Sanayi Kongresi ve elektrikli otomobilde Çin atağı
İstanbul Sanayi Odası, ilk Sanayi Kongresi'ni 2002'de düzenlemişti. İSO'nun 50. kuruluş yıldönümü olan bu...
İstanbul Sanayi Odası, ilk Sanayi Kongresi'ni 2002'de düzenlemişti. İSO'nun 50. kuruluş yıldönümü olan bu tarih, Türk ekonomisinin en ağır ekonomik krizini geride bıraktığı döneme denk gelmişti.
Dün yapılan 9. Sanayi Kongresi'nin açılışında konuşan İSO Başkanı Tanıl Küçük, Türkiye'nin 2010'u, Avrupa'nın en yüksek büyüme oranı olan % 7-8 civarında bir büyümeyle kapatacağına" işaret ederken, bu yüksek oranlı büyümede üretim ve sanayinin kilit rol oynadığını iftiharla dile getiriyordu.
İSO Meclis Başkanı Erdal Bahçıvan ise küresel krizin kalıcı etkiler bırakarak yoluna devam edeceğine, eksen Batı'dan Doğu'ya kayarken dünyada en önemli değişikliğin üretim alanlarında ve üretim merkezlerinde gerçekleşeceğine işaret ediyordu.
İşsizlik ürkütüyor
Sanayi Bakanı Nihat Ergün'ün hazır bulunduğu bölümde istihdam konusu sık sık gündeme geldi. Küresel kriz nedeniyle işini kaybedenlerin 400 milyon kişiye ulaşabileceğine işaret eden IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın şu sözleri tekrarlanarak kulağı epey çınlatıldı: "Yeni küreselleşme çerçevesinde
1. önceliğin istihdam, 2. önceliğin istihdam, 3. önceliğin yine istihdam olması gerekir!"
İşsizlik ve istihdam, Çin ve Hindistan gibi birkaç ülke hariç, diğer tüm ülkeler için kalıcı ve başedilmesi giderek zorlaşan devasa bir sorun.Â
Elektrikli otomobil
Merkezi Paris'te bulunan Uluslararası Enerji Ajansı'nın Başekonomisti Dr. Fatih Birol, 2010 Dünya Enerji Raporu'nu açıkladığı toplantıda, gerek Türk gerekse Avrupa otomotiv sanayi için ürkütücü tahminlerde bulunmuştu. Birol'dan öğrendik ki Çin hükümeti, elektrikli otomobil konusunda ülkedeki bütün tarafları biraraya getiren bir master plan yaparak düğmeye basmış. Ve Birol'a göre Çin, bu konuda çok yakın bir gelecekte dünyada liderliği ele geçirecek.
Çin yönetiminin elektrikli araçlara bu kadar önem vermesi ve ivedilikle devreye sokmak istemesindeki nedenin, küresel ısınma olmadığına dikkat çeken Birol, "Petrol fiyatlarının artık hep yükseleceği için, petrole bağımlı ulaştırma sektöründen, elektriğe bağımlı ulaştırma sektörüne geçmeyi hedefliyorlar" diyor. Ve Birol uyarıyor: "Almanya'da GSYH'nin % 3'ü, istihdamın % 8'ini otomotiv sanayii yaratıyor. Türkiye, İtalya ve diğer bazı Avrupa ülkeleri için de otomotiv sanayii, istihdam açısından çok önemli. Bunlar Çin'e kayarsa Batı için hiç iyi olmayacak."
Hükümet ne yapıyor?
Bizim hükümet de elektrikli otomobillere sıcak bakıyor. Bakan Ergün "Bu teknolojinin kaçırılmaması gerektiğini savunuyor, "Teşvik için kimi modeller üzerinde çalışıyoruz" diyor. Kısa mesafeli araçlar için kamunun filo alımıyla devreye girebileceğine, Kayseri ve Konya gibi düz coğrafyalı şehirlerde pilot uygulama yapılabileceğine işaret ediyor.
Kongre için Türkiye'ye davet edilen Harvard Üniversitesi Uluslararası Kalkınma Merkezi Direktörü Prof. Ricardo Hausmann'a göre küresel krizle birlikte ülkeler arasındaki refah uçurumlarının azalacağı bir dönem başladı. Son 200 yılda hızlı büyüyenler ile yavaş büyüyenler arasında açılan aralar, giderek kapanacak.
% 2 büyüyen bir ülkeyle
% 8 büyüyen ülke arasında,
10 yıl içinde bile muazzam bir yakınlaşma olacak.
Türkiye'nin önünde altın bir fırsat var, ama...
