Şerzan Kurt Davasının İkinci Duruşması Tamamlandı
Muğla'da, 11 Mayıs'ta çıkan olaylarda üniversite öğrencisi Şerzan Kurt'u tabancayla vurarak ölümüne sebep olduğu iddia edilen polis memurunun yargılandığı davanın ikinci duruşması, Eskişehir Adliyesi'nde yapıldı
Muğla'da, 11 Mayıs'ta çıkan olaylarda üniversite öğrencisi Şerzan Kurt'u tabancayla vurarak ölümüne sebep olduğu iddia edilen polis memurunun yargılandığı davanın ikinci duruşması, Eskişehir Adliyesi'nde yapıldı.
Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, sanık polis memuru G.Ş. ve 3 avukatı katıldı. Çeşitli barolara mensup 15 avukatın katıldığı duruşmayı; Şerzan Kurt'un (21) annesi Nejla, babası Ömer Kurt, BDP milletvekilleri Şerafettin Halis ve Nezir Karabaş ile bazı parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri takip etti. Sanık avukatlarından Kemal Ertuğrul, Şerzan'ın yaralanmasının sanıktan kaynaklanmadığını belirterek, uzun zamandır tutuklu bulunan müvekkilinin tutuksuz yargılanmasını talep
etti.
Ertuğrul, "Şerzan, beynine aldığı darp sonucu ölmüştür. Aksine, vücuduna isabet eden mermi iyileştirici etki yapmıştır. Şerzan düşmemiştir, sopayla darp edilmiştir. Şerzan'ın bulunduğu yere 58 metre uzaklıkta 7,65 milimetre çapında kovan bulundu. Söz konusu kovana ait tabancanın ateş mesafesi dışında olduğu iddia edildi. Olayların ardından çöpçüler sokağı temizledi. Olay yeri inceleme ekipleri olay yerini 1-2 saat sonra inceledi. Bölge 1-2 saat araç ve yaya trafiğine açıktı. Bu sırada söz konusu kovanın
yeri değişmiş olabilir. Olaydan hemen sonra bir haber ajansı tarafından çekilen görüntülere Şerzan'ın arkadaşlarının konuşmaları yansıdı. Bu görüntülerde Şerzan'ın arkadaşları arasında, 'Kırmızılı yaptı. Kırmızılı sıktı. İşte kaçıyor. Faşist sıktı. Hani bunlarda silah yoktu. Hani 7,65 öldürmezdi. Bunu yapanı bulacaksın' konuşmaları geçiyor" dedi.
"ŞERZAN SOPAYLA DARP EDİLDİ"
Mahkeme heyetinin söz verdiği sanık polis memuru G.Ş., Şerzan'daki yara izinin 7,65 milimetre tabancaya uyumlu olmadığının ifade edildiğini belirterek, "O zaman 9 milimetre de uygun değildir. Şerzan'ın kafasında yara izleri var. Olay yerindeki sopalar ölçülsün. O sopalarla darp edildiği görülecektir. Olay yeri inceleme ekipleri 1,5 saat sonra geldi. Araç ve yaya trafiği delil durumunu etkiledi" dedi.
Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesi, eksik evrakın tamamlanması için davayı 19 Ocak tarihine ertelerken, sanık G.Ş.'nin tahliye talebi reddedildi.
BDP Tunceli milletvekili Şerafettin Halis de 90 yıldır kendi demokrasisini oturtamamış, ama demokratik olma iddiasından vazgeçmeyen bir Türkiye'de yaşadıklarını ileri sürdü. Halis, Mardin'de Uğur Kaymaz'ı 13 kurşunla öldüren polislerin mahkemede aklandıklarını öne sürerek, "Bir ülke, kendi polisinin haksızlıklarını sahipleniyorsa orada bir polis devletine doğru gidiş vardır, ki artık Türkiye de buraya doğru gidiyor. BDP bundan sonra da duruşmalara destek vermeye devam edecektir' dedi.
