Ekonomik Koordinasyon Kurulu Toplantısı...(1)

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2010 yılı bir toparlanma yılı olduğunu belirterek, "Orta vadeli programımızda 2011 yılı için 127 milyar dolarlık bir ihracat projeksiyonu öngördük" dedi

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2010 yılı bir toparlanma yılı olduğunu belirterek, "Orta vadeli programımızda 2011 yılı için 127 milyar dolarlık bir ihracat projeksiyonu öngördük" dedi.
Ekonomik Koordinasyon Kurulu (EKK) Başbakanlık'ta Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Başkanlığı'nda toplandı. Toplantıya Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün de katıldı.
Babacan yaptığı konuşmada, 2010 yılının son Ekonomik Koordinasyon Kurulu toplantısını gerçekleştireceklerini ve konunun 2023 yılı ihracat hedefleri ve bu yöndeki stratejiler olduğunu söyledi. 2010 yılının dünyada küresel krizin yeni bir safhaya girdiğini bir yıl olduğunu ifade eden Babacan, bir yandan dünyada ekonomik büyümenin bir önceki yıla göre makul bir rakama ulaştığını bir yandan da gelişmiş ülkelerin kamu borçları, bütçe açıklarının yeni bir sorun alanı olarak karşılarına çıktığını söyledi.
Hükümetlerin adım atamayacağını gerekli tedbirleri alamayınca Merkez Bankalarında daha çok piyasaya likitide sürdüğünü ve piyasaya daha çok para sürdüğünü kaydeden Babacan, "Türkiye çok şükür bu yılı çok yüksek bir büyüme rakamıyla kapatacak. Bizim orta vadeli programımızda öngördüğümüz yüzde 6.18'in üzerinde bir büyüme oranına ulaşacağız. Artık biz bundan sonra büyümeyle ilgili ayrı bir tahmin söylemeyeceğiz. Hep beraber Mart ayında inşallah 2010 yılının gerçekleşen büyüme rakamlarını öğreneceğiz"
dedi.

"390 MİLYARDAN BAŞLAYIP 500 MİLYARI GEÇEN BİR KREDİ HACMİ OLUŞTU"
Türkiye'nin pek çok ülkeden farklı olarak kamu açığını ve borç stokunu düşürdüğünü ifade eden Babacan, "Tüm Avrupa ülkesinde borç stoku en çok düşen tek ülke Türkiye. Yüzde 45.5 ile başladık bu yıla yüzde 42 arasında bir noktada bitireceğiz. Bu Türkiye'yi pek çok ülkeden ayrıştırdı. Türkiye'de yatırımlar hızlandı. Özel sektörümüz ilk üç ayda 120 milyarlık yatırım yaptı. Banka kredilerimizin hacmi 2010 yılında arttı. 390 milyardan başlayıp 500 milyarı geçen bir kredi hacmi oluştu. Güven ortamı Türkiye'de
çok iyi bir noktada hem iş dünyamızda, hem halkımızda, hem de finans kesiminde. İhracatımız orta vadeli programda öngördüğümüz hedefi Ekim ayı içerisinde açıkladığımız hedefi az olda geçecek gibi görünüyor. Petrol fiyatlarındaki artış, enerji fiyatlarındaki artış ve Türkiye'nin yüksek miktarda makine ve teçhizat ithal etmesi ithalat harcamalarının artması bu yılın cari açığı milli gelirimize oran olarak yüzde 6'ya daha yakın bir oran olarak öngörüyoruz. İhracat bizim ekonomik yapımızın en önemli
bileşenlerinden birisi. İktisadi faaliyet ve toplam gelir üzerindeki etkisi son derece önemli. İş olanakları, bölgesel gelişmeye sağladığı destek açısından son derece önem verdiğimiz bir konu. Hükümetimizin ilk kurulduğu günden bu yana sektör temsilcilerimizle ihracatçılarımızla sürekli yakın irtibat halinde olduk. İşadamlarımızın karşılaştığı sorunları çözmek için yoğun bir şekilde çalıştık. Yüzlerde dış ticaret seyahati düzenlendi. Bunların kimi Sayın Cumhurbaşkanımız başkanlığında yapıldı, kimisi
Sayın Başbakanımızın başkanlığı ve dışişleri bakanlığı ile Dış Ticaretten Sorumlu Bakanlarımız yoğun bir şekilde programlar yaptılar. İşadamlarımızın önünü açacak çok önemli adımlar oldu. O ülkelerle olan siyasi ilişkilerimizin belli bir noktaya gelmesi kapıları açan bir tutum o ülkelerle ihracatımızı da artırıyor. Klasik ihraç pazarlarımızın dışındaki pazarlarda hızla özellikle son yıllarda gelişmeye başladı. Özellikle son yıllarda Avrupa pazarından bundan sonraki dönemde çok fazla ümitli olmamız
gerekiyor. Avrupa'nın kendi içindeki yaşadığı ekonomik sorunlar büyük. Avrupa ekonomik büyüme olarak tüm dünyada yavaş ve en geriden gelen bölge olacak. İç pazarı da çok parlak olmayacak" diye konuştu.

"TÜRKİYE İHRACATINI 36 MİLYARDAN ALMIŞ 132 MİLYARA ÇIKARMIŞ BİR ÜLKE, DEMEK Kİ İSTEYİNCE OLUYOR"
Ekim ayında açıkladıkları orta vadeli programın gelişme ekseninde dış ticaretin geliştirilmesinin önemli bir konu olduğunun altını çizen Bakan Babacan, rekabet gücünün artırılmasının uzun vadeli yapısal tedbirlerle çözümlenecek bir konu olduğunu söyledi. Babacan, Türkiye'de iş ortamının iyileştirilmesi, finansal sistemin geliştirilmesi, ekonomide kayıt dışılığın azaltılması, enerji ve ulaştırma alt yapısının güçlendirilmesi, Ar-Ge ve yenilikçiliğin geliştirilmesi, bilgi ve iletişim teknolojilerinin
yaygınlaştırılması sağlanmasının üzerinde çalışılacak önemli konular olduğunu kaydetti. Bugünkü EKK toplantısında enine boyuna değerlendirecekleri bir proje olduğunu anlatan Babacan, şunları kaydetti:
"Türkiye İhracatçılar Meclisimizin başta Dış Ticaret Müsteşarlığımız ile beraber çalışarak ve diğer kurumlarımızın da desteğini alarak hazırlamış olduğu Türkiye'nin 2023 İhracat Stratejisinin uygulamaya aktarılması, performans yönetimi ve sektörel kırılımı projesi. 24 ayrı sektör ile ilgili dokümanlar var. TİM Başkanımız bir sunum yapacak. 2023 yılı için belirlediğimiz 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşma açısından bu önemli bir çalışma olacak. Bir yılı aşkın bir süredir çalışıyorlar. Bugün
itibariyle baktığımızda 6 yıl içerisinde kısa bir sürede Türkiye ihracatını 36 milyardan almış 132 milyara çıkarmış bir ülke. Demek ki isteyince oluyor. 2009 yılı malum küresel kriz Avrupa pazarı bozuldu. İhracatımızda belli oranda olumsuz açıdan etkilendi. 2010 yılı bizim açımızdan toparlanma yılı oldu. 2011'de de daha da iyi bir noktaya ihracatımızın iyi bir noktaya ulaşmasını arzu ediyoruz. Orta vadeli programımızda 2011 yılı için 127 milyar dolarlık bir ihracat projeksiyonu öngördük. İnşallah hep
beraber çalışarak bu hedefleri yakalarız."