), insanın dengesini sağlamasındaki her turlu problemdir. Bu durum hastayı yatağa düşürmekten, normal günlük işlerini yapamaz hale getirmesine ve hatta bireyde boşluk hissine kadar farklı şiddette olabilir'' dedi.
Özel Sani Konukoğlu Hastanesi'nde düzenlenen halka açık konferanslar kapsamında, Opr. Dr. Dişikırık tarafından ''Baş Dönmesi'' konusu anlatıldı. İnsan vücudundaki dengenin nasıl sağlandığı tam olarak anlaşılamamakla birlikte iç kulak, beyin, omurilik, gözler ve eklemler arasındaki bağlantılarla sağlandığının farz edildiğini kaydeden Opr. Dr. Dişikırık, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bunların herhangi birisinde meydana gelen hastalık baş dönmesi yaratabilir. Bu nedenle baş dönmesi Kulak Burun Boğaz, Nöroloji, Göz, Dahiliye ve Fizik Tedavi ana branşlarını ilgilendiren bir rahatsızlıktır. Baş dönmesi her hasta tarafından farklı anlatılabilir. Her taraf dönüyor, gözümün önü kararıyor, yer ayağımın altından kayıyor, kafamın içi boşalıyor şeklinde ifade edilebilir. Kulakla ilgili baş dönmelerinde ise kulakta çınlama, dolgunluk hissi, bulantı, kusma, işitme kaybı, gözlerde nistagmus görülebilir. Olay beyni ilgilendiriyorsa kişide ayrıca uyuşma, felç, göz hareketlerinde anormallikler ve baş ağrısı olabilir.''
NEDENLERİ
Vücutta dengenin kulak, beyin, beyincik, gözler ve kaslar tarafından sağlandığını ve bu yollardaki herhangi bir aksamanın baş dönmesi yaratabileceğini anımsatan Opr. Dr. Dişikırık, şu değerlendirmeyi yaptı:
''Bunlar dış kulak yolu iltihapları, dış kulak yolunda buşon olması, kulak zarında iltihap olması, orta kulak iltihabı, labirentit denilen iç kulak iltihabı, denge çekirdekleri, beyincik ve beyni tutan tümörler, gözlerdeki rahatsızlıklar, metabolik nedenler (diyabet, kolesterol yüksekliği gibi), kansızlık, beyine giden damarlardaki tıkanıklıklar, omurlardaki rahatsızlıklar ve psikolojik nedenler baş dönmesi yaratabilir. Bazen hiçbir neden olmaksızın da baş dönmesi olabilir. Baş dönmesinin şiddeti yüksek ve başlangıcının da bir o kadar ani oluşu, bulantı, kusma, uğultu ve işitme bozuklukları ile birlikte görülmesi kulakla ilgili olma ihtimalini yükseltmektedir. Eğer baş dönmesinde uğultu, bulantı, kusma gibi yandaş belirtiler az ve baş dönmesi anlık ise beyinle ilgili olma ihtimali vardır. Kulakla ilgili baş dönmeleri 3 hafta içerisinde derece derece azalır ve kaybolur ancak beyinle ilgili hadiselerde, neden tedavi edilmedikçe sürekli olarak kalır.''
NE YAPILMALI?
Opr. Dr. Dişikırık, baş dönmesiyle gelen hastaya yapılması gerekenler hakkında şu bilgileri verdi:
''Dikkatli bir KBB muayenesi, işitme muayenesi, kafaçiftleri muayenesi yapılır, kalp, nabız ve tansiyon rutin muayene edilir, hiperventilasyon deneyi yaptırılır, gerekirse büyük damarlardaki üfürüm ve nabız bozuklukları araştırılır, kalorik test, radyolojik tetkik yapılır. Kulakla ilgili baş dönmesi yaratan sebeplerden biri de vestibüler nöritistir. Bu kulak uğultusu, kulak dolgunluğu ve işitme kaybı olmadan meydana çıkan baş dönmesi nöbetidir. Nöbetler genellikle sağlıklı kimselerde uykudan uyanma sırasında birden bire başlar, birlikte bulantı ve bazen kusma da bulunabilir. 3 hafta içinde hastalığın belirtileri kompanze edilir. Ancak hastanın şikayetleri 2 aydan 2 seneye kadar uzayabilir.''
MENİERE HASTALIĞI
Kulakla ilgili baş dönmesi yaratan nedenlerden diğerinin, kulaklarda dolgunluk ve basınç hissi, kulak uğultusu, pes tonlarda iç kulak tipi işitme kaybı ve krizler halinde gelen baş dönmesi nöbetleri olan meniere hastalığı olduğunu, anlatan Opr. Dr. Dişikırık, şöyle devam etti:
''Meniere hastalığında baş dönmeleri nöbetler halindedir. En az 20 dakika ve sıklıkla 24 saat kadar sürer. Hastalığın nedeni iç kulak içinde yer alan ve endolenf denilen iç kulak sıvısının hidropsudur. Meydana gelen hidropsun 2 olası nedeni vardır: ya sıvı fazla salgılanmakta ya da sıvının emilmesinde azalma olmaktadır. Menier sendromunun meydana gelişinde yardımcı olan diğer şartlar diyabet, hiperlipoproteinemi, fazla tuz alınması, alerji, fazla sigara içilmesi ve sifilistir.''
TEDAVİSİ
Baş dönmesinin tedavi aşamasındaki uygulamalar hakkında da bilgiler veren Opr. Dr. Dişikırık, sözlerini şöyle tamamladı:
''Nöbetler sırasında hasta hastaneye yatırılır, ilaçlı tedavi gerçekleştirilir. Genellikle ilk 3 gün içinde nöbetler geçer. Nöbetler arasındaki tedaviye gelince hasta ideal kilosuna getirilmeye çalışılır. Karbonhidrat ve yağdan fakir proteinden zengin bir gıda rejimi uygulanmalıdır. Fazla tuz ve su kısıtlanır. Sigara kesin olarak yasak edilir. Adale egzersizleri önerilir. Gıda veya ilaç alerjisi varsa elimine edilir. İdrar söktürücü ilaçlar ve sakinleştirici ilaçlar verilir. Eğer; dış kulak, dış-orta-iç kulakta iltihabi durum varsa antibiyotik tedavisi başlanır. Baş dönmesinde metobolik neden düşünülüyorsa buna yönelik tedavi verilir. Ancak kafa içerisinde tümör varsa cerrahi tedavi yapılır. Ayrıca psikolojik neden düşünülüyorsa psikiyatri konsültasyonu istenir.''
Opr. Dr. Dişikırık, sunumunun ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.