Mhp Grup Başkan Vekili Vural Manisa'da
MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Manisa'nın Alaşehir ilçesinde yaptığı konuşmada, 'Habur'da PKK'lıların getirilişini unutanlar, ancak kanı bozuklardır' ifadesini kullandı.
MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, MHP Manisa milletvekilleri Mustafa Enöz, Ercan Akçay ve Ahmet Orhan'la birlikte Manisa ve ilçelerinde yürüttüğü gezi kapsamında MHP'li Alaşehir Belediyesi'ni ziyaret etti. Parti lokalinde de incelemelerde bulunan Vural, Ozan Düğün Salonu'nda yaklaşık 750 kişiye hitap etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ı eleştiren Vural, şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Başbakan, korkunun ecele faydası yok. Nereye kadar kaçarsan kaç, kaçışın ilk sandığa kadar olacaktır. Alaşehirlilere teşekkür borçluyum, Kadir Daş'ı üçüncü kez başkan seçtiğiniz için teşekkür ediyorum. Biz 41 yıldır sizin sesiniz olduk. Bayrak inmez diyerek bu günlere geldik. Biz sizin sesiniziz. Söyleyen biz, söyleten sizsiniz. Cenab-ı Hak bizleri sizlerin sözü ve sesi olmayı daim eylesin. Biz başkaları gibi Amerika'ya temsilci gönderip, genel başkan yardımcısıyla baş danışmanını gönderip, 'Bunu
kullanın, kenara süpürmeyin, siz onu çekmeyin' diyerek Washington'dan medet ummadık. Boyun da eğmedik, Allah'a şükür dimdiğiz, alnımız açık. Bizim en yaşlı üyemiz de en genç üyelerimizde burada. Bizi 12 Eylül'ün işkence haneleri bile durduramadı.
Bugün demokrasi havarisi kesilenler, 28 Şubat'ın ürünüdürler. 28 Şubat olduğu zaman hemen kıvırttınız. 'Biz bu fikrimizden vazgeçtik' diyerek partinizi değiştirdiniz. Milli görüş gömleğini hemen çıkardınız, çırılçıplak kaldınız. Yerine önünde AB, arkasında ABD yazan tişört giydiniz. Meclis'e gönderdiğiniz ağlamaktan sorumlu başbakan yardımcısı Köln'de bir konuşma yapıyor, kaseti de var. '20 yıl önce ne söylemişsek aynısını söylüyoruz' diyordu. 28 Şubat'ta söylediklerini inkar ettiler. Kendilerini
muhafazakar olarak tanıtanlar, bugün muhafaza edilen neyimiz kaldı? Bülent Arınç, '28 Şubat olmasaydı ben AB'ye karşı olacaktım' diyor.Ne değişti Türkiye'de? Neyi çözdüler? Katsayı, baş örtüsü problemini çözemediler. MHP olarak YÖK kanununun değiştirilmesi için teklif verdik, komisyona sokmadılar. Gözlerinizi kapatın, satılmadık neyimiz kaldı?Müslümanlığımız tartışılıyor. Cumhuriyet'imiz tartışılır oldu. Beyefendi terzi olmuş. Baş terzi olmuş. Ülkemizi 36 etnik gruba bölüyorsun. Bir milletin milli kültürü,
milli kimliği bir direktir, direk ortadan kalkarsa Türk milleti çöker. Onun için Sayın Başbakan'a sesleniyorum: Fitnecilik yaparak siyaset yapmaktan vazgeçin. Habur'da PKK'lıların getirilişini unutanlar ancak kanı bozuklardır."
Vural, konuşmasının devamında, "Kayıkçının oğlu Tayyip nasıl gemi sahibi oldu, onu merak ediyoruz. Bir partilisi peygambere benzetiyor, o da kürsüden, 'Estağfurullah, haşa' diyeceğine, 'Arkadaşımız peygamberlik zincirinin bittiğini bilmiyor' diyor. Yani, 'Peygamberlik zinciri bitmese belki de olabilir' diyor. Bana birisi böyle yapsa, 'Estağfurullah, haşa' derim. Başbakan'ın basın danışmanı Mehmet Akif Bekçi, 'Erdoğan'ın Harfleri' kitabında, 'Tayyip Erdoğan Hazreti Musa'nın soyundan' diyor. Erdoğan'ı bir
mehdi, kurtarıcı, siyasi bir lider, büyük bir topluluğun sandıktan çıkmış son umudu olarak tanıtıyor. Hani, 'Zincir sona erdi' diyorlar ama bunu da istiyorlar. İşte dinimizi siyaset için kullanıyorlar" ifadelerini kaydetti.
