Türk-iş'ten Erdoğan'a 'Torba' Mektubu Ankara

Türk-İş, TBMM gündemindeki 'Torba Kanun Tasarısına' ilişkin itirazlarını bir mektupla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a iletti.

Türk-İş, TBMM gündemindeki 'Torba Kanun Tasarısına' ilişkin itirazlarını bir mektupla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a iletti.
Genel Başkan Mustafa Kumlu imzasını taşıyan mektupta, 'Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'na ilişkin eleştirilere yer verildi.
İşsizlik Sigortası Fonu'nun amacı dışında kullanılmaya çalışıldığı öne sürülen mektupta, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünden il özel idareleri ve belediyelere devredilen işçilerin, bu kez Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü taşra teşkilatına dağıtılmak istendiği ifade edildi.
Tasarıyla esnek çalışma düzensizliğinin genişletilmesinin amaçlandığı savunulan mektupta, buna karşın sosyal güvenlik alanında çalışanların beklediği düzenlemelerin yapılmadığı, yapılan değişikliklerin büyük kısmının ise çalışanları huzursuz edecek nitelikte olduğu kaydedildi.
Mektupta, konfederasyonun tasarıya ilişkin itirazlarını ayrıntılı bir rapor halinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ilgili TBMM komisyonlarına sunduğu bildirildi. 
Konfederasyonun sunduğu bu raporlarda, tasarıya ilişkin temel itirazların gerekçeleri şöyle sıralandı:
'-Kanun tasarısı ile ağırlıklı olarak işverenlerin devlete olan borçları, borç cezaları ve faizleri affedilerek, vergisini düzenli ödeyenler adeta cezalandırılır duruma getirilmiştir. Bu tür af uygulamaları devletin yaptırım gücünü zaafa uğratmakta, vergisini zamanında ödeyenleri mağdur etmek bir yana işverenleri vergi ödememeye teşvik etmektedir. Sosyal sigorta primleri içinde aynı görüş tekrar edilebilir. Şu unutulmamalıdır ki zamanında ödenmediği için affedilen vergi ve prim borçları vatandaşın cebinden çıkmaktadır.
Oysaki ücretli çalışanların ödedikleri vergiler, gelirlerine göre yüksektir. Vergide adaletin sağlanması ve korunması için, vergi oranlarında gelirin kaynağına ve niteliğine göre farklılaşma yapılması gerekmektedir. Ücret bir emek geliri olduğu için, vergilendirmede 'ayırma ilkesi' gereğince, sermaye gelirine kıyasla daha düşük oranda vergilendirilmelidir.
-Ülkemizde kurulan tüm fonlar (İşsizlik Sigortası Fonu hariç) başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bunun yegane sebebi devletin fon kaynaklarını tüketmesidir. 2008 yılından bu yana İşsizlik Sigortası Fonu da bu gelenekten nasibini almakta ve fon kaynakları devlet tarafından fonun kuruluş amacı dışında kullanılmaktadır. 2008 yılında başlayan bu süreç genişleyerek devam etmektedir. Türk-İş, fon kaynaklarının amacının dışında kullanılmasına şiddetle karşıdır.
-Türk-İş, atipik çalışmalar olarak adlandırdığı esnek çalışma modellerinin yaygınlaşmasının çalışma yaşamını kuralsızlaştırdığı ve örgütsüzleştirdiği düşüncesindedir. Ayrıca bu tür çalışmalar iş güvencesi hükümlerini de ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenle çalışma hayatını esnekleştiren, güvencesizlik ortamını arttıran ve ucuz işçiliğe yol açan bu düzenlemelere katılmamız mümkün değildir.
-Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün kapatılmasından sonra burada çalışan işçiler İl Özel İdareleri ve belediyelere dağıtılmışlardır. Bu işçiler meslek sahibi işçilerdir. Bu işçilerin 'ihtiyaç fazlası' sayılarak Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatına dağıtılması doğru değildir. Tasarıda yerlerinden edilen işçilere yeni görevlerine başlamak için 5 gün süre tanınmakta, yeni iş yerlerine gitmeyen işçilerin işten çıkarılacakları belirtilmektedir. Söz konusu işçilerden teşkilatımıza olumsuz tepkiler gelmektedir. Bu düzenlemenin Türk-İş tarafından benimsenmesi mümkün değildir.'

30.12.2010 10:35:49