Arzu ettiğimiz manzara bu değil

Uluslararası İstanbul Kadın Buluşması'nın açılışında konuşan Başbakan Erdoğan, okur yazarlık oranını yüzde 100'e çıkarmanın mücadelesi içinde olduklarını belirtti.

Arzu ettiğimiz manzara bu değil
Erdoğan, ''Bizim bu mücadelemize rağmen, hem de çağdaşlık adına, hem de modernlik adına, hem de bazen bizzat kadınlar tarafından genç kızların giyim şekline bakarak okullardan uzaklaştırılması ne eşitlikle, ne insaniyetle, ne de vicdanla bağdaşmaz'' dedi.

İstanbul Kadın Araştırmaları Merkezi tarafından İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında düzenlenen ''Uluslararası İstanbul Kadın Buluşması (KADINİst)'', İstanbul Kongre Merkezi'nde başladı.

Açılışta konuşan Erdoğan, Türkiye'de, kırsal kesimde kız çocuklarının okutulması önündeki engelleri aşmak için yoğun ve örnek bir mücadele sergilediklerini ve bunda büyük başarı elde ettiklerini belirterek, eşi Emine Erdoğan'ın da bu konuda büyük bir gayretin içerisinde olduğunu anlattı.

AYRIMCILIĞI REDDEDECEKSİNİZ


Erdoğan, 8 yılda 350 bin kızı okulla buluşturduklarını belirterek, şöyle konuştu:

''Maddi imkanı olmadığı bahanesiyle kızlarını okula gönderemeyen ailelere maddi destek sağladık, sağlamaya da devam ediyoruz, durmadık. Okuma yazma kurslarıyla, kampanyalarla kadınları okula, eğitime kazanırdık. Erkeklerde de kadınlarda da okuma yazma oranını yüzde 100'e çıkarmanın mücadelesi içindeyiz. Buna rağmen, bizim bu mücadelemize rağmen, hem de çağdaşlık adına, hem de modernlik adına, hem de bazen bizzat kadınlar tarafından genç kızların giyim şekline bakarak okullardan uzaklaştırılması ne eşitlikle, ne insaniyetle, ne de vicdanla bağdaşmaz.

Geçen günlerde 'Başörtülü bayanların, başı açık olan bayanların mücadelesinde gösterdikleri tavrı, başı açık bayanların başı örtülü bayanlar için de göstermelerini bekliyorum' demiştim. Bunu gösterenler var. Onları istisna olarak ayrıca da alkışlıyorum. Ama istiyorum ki bu çok geniş tabanlı olsun. Ortak payda belli, kadınlarımızın hakları. Bu ortak paydada her zaman buluşmaları gerekir. Bir alanda ayrımcılığı reddedeceksiniz, başka bir alanda ayrımcılığın bizzat mimarı olacaksınız. Biz bu konuda da bu en temel insan hakkı, eğitim hakkı alanında da suskunluğu, tereddütü, çekimserliği esasen anlamsız buluyoruz. Kadın hakları için mücadelenin, ideolojilerden arındırılması, siyaset ve ideolojiler üstü bir yapıya kavuşması, hareketin önünü daha da açacaktır. Aksi bir durum, ayrımcılığı gidermek için samimi bir niyetle yola çıkanların, başka ayrımcılıklara takılmasını kaçınılmaz kılacaktır.''

''AÇILAN KAPILARDAN, AÇILAN YOLLARDAN DAHA FAZLA KADININ İLERLEMESİ, KAPALI KAPILARIN ZORLANMASI, SİZLER SAYESİNDE OLACAKTIR''

Erdoğan, açılan kapılardan, açılan yollardan daha fazla kadının ilerlemesinin, kapalı kapıların zorlanmasının kadınlar sayesinde olacağını belirterek, ''Siyasetten yerel yönetimlere, iş dünyasından eğitime, kültürden spora kadar her alanda daha çok hanım kardeşimizi, daha çok başarılı bayanı görmek bizi memnun eder. Ama bunların yeterli olmadığını bizler de biliyoruz. Hakkın verilmesini beklemeyin, haklarınızı elde etmek için mücadele edin'' dedi.

Erdoğan, yaptığı konuşmada, dünyanın bazı ülkelerinde, bazı bölgelerinde, kadınların, son derece haklı olarak, fırsat eşitliği mücadelesi verirken, Filistin'de kadınların bebeklerini koklayamadıklarını, onlara ninni okuyamadıklarını, çocuklarının büyüdüğünü göremediklerini, çocuklarının, gözlerinin önünde ölüp gittiğine tanık olduklarını hatırlatmak istediğini söyledi.

