Hakkında 2 yıla kadar hapis istendi

Sürekli işe geç kaldığı gerekçesiyle hakimleri kızdıran adliye müstahdemi için tutanak tutularak ceza davası açıldı Hakkında 2 yıla kadar hapis istendi.

Yargılama sistemindeki gecikmeyle eleştirilen adalet sistemi, geç kalan çalışanına tahammül edemedi! İstanbul Çocuk Mahkemesi'nde görevli müstahdem Ö.Y. (39), tüm uyarılara rağmen mesaisine sık sık geç kalınca hakkında "görevi ihmal"den 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre, müstahdem Ö.Y., mayıs ayında üye hakimlerin odalarının temizliği ve kalem işlerini yapmak üzere görevlendirildi. Ancak zaman zaman işine geç kalan ve görevlerini tam olarak yerine getirmeyen sanık, 13 Ağustos'ta da mazeretsiz olarak işe gelmedi.

Bunun üzerine Ö.Y. hakkında tutanak tutuldu, savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.

'EVİM ÇOK UZAKTA'


Açılan soruşturmada ifadesi alınan Ö.Y., evinin görev yerine uzak olması nedeniyle bazen mesaiye geç kaldığını söyledi. Ö.Y. ayrıca bir rahatsızlığı için ilaç araması nedeniyle 13 Ağustos'ta işe gidemediğini, suçsuz olduğunu savundu.

Ancak yine de Ö.Y.'nin görevini ihmal ettiğinin "tutanak ve tanık beyanlarından" anlaşıldığı belirtilerek 2 yıla kadar hapsi istendi.

DİSİPLİN SUÇUDUR

İşe geç kalan memura hapis talebiyle dava açılması konusunda hukukçuların görüşleri ise şöyle:

Fatih Volkan (İstanbul Barosu avukatı):

Görevi ihmal ve görevi suistimal suçlarının oluşabilmesi için öncelikle bir zararın meydana gelmesi gerekir. İşe geç gelme ya da gelmeme, bir disiplin suçu olması gerekir. Disiplin suçu da memuriyetten çıkarılmaya kadar olabilir. Ama ceza olarak dava açılması bence yanlış.

Reşat Petek (Emekli Cumhuriyet savcısı): İşe geç gelme ya da gelmemekten ceza davası açmak zorlama olur. Burada suçun unsurlarının oluşması mümkün değil. Aksi takdirde herkese görevi ihmal davası açılır.