Kozlu Belediye Başkanı Bektaş'tan Eleştiriler

Zonguldak'ın Kozlu Beldesi Belediye Başkanı Ali Bektaş, TTK Genel Müdürü Burhan İnan, Milli Emlak Müdürlüğü ve Zonguldak Defterdarı Ali Öztürk'ü eleştirdi

Zonguldak'ın Kozlu Beldesi Belediye Başkanı Ali Bektaş, TTK Genel Müdürü Burhan İnan, Milli Emlak Müdürlüğü ve Zonguldak Defterdarı Ali Öztürk'ü eleştirdi. Bektaş, Türkiye'de bürokrasi demokrasisinin bulunduğunu söyledi.
Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş, belediye binasında yaptığı basın toplantısında, beldede ve bölgede işsizliğin çözümü için kurtuluşu olarak gösterdiği Sahil Projesi'ne engel olduğu gerekçesiyle Zonguldak Defterdarı Ali Öztürk ile Milli Emlak Müdürlüğü'nü, Kozlu Sanayi Sitesi'nin gelişmesini önlediği gerekçesiyle de Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürü Burhan İnan'ı eleştirdi. Bölgenin gelişmemesinde siyasiler kadar bürokratların da önemli bir etkeninin bulunduğunu savunan Başkan Bektaş,
"Zonguldak şehrinin kadersizliği, insanların kafasındaki tilkilikler sebebiyle gelişmedi. Zonguldak'ta şehrin ve şehirciliğin gelişmesi açısından Kozlu'da devrim yaşanıyor. İnsanların kafalarının içerisinde hep şeytanlık olduğu için bu işin altında da bir şeytanlık var mı dürtüsüyle bir sürü dedikodular üretiliyor. Artık bunları önemsemiyorum. Fakat bugüne kadar gelişmemesindeki en büyük suçlu, gene siyasetçilerin atadığı bürokratlardır. Bir şeyi engellemeye çalışan yasaları, halkın menfaatine değil de halkı
sıkıntıya sokacak şekilde değerlendiren bürokratlar, en büyük sıkıntıdır. İçim yanıyor. Şu memlekette bir şeyler değişsin, gelişsin, işsizlik azalsın istiyorsunuz. Ama adamlar, 'Bu dolguyu sen yapmadın, TTK yaptı' diyor. 5393 sayılı belediye yasası, 'belediye alanları tarafından doldurulan dolgu alanları, belediyenin tasarrufuna bırakılır' diyor. Kastamonu'dan bir müfettiş gönderiliyor, biz söylemeden doldurması mümkün mü? İşin kötü tarafı buranın atamayla gelmiş bir kaç sene gelecek devletin memuru, şehrin
aleyhine yada lehine düşünmeden Ankara'ya gönderiyor. Ankara'dan da olumsuz yazı çıkıyor. Sen burada 3-4 sene yaşayacaksan, ben ölünceye kadar burada yaşayacağım. Mezarım bile burada kalacak, babamın mezarı da burada. Önümüzü tıkamayın" dedi.

"ZONGULDAK UMURLARINDA DEĞİL"
Başkan Bektaş, Zonguldak Defterdarı Ali Öztürk ve Milli Emlak Müdürlüğü'ne yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:
"Hiç birinin Zonguldak ve gelişmemesi umurunda değil. 657'ye tabi memur zihniyeti ile sabah gelip, akşama kadar laklak yapacaklar. Böyle bir şey yok, şehrin önünü tıkamayın. Milli Emlak Müdürlüğü'ne vekaleten bakan bir arkadaşımıza Kastamonu'da rapor geliyor. 50 sayfalık raporu okumadan Ankara'ya gönderiyor. Ankara da 'olumsuz' diyor. Ben burayı kendime mi alıyorum? Evime mi götüreceğim burayı. 400 kişi çalışacak. Yazın 750 kişiye çıkacak. Devlet işsizlik sorunun çözmek için insanlara teşvik veriyor,
bedava arazi veriyor. Biz yap-işlet-devret yöntemiyle işsizliği çözeceğiz. İktidar partisinin belediye başkanı olarak çözemiyorsam, düşünün bu memleketin halini. Konuşamıyorsun, konuştuğun zaman kendilerine göre illaki savunma yapar. Kesin bir savunma bulur kendini. Çekin elinizi Zonguldak'ın üzerinden. Kanunsuz bir şey yaparsak, gelin hesap sorun."