Çağdaş dünyanın kadını ne kadar önemliyse Bağdat'ın, Nahçıvan'ın, Darfur'un, Kabil'in, Kudüs'ün, Gazze'nin kadınlarının da o kadar önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, modern dünyanın kadınlarının, kendileri dışındaki dünyaya ne kadar kulak kesilirse kadınların hak ve eşitlik mücadelesinin de o kadar güç ve etkinlik kazanacağına inandığını belirtti. Çünkü bunun, kadın hakları mücadelesi olduğuna işaret eden Erdoğan, ''Bu Müslüman için farklı, Hristiyan için farklı, Musevi için farklı, ateist için farklı olarak değerlendirilemez. Kadın kadındır, insan insandır. Cinsiyet ayrımcılığına her dönemde maruz kalmış, bunun acısını hissetmiş, bunu çözmek için yola çıkmış kadınların, her türlü ayrımcılığı, bölgesel, etnik, dinsel, mezhepsel, ideolojik her türlü ayrımcılığı aşmaları, gelecek adına umutları daha da çoğaltacaktır'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Türkiye'de, 8 yılda çok geniş bir kesimin teveccühüne mazhar olduklarını, her seçimde oylarını artırdıklarını, milletin muhabbetinin her geçen gün daha da arttığını ifade ederek, ''Çünkü biz sadece konuşmuyoruz, yaşıyoruz, yaşamaya ve yaşatmaya gayret ediyoruz'' dedi.

DAMDAN DÜŞENİ İYİ BİLİRİZ

Seçmenler arasında, kadınların beğenisi ve takdirinin diğer her kesimin üzerine çıktığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

''Hanım milletvekillerimiz, bakanlarımız, partimizin kadın kollarının gayretleri bu başarıda etkili oldu. Ama asıl önemli olan, Türkiye'yi büyütürken, geliştirirken, kalkındırırken, onunla birlikte en çok da kadınlarımızın yaşam standartlarını yükseltmemiz oldu. Eğitime sağladığımız desteklerden en çok hanım kardeşlerimiz, kızlarımız istifade etti. Birine 20 verirken, kızlarımıza 25 verdik, erkeğe 35 verirken, kızlara 45 verdik. Buralarda mümkün olduğunca onları pozitif ayrımcılıkla daha çok destekledik. Ekonomideki rekor orandaki büyümeden en çok kadınlarımızı istifade ettirmeye gayret ettim. Yaptığımız yollar, okullar, hastaneler, çağdaş konutlar herkesle birlikte, herkesten daha çok, kadınlarımızı memnun etti.

Bir şehre doğalgaz şebekesinin döşenmesi önemli. Geldiğimizde 9 ilde doğalgaz vardı, şimdi 66 ilde doğalgaz var. Ülkemizde çoğu yerde kömürü kadınlar sırtlanır, taşır. Ama şimdi bu sıkıntılar kadınımız için yok. O şehrin topyekün sakinlerini sevindirecek adımlar atıyoruz. Ama kadınların sevincinin, mutluluğunun daha farklı olduğunu, Anadolu'yu dolaşırken gördük. Çünkü nasıl kömür taşıdıklarını, o sobayı yakmak için nasıl çile çektiklerini, bulaşık yıkamak için soğuk mutfakta nasıl üşüdüklerini biz biliyoruz. Anamdan, komşularımdan biliyorum. Biz öyle banyosu vesaire olan çok rahat evlerde doğup büyümedik. Açık konuşuyorum. Mutfağa banyodan gidilen evlerde büyüdük. Dışarıdan baktığın zaman evin içi görünen yerlerde doğup, büyüdük. Onun için biz damdan düşeni iyi biliriz. Onun için görevimizin, sorumluluğumuzun ne denli büyük olduğunun farkındayız. Çocukların eğitimi için verdiğimiz sosyal yardımı bunun için ağırlıklı olarak kadına verdik, erkeğe vermedik. Bunun ne anlama geldiğini hanım kardeşlerim çok iyi biliyor.

Hanım kardeşlerimizin yaşam standartlarındaki değişim, kadınların hak mücadelesinin ivme kazanmasına da güç katacaktır. Güç birliği çığ gibi büyüyerek