Muğla'da 11 Mayıs'ta bir kız öğrenciye laf atma meselesi yüzünden başlayan olaylarda, karşıt görüşlü öğrenciler kavga etmişti. Sabaha kadar süren olaylarda Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü 2. sınıf öğrencisi Şerzan Kurt vurularak ağır yaralanmıştı. Kurt, 19 Mayıs'ta tedavi gördüğü İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde hayatını kaybetmişti. Kurt'un ölümüyle ilgili tutuklanan Muğla Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru G.Ş. hakkında, Muğla
Ağır Ceza Mahkemesi'nde "muhtemel kasıtla nitelikli adam öldürme" suçundan dava açılmıştı.
Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, sanık polis memuru G.Ş. ve 3 avukatı katıldı. Çeşitli barolara mensup 15 avukatın katıldığı duruşmayı; Şerzan Kurt'un (21) annesi Nejla, babası Ömer Kurt, BDP milletvekilleri Şerafettin Halis ve Nezir Karabaş ile bazı parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri takip etti. Sanık avukatlarından Kemal Ertuğrul, Şerzan'ın yaralanmasının sanıktan kaynaklanmadığını belirterek, uzun zamandır tutuklu bulunan müvekkilinin tutuksuz yargılanmasını talep
etti.
Ertuğrul, "Şerzan, beynine aldığı darp sonucu ölmüştür. Aksine, vücuduna isabet eden mermi iyileştirici etki yapmıştır. Şerzan düşmemiştir, sopayla darp edilmiştir. Şerzan'ın bulunduğu yere 58 metre uzaklıkta 7,65 milimetre çapında kovan bulundu. Söz konusu kovana ait tabancanın ateş mesafesi dışında olduğu iddia edildi. Olayların ardından çöpçüler sokağı temizledi. Olay yeri inceleme ekipleri olay yerini 1-2 saat sonra inceledi. Bölge 1-2 saat araç ve yaya trafiğine açıktı. Bu sırada söz konusu kovanın
yeri değişmiş olabilir. Olaydan hemen sonra bir haber ajansı tarafından çekilen görüntülere Şerzan'ın arkadaşlarının konuşmaları yansıdı. Bu görüntülerde Şerzan'ın arkadaşları arasında, 'Kırmızılı yaptı. Kırmızılı sıktı. İşte kaçıyor. Faşist sıktı. Hani bunlarda silah yoktu. Hani 7,65 öldürmezdi. Bunu yapanı bulacaksın' konuşmaları geçiyor" dedi.
"ŞERZAN SOPAYLA DARP EDİLDİ"
Mahkeme heyetinin söz verdiği sanık polis memuru G.Ş., Şerzan'daki yara izinin 7,65 milimetre tabancaya uyumlu olmadığının ifade edildiğini belirterek, "O zaman 9 milimetre de uygun değildir. Şerzan'ın kafasında yara izleri var. Olay yerindeki sopalar ölçülsün. O sopalarla darp edildiği görülecektir. Olay yeri inceleme ekipleri 1,5 saat sonra geldi. Araç ve yaya trafiği delil durumunu etkiledi" dedi.
Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesi, eksik evrakın tamamlanması için davayı 19 Ocak tarihine ertelerken, sanık G.Ş.'nin tahliye talebi reddedildi.
BDP Tunceli milletvekili Şerafettin Halis de 90 yıldır kendi demokrasisini oturtamamış, ama demokratik olma iddiasından vazgeçmeyen bir Türkiye'de yaşadıklarını ileri sürdü. Halis, Mardin'de Uğur Kaymaz'ı 13 kurşunla öldüren polislerin mahkemede aklandıklarını öne sürerek, "Bir ülke, kendi polisinin haksızlıklarını sahipleniyorsa orada bir polis devletine doğru gidiş vardır, ki artık Türkiye de buraya doğru gidiyor. BDP bundan sonra da duruşmalara destek vermeye devam edecektir' dedi.
Muğla'da 11 Mayıs'ta bir kız öğrenciye laf atma meselesi yüzünden başlayan olaylarda, karşıt görüşlü öğrenciler kavga etmişti. Sabaha kadar süren olaylarda Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü 2. sınıf öğrencisi Şerzan Kurt vurularak ağır yaralanmıştı. Kurt, 19 Mayıs'ta tedavi gördüğü İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde hayatını kaybetmişti. Kurt'un ölümüyle ilgili tutuklanan Muğla Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru G.Ş. hakkında, Muğla
Ağır Ceza Mahkemesi'nde "muhtemel kasıtla nitelikli adam öldürme" suçundan dava açılmıştı.