"Bülent Arınç Tokat şehitlerini neredeyse güvenlik görevlileri yaptı diyecekti" iddiasında bulunan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "Başbakan bizim şehit cenazelerine katılmamızı bile eleştirdi. Askerlerimizin sınır ötesi izni olmasına rağmen PKK ile mücadele yapmadılar, hep pazarlık yaptılar. 'Açılım ne demektir?' derseniz, Habur eşittir açılım. Demokratik açılım kitabı çıktı, yakında valiler sizlere de dağıtır. Çağrı kitabında da, 'Tayyip Allah yolunun bekçisidir.Tayyip'i üzmek, Allah'ı da üzmektir'
diyor. İşte Türkiye'yi yöneten zihniyet bu. Acımasız din istismarı. Dinimiz istismar ediliyor. Bir tarafta Türklüğümüz, bir tarafta kimliğimiz, bir tarafta Müslümanlığımız sorgulanır hale geliyor. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu maskeli siyasete dur dememiz gerekiyor. Sanatçılarla, futbolcularla, dizilerle bize açılımı hazmettirecekler."
Ekonomik durumun kötü olduğunu vurgulayan Vural, "Başbakan işini iyi yürütüyor.Hisse senetleri yüzde 83.9 getiri sağlamış. Başbakan gemisini iyi yürütüyor. Çocuklarında gemicikler, Çamlıca'da trilyonluk konutlar, kendisinde 2.5 trilyon var. Kendisi iyi yürütmüş ama milletin gemisini yürütemiyor. İşsizlik artmış, Başbakan, 'Ben kimseye iş vadetmiyorum,taşı sıkıp suyunu çıkaracaksın' diyor. Manisa'da, Alaşehir'de o kadar yiğitler var ki, taşı ver de suyu nasıl çıkacakmış, o zaman gör. Senin çocukların
hangi taşı sıktı da suyunu çıkardı da gemi sahibi oldu?" açıklamasını yaptı.
"Sayın Başbakan, korkunun ecele faydası yok. Nereye kadar kaçarsan kaç, kaçışın ilk sandığa kadar olacaktır. Alaşehirlilere teşekkür borçluyum, Kadir Daş'ı üçüncü kez başkan seçtiğiniz için teşekkür ediyorum. Biz 41 yıldır sizin sesiniz olduk. Bayrak inmez diyerek bu günlere geldik. Biz sizin sesiniziz. Söyleyen biz, söyleten sizsiniz. Cenab-ı Hak bizleri sizlerin sözü ve sesi olmayı daim eylesin. Biz başkaları gibi Amerika'ya temsilci gönderip, genel başkan yardımcısıyla baş danışmanını gönderip, 'Bunu
kullanın, kenara süpürmeyin, siz onu çekmeyin' diyerek Washington'dan medet ummadık. Boyun da eğmedik, Allah'a şükür dimdiğiz, alnımız açık. Bizim en yaşlı üyemiz de en genç üyelerimizde burada. Bizi 12 Eylül'ün işkence haneleri bile durduramadı.
Bugün demokrasi havarisi kesilenler, 28 Şubat'ın ürünüdürler. 28 Şubat olduğu zaman hemen kıvırttınız. 'Biz bu fikrimizden vazgeçtik' diyerek partinizi değiştirdiniz. Milli görüş gömleğini hemen çıkardınız, çırılçıplak kaldınız. Yerine önünde AB, arkasında ABD yazan tişört giydiniz. Meclis'e gönderdiğiniz ağlamaktan sorumlu başbakan yardımcısı Köln'de bir konuşma yapıyor, kaseti de var. '20 yıl önce ne söylemişsek aynısını söylüyoruz' diyordu. 28 Şubat'ta söylediklerini inkar ettiler. Kendilerini
muhafazakar olarak tanıtanlar, bugün muhafaza edilen neyimiz kaldı? Bülent Arınç, '28 Şubat olmasaydı ben AB'ye karşı olacaktım' diyor.Ne değişti Türkiye'de? Neyi çözdüler? Katsayı, baş örtüsü problemini çözemediler. MHP olarak YÖK kanununun değiştirilmesi için teklif verdik, komisyona sokmadılar. Gözlerinizi kapatın, satılmadık neyimiz kaldı?Müslümanlığımız tartışılıyor. Cumhuriyet'imiz tartışılır oldu. Beyefendi terzi olmuş. Baş terzi olmuş. Ülkemizi 36 etnik gruba bölüyorsun. Bir milletin milli kültürü,
milli kimliği bir direktir, direk ortadan kalkarsa Türk milleti çöker. Onun için Sayın Başbakan'a sesleniyorum: Fitnecilik yaparak siyaset yapmaktan vazgeçin. Habur'da PKK'lıların getirilişini unutanlar ancak kanı bozuklardır."
Vural, konuşmasının devamında, "Kayıkçının oğlu Tayyip nasıl gemi sahibi oldu, onu merak ediyoruz. Bir partilisi peygambere benzetiyor, o da kürsüden, 'Estağfurullah, haşa' diyeceğine, 'Arkadaşımız peygamberlik zincirinin bittiğini bilmiyor' diyor. Yani, 'Peygamberlik zinciri bitmese belki de olabilir' diyor. Bana birisi böyle yapsa, 'Estağfurullah, haşa' derim. Başbakan'ın basın danışmanı Mehmet Akif Bekçi, 'Erdoğan'ın Harfleri' kitabında, 'Tayyip Erdoğan Hazreti Musa'nın soyundan' diyor. Erdoğan'ı bir
mehdi, kurtarıcı, siyasi bir lider, büyük bir topluluğun sandıktan çıkmış son umudu olarak tanıtıyor. Hani, 'Zincir sona erdi' diyorlar ama bunu da istiyorlar. İşte dinimizi siyaset için kullanıyorlar" ifadelerini kaydetti.
"Bülent Arınç Tokat şehitlerini neredeyse güvenlik görevlileri yaptı diyecekti" iddiasında bulunan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "Başbakan bizim şehit cenazelerine katılmamızı bile eleştirdi. Askerlerimizin sınır ötesi izni olmasına rağmen PKK ile mücadele yapmadılar, hep pazarlık yaptılar. 'Açılım ne demektir?' derseniz, Habur eşittir açılım. Demokratik açılım kitabı çıktı, yakında valiler sizlere de dağıtır. Çağrı kitabında da, 'Tayyip Allah yolunun bekçisidir.Tayyip'i üzmek, Allah'ı da üzmektir'
diyor. İşte Türkiye'yi yöneten zihniyet bu. Acımasız din istismarı. Dinimiz istismar ediliyor. Bir tarafta Türklüğümüz, bir tarafta kimliğimiz, bir tarafta Müslümanlığımız sorgulanır hale geliyor. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu maskeli siyasete dur dememiz gerekiyor. Sanatçılarla, futbolcularla, dizilerle bize açılımı hazmettirecekler."
Ekonomik durumun kötü olduğunu vurgulayan Vural, "Başbakan işini iyi yürütüyor.Hisse senetleri yüzde 83.9 getiri sağlamış. Başbakan gemisini iyi yürütüyor. Çocuklarında gemicikler, Çamlıca'da trilyonluk konutlar, kendisinde 2.5 trilyon var. Kendisi iyi yürütmüş ama milletin gemisini yürütemiyor. İşsizlik artmış, Başbakan, 'Ben kimseye iş vadetmiyorum,taşı sıkıp suyunu çıkaracaksın' diyor. Manisa'da, Alaşehir'de o kadar yiğitler var ki, taşı ver de suyu nasıl çıkacakmış, o zaman gör. Senin çocukların
hangi taşı sıktı da suyunu çıkardı da gemi sahibi oldu?" açıklamasını yaptı.