Muhalefet ve medya reklam yapıyor
Başbakan Erdoğan, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB)'nın 25. yıl kuruluş yıldönümü münasebeti ile bir konuşma yaptı. İMKB'nin 2002'den bu yana 11 binden 70 binlere geldiğini belirten Erdoğan, Türkiye finans sektörüne müdahale etme gereği duymayan tek ülke olduğunu söyledi.

İstanbul ve Ankara'da gerçekleşen protesto eylemleri yapan öğrenci gençlerin ana muhalefetten destek aldıklarını öne süren Başbakan Erdoğan'ın eleştiri oklarından medya da nasibini aldı.
TÜRKİYE GÜCÜNÜ DÜNAYAYA DUYURACAK
İstanbul menkul kıymetler önceliğinde açılmış olan 400 okuldan dolayı borsamızı ayrıca tebrik ediyorum. Oradan yetişen yavrularımızın geleceğin Türkiye'sinde şimdiden görür gibiyim. İstanbul borsası son 8 yılda rekor üstüne rekor elde ederken birçok ilki de hayata geçirerek uluslararası ölçekte adını geçirdi. Bu aslında 8 yıllık Başbakanlığım döneminde hep arzumuzdu şuana kadar müzakerelerini yaptık bu işin henüz fiili olarak adımını atmadık fakat zihinsel olarak bu adım atılmıştır bundan sonra artık adımın atılması temellerin fiziki olarak atılması aşamasına gelmiş bulunmaktayız. İstanbul finansın merkezidir ve bütün bu coğrafyanın imkânlarını kullanarak İstanbul'u bir finans merkezine getirerek Türkiye'nin gücünü dünyaya da güçlü şekilde duyuracaktır.
FİNANS SEKTÖRÜNE MÜDAHALE ETMEYEN TEK ÜLKE
İstanbul'u merkeze alarak yapacağınız 2 saatlik bir yolculuk ile 3 kıta da çok geniş bir coğrafyaya ulaşabiliyorsunuz. İstanbul yüzü Avrupa’ya dönük bir şehir olması ile beraber Balkanlara Afrika'ya da hitap eden bir şehirdir. İstanbul Doğu ile Batı'yı Kuzey ile Güney'i birleştirmeye devam edecektir. Bunu artık sadece biz konuşmuyoruz dünya konuşuyor 2008 ve 2009 sonunda ki sert düşüşlerden sonra Türkiye ekonomisi gerçekten büyük bir yükseliş içine girdi 2010 ilk çeyrekte yüzde 11.7 ikinci çeyrekte 10.3 büyüme kaydettik bu oranlarla Avrupa'da ilk Dünya'da 3. sırayı aldı Türkiye finans sektörüne müdahale etme gereği duymayan tek ülke oldu ülkemiz bize çok geldiler müdahale etmemiz gerektiğini söylediler biz geri çevirdik finans sektörümüzün kendi ayakları üstünde duracağına inanıyoruz dedik.
DÜNYA TARAFINDAN PARMAKLA GÖSTERİLİYORUZ
Bizim finans sektörümüz büyüdü tek bir banka bile sıkıntı yaşamadı yine aynı şekilde borsamız 2009'un sıkıntılı dönemlerinde bile Avrupa'da birinci Dünya sıralamasında yedinci oldu. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları 2009 yılında Türkiye'nin kredi notunu 2 kademe birden arttırdı. En son Kasım ayında notumuz pozitife yükseltildi. İşsizlik çok ciddi oranlarla her ay bir gerileme içinde 2002 yılında İMKB özellikle burada yüz ortalama endeksi ile 10 bin 987 idi son haftalarda endeks 70 bin seviyesini gördü dün akşam itibari ile de 67 binden kapandı 11 binden 70 bin'e 2002 yılında 34 milyar dolar iken bugün 323 milyar dolara ulaştı günlük işlem hacmi ise 1.7 milyar dolara çıktı. Türkiye krizin en ağır seyrettiği bir dönemde 2009 Yılının Mart ayında bir seçim yaşadı yine bu yılın Eylül ayında halk oylaması var yaklaşık yaza doğru bir seçim yapacağız seçim kelimesinin telaffuz edildiği anda borsanın düştüğü faizlerin yükseldiği dönemleri hatırlayın Türkiye bunu çok yaşadı. Seçim dönemlerinde musluklar sonuna kadar açıldı merkez bankasına paralar basıldı ve oluşan zararın tamamı seçim sonrasında halka yüklendi böyle bir Türkiye'de 2 seçim yaşayan 1 seçime hazırlanan kriz karşısında duruşuyla Dünya tarafından parmakla gösterilen bir ülke haline geldik.
BİZİMLE DALGA GEÇTİLER
Biz burada mali disiplin, istikrar, güven buralara takılıp kaldık buralar bizim önemsediğimiz ve hiç bir zaman taviz vermeyeceğimiz başlıklardır dedik bundan sonrada vermeyeceğiz bir yandan sürekli kriz telaffuz edildi bu ülkede. Yatırımcının, tüketicinin moralinin bozulması için hep bir şeyler peşinde koşuldu. Dünyada küresel finans krizi çıkıyor bizde tam tersi oluyor ben teğet geçecek dedim kalktılar bizimle dalga geçmeye başladılar netice ortada Başbakan'ın dediği ortaya çıkacak demeye başladılar. Polonya Başbakan'ı buradaydı Türkiye ve Polonya bu süreci çok iyi şekilde atlattı deniliyor. Bugün geldiğimiz nokta tüm bu felaket senaryolarını başarıyı dış etkenlerden arayan tüm güçlerin düşüncelerini boşa çıkardı ve sahiplerini de mahcup etti. Bugün küresel şartların en kötü olduğu dönemde Türkiye'nin başarısını görmüyorlar görmemezlikten geliyorlar bu başarı tek başına hükümetin başarısı değil bu ülkenin başarısı milletin başarısıdır. Bunu popilist bir şekilde ele almış olsaydık bugün başka bir yerde olurduk ilk geldiğimiz zamanları hatırlayın şu altı sıfırı attığımızda bizimle dalga geçenler oldu enflasyonun patlayacağını söylediler netice ne oldu dünyada ne hale düştük paramızın değeri düştü o hale getirdiler bizi koskoca o insanlar altı sıfırı attık Türk parası yerini buluyor ve tarihteki o eski yerini tekrar kazanıyor.
HAZMEDEMEYENLER VAR
Bu millet eğer bulunduğu konumun idraki içinde olursa seviyemiz yükselir ama ülkede bunu hazmedemeyenler yok mu var. Yapıcı bir yaklaşımla katkılar olsa biz şuanda bulunduğumuz noktadan daha çok ileri noktalarda oluruz. Buralara Türkiye'yi milletimizin özgüveni kararlılığı taşınmıştır. Allahın izni ile geriye dönüşte olmayacaktır. Biz bankalarımızın genel merkez ve müdürlüklerini İstanbul'a taşımaya çalışıyoruz. Faaliyetlerinin büyük kısmını zaten burada yürütüyorlar finans merkezi olarak aynı şekilde belli bir yerde Menkul Kıymetler merkezini de yine aynı yerde çalışma yaparak dünyaya oradan çok büyük bir mesaj vermek dediğim gibi bankalar noktasında ki adımlarımızı suretle atıyoruz. 2011 Daha fazla teyit edilemez artık fiziki noktada ki mekanlar şuanda belirlenmiş durumda inşallah 2-3 yıl içerisinde bütün merkezler bitmiş olup bankalarımız oraya taşınacaklar.
HEDEF İLK 10'A GİRMEK
Türkiye 2023 yılında Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yıl dönümünde dünyanın ilk 10 ekonomisinin içinde olur diye düşünüyor ve adımlarımızı buna göre atıyoruz. İhracatta rekorları görmüş bir Türkiye var. Bölgesinde dayanışmanın barışın adresi olmuş küresel ölçekte itibarını yükseltmiş bir Türkiye var. Muhalefet partileri de en az iktidar partisi kadar vizyoner olmak zorundadır muhalefetin siyasetin seviyesini bu kadar aşağıya çekme çalışması Türkiye'nin itibarına da vizyonuna da haksızlıktır. Küresel ekonomiyi konuştuğumuz bir ortamda son derece çapsız bir üslupla Türkiye'nin duruşu zedelenmeye çalışılıyor.
PRİM YAPAMAZLAR KAYBEDERLER
Son zamanda olanların illegal örgüt içerisinde yer alanların hiç bir zaman siyasi prim yapamaz benim milletim neyin ne olduğunu iyi biliyor. Tüm gücünü muhalefetin ve medyanın kışkırtmasından alan bir yapı var ana muhalefet ve malûm medya bilsinler ki Menkul Kıymetler borsasının içerisinde prim yapamazlar orada kaybederler. Bu şiddet içeren anlayışlarla hiç bir yere gidilemez ne amaçla yapıldığı nasıl yapıldığı hiç önemli değil yaptıkları illegal eylemlerin dakikalarca ekranlarda tutulduğunu gören bu gruplar da şiddetin protestonun dozunu arttırıyor. Bizim gündemimiz çok farklı biz Türkiye'yi büyütmeyi ekonomiyi büyütmeye devam edeceğiz ve bizim derdimiz işte İMKB'de 70 binleri gören bu yapıyı çok daha yukarılara çekmeye devam edeceğiz.
