Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması

Gaziantep Ticaret Odası (GTO) ve Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü işbirliği ile düzenlenen 'Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması' konulu bir konferans GTO'da gerçekleştirildi.

Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması
GTO Meclis Salonu'nda gerçekleştirilen ve GTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, Gaziantep Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ruhi Ersoy'un konuşmacı olarak katıldıkları konferansta Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Halk Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi ve UNESCO Türkiye Temsilciliği Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Masası Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz bir sunum yaptı.
GTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, açılışta yaptığı konuşmasında kültür ve sanatını yaşatmayan milletlerin varlığının uzun süreli olmayacağına dikkat çekti. Milletlerin, devletlerin ekonomik anlamda büyüyebileceğini, askeri ve siyası anlamda güç kazanabileceğini ancak kendi kültürünü yaşatamadığı sürece sahip olduğu bu özelliklerini millet veya devlet olarak sürdürebilme şansına sahip olamayacağını ifade eden Başkan Aslan, "Tarihe baktığınızda bu konuda birçok örnekler görülecektir. İlk çağlardan bu yana baktığınızda, insanoğlunun toplu olarak yaşamaya başladığı ilk günlerden itibaren insan topluluklarının kan bağı ve ortak menfaatlerin yanında sağlanan ortak kültürle milletleştiklerini, devletleştiklerini ve bu ortak kültürü koruyup, yaşatabildikleri süre içerisinde varlıklarını devam ettirdiklerini görebilirsiniz. Kendi kültürlerini oluşturup, bu kültürü yaşatamayan insan toplulukları, millet ve devlet olamadan belli bir süre içerisinde tarihte yok olup gitmişlerdir" dedi.
Bölgemizde, özellikle Ortadoğu ülkeleri arasında kültür konusunu önemsemeyen birçok ülkenin olduğunu Türkiye'nin son dönemde bu konudaki duyarlılığının da tartışılabilecek bir konu olduğunun altını çizen Başkan Aslan, şöyle konuştu:
"Maalesef, günümüzde özellikle Ortadoğu ülkelerinin büyük bir çoğunluğunda Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması noktasında yeterli duyarlılık gösterilmiyor. 'Biz Türkler olarak bu konuda çok mu yeterliyiz?' derseniz. Son dönemdeki tabloya baktığımızda bu konu tartışılabilir bir konu olarak görüyorum. Son yıllarda bu konuda olumlu gelişmeler var ama çok yeterli olduğu düşüncesinde değilim. Biz Gaziantep Ticaret Odası olarak bu noktada, sadece ekonomi ve ticaret alanında değil, kültür, sanat ve tarih alanlarında olmazsa olmaz bir mücadelenin içerisindeyiz. Özellikle 1995 yılından itibaren bu yöndeki çalışmalarımıza hız verdik. Şehrin, bölgenin ve ülkemizin tarihini ve somut kültürel mirasla birlikte somut olmayan kültürel mirasımızı da yaşatmakla ilgili kendi bütçemizi ve imkanlarımızı zorlayarak, hatta ekonomik anlamdaki faaliyetlerimizin önüne de bu yöndeki çalışmalarımızı geçirmeye çalışarak gayret ediyoruz. Bizim bu gayretimiz bugün Gaziantep'te hemen hemen bütün kurumlarımızın da ortak akıl çerçevesinde katılımıyla giderek çeşitlenmeye başladı. Özellikle Büyükşehir Belediyemiz bu konuda çok ciddi bir atak içerisinde. Keza Gaziantep Üniversitemiz de bu konuda çalışmalar yürütmekte. Yani tarihimizi ve kültürümüzü yaşatmak amacıyla bütün kurumlar el ele yürümeye çalışıyoruz. Bu konuyu çok önemsiyoruz. Çünkü para kazanmak, hayatiyetinizi devam ettirmek için özellikle bu çağda elzem. Ama yine bu çağda, tarihinizden ve kültürünüzden de kopmamanız gerekiyor. Bu noktada Türkiye'de somut olmayan kültürel miras sanki ihmal edilmiş gibi. Yani somut kültürel miras konusunda bir noktada bir şeyler yapılıyor. Bu miras gelecek nesillere taşınmaya çalışılıyor. Ama somut olmayan kültürel miras konusunda yeni nesillere çok da fazla bir şey aktarabildiğimizi düşünmüyorum. Kültürel miras konusunda sadece somut olanları geleceğe taşımanın ulus olarak varlığımızı sürdürebilmemiz açısından tek başına yeterli olacağını düşünmüyorum. Somut olmayan kültürün de yeni nesillere aktarılması ve yaşatılması gerektiğine inanıyorum. Bu konuda biz Gaziantep Ticaret Odası olarak elimizden gelen gayreti gösterip, bu noktada yapılacak her türlü çalışmayı destekleme kararlılığına sahibiz."
"GTO'NUN İŞBİRLİĞİNE AÇIK OLUŞU BİZE CESARET VERİYOR"
Gaziantep Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ruhi Ersoy ise konuşmasında, "Ortak akılla işbirliğinin sembol kentlerinden birisi Gaziantep'tir" ifadesinin her geçen şehre gelen ve bu şehrin havasını teneffüs eden tüm ziyaretçiler nezdinde kendisini gösterdiğini belirtti. Ersoy, Gaziantep'in en güçlü sivil toplum örgütlerinden bir tanesi olan Gaziantep Ticaret Odası'nın ortak akıl ve işbirliği konusunda kendilerini bu tür etkinlikleri gerçekleştirmede cesaretlendirdiğini de ifade ederek, "Gaziantep Ticaret Odası'nın özellikle üniversitemizle yaptığı işbirliği ve her zaman bu işbirliğine açık olması bizi bu tür etkinliklerde cesaretlendirmekte. Yakın zamanda Gaziantep'in düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümünde yaptığımız işbirliğimiz neticesinde ortaya çıkan etkinlik, sadece kentimizde değil, Türkiye'de ses getirdi. O nedenle bu işbirliğimizin devamını diliyoruz. Konuya yaklaşımı açısından da Sayın Başkan Mehmet Aslan'a ayrıca teşekkür ediyoruz" dedi.
Açılış konuşmalarının ardından, Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Halk Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi ve UNESCO Türkiye Temsilciliği Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Masası Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması noktasında ortak akıl çerçevesinde neler yapılabileceği konusunda bir sunum yaptı.
Konferansın sonunda GTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, Prof. Dr. Öcal Oğuz, Yrd. Doç. Dr. Ruhi Ersoy, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Ağır'a günün anısına plaket ve çeşitli hediyeler verdi.