"SAHİL PROJESİ FIKRAYA DÖNDÜ"
Sahil yolu projesinin Nasrettin hoca fıkrasına döndüğünü söyleyen Başkan Bektaş, "'Milli Emlak biz kiralayacağız' diyor. Genel müdüre Nasrettin hocanın fıkrasını anlattım. Aynı fıkradaki gibi 'ben yapayım' diyorum, kabul etmiyorlar. 'Siz doldurmadınız' diyor. Bunlar, kendiliğinden devlet doldurdu da diyeceklerdir. Bir yasa bu kadar aptalca yorumlanabilir mi? Buraya istediğini kadar 'yeşil alan, çim yap' diyorlar. bu kadar büyük alanda kafeterya, havuz, aqua parkı olmayacak mı? Milli Emlak müdürlüğündeki
arkadaş gelsin istediği yerlere kiralasın. Beldenin önünü açsın. Kime ne istersen kirala. Hazır verdiği kiraları yıkıncaya kadar canım çıktı. Önceden sahili belediye bile gasp etmişti. O temizlediğimiz alana kötü gözüken tesisler yakışır mı? Bize vermiyorlar. Hüseyin bey gelsin kendisi yapsın. TTK'nın öyle bir talebi yok. Tamamen Milli Emlak Müdürlüğü ve Defterdarlığın kanunu yanlış yorumlaması. Makamların isimlerini de veriyorum. İsterse beni mahkemeye versinler" dedi.
TTK Genel Müdürlüğü'ne ait olan ve 20 yıl önce belediyeye devredilen alanı Kozlu Sanayi Sitesi'nin genişlemesinde kullanıldığı için mahkemelik olduğunu belirten Başkan Bektaş, "TTK, Kozlu Sanayi Sitesi'nin devamında, 350 kişinin çalışacağı, hayatı boyunca hiç kullanılmayan bir alanı, 20 sene evvel yeşil alan olarak bize devretti. Şimdi 'siz burayı nasıl, sanayi alanı yaparsınız' diye bana dava açıyor. Çek elini genel müdür. O zaman gelin, kendiniz yapınız. Bizim çoluk çocuğumuz aç, işsiz, gurbete
gidiyor. Hepiniz bu memleketi bir süre sonra terk edeceksiniz. Çekin pis ellerinizi bu memleketin üzerinden. İşsiz, açıkta, gariban insan bırakmak istemiyoruz. kesmeyin önümüzü. Yazıklar olsun diyorum bazen" diye konuştu.

"İNAN, KOLTUĞUNU DOLDURAMIYOR"
TTK'nın verdiği alanın yeşil alan olmasının mümkün olmadığını öne süren Başkan Bektaş, TTK Genel Müdürü Burhan İnan'ın koltuğunu dolduramadığını iddia etti. Başkan Bektaş, "Nasıl bu işsizliği çözeceğim. Çözüm yollarını, kaynağını da buluyorum. Ama mahkemeye vermiş. Mahkemeyi çek, çekemem diyor. O zaman Genel Müdür orada haybeden duruyorsun. O makamda oturmaya hakkın yok. Benim arkadaşımdır. Aynı odada, birlikte çalıştık. 10 senemiz beraber geçti. Ama o koltuğu dolduramıyorsun. Dolduracak insan, o
kolktukta gerekeni yapar. TTK Genel Müdürü, ocaktan çıkmadı mı, ocakta kalacak, o kalan işçileri çıkaracak.TTK'nın bir yeri mi var. O yeri bu milletin menfaatine açacak. Dolduramayacaksan çekip gideceksen. Kafa yapından, dünyandan, TEKDER üyesi olduğun diye Genel Müdür olduysan, hakkını da vermesini bileceksin. Kendi arkadaşımsın, o kadar sohbetimiz olmuştur. Muhabbetimiz iyi olmuştur. Burhan bey o koltuğu dolduramadı, beceremedi bu işi. Bu konuyu görüştük, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Hamdi Uçar da vardı
yanımızda. Mahkemeyi geri çekemeADevlet işsizlik sorunun çyeceğini söyledi. Hiç bir şey de yok. Mahkemeyi de kazanacağız ama zaman kaybediyoruz. Ben de inat yapayım, TTK'nın önünü keseyim. Lavvuar çevreyi kirletiyor hemen kapatayım, böyle bir şey olabilir mi" dedi.

"SEKRETERLERİ DE ELEŞTİRDİ"
Dizilerde görülen ve bakanları kandıran bürokrat tiplerinin gerçekte de olduğunu ileri süren Başkan Bektaş, bürokratların sekreterlerini de eleştirdi. Türkiye'yi bürokratların yönettiğini savunan Bektaş, şöyle konuştu:
"Aslında Türkiye'de bürokrasi demokrasisi var. İstedikleri gibi yönlendiriyorlar. Diziler de hani vardır ya, ellerini bağlarlar, sayın bakanım, şöyleydi böyleydi diye anlatırlar. bakanı kandırırlar. Bu takımlar memleketi yönetiyor. O takımların istediği kanunlar çıkıyor, istediklerine göre maaş alıyorlar. Genel Müdür ayakları atmış koltuğa, ellerini ensesine kaldırmış, 'naber lan milletvekili' diye konuşuyor. Yada sekreteri ağzında sakızı, sakız çiğneyerek konuşuyor. Ağzının ortasına doğru bir tane
geçireceksin. Gidin o cıvıklığı görürsünüz. Biz burada haybeden uğraşıyoruz. Şuan kendimin bir sürü beyin hücremi öldürdüm, tansiyonumu yükselttim. Hasta olacağız. Sekreter ağzında sakızı çiğneyerek konuşuyor; düşünebiliyor musunuz? On bin kişi ile gelmişim, 37 bin kişinin derdiyle uğraşıyorum. Belki de o, oraya bilmem neliğinden sekreter olmuş, öyle konuşuyor. Aşamıyoruz bazı işleri, milletvekili de aşamıyor. Ben milletvekili olayım, bana desin hadi. Erkekse kandırsın. Burada ne bakanlar vardı. Telefonu
kaldırıyordu. '5 dakikada bu işi hallet, bana haber ver. Halletmezsen, koltuğu bırak git' diyen bakanlar da vardı."
Özelleştirmeye karşı olmadığını, peşkeşe karşı olduğunu ifade eden Bektaş, zaman zaman yükselttiği sesi nedeniyle konuşmasının sonunda basın mensuplarından özür diledi.
(SD-OK-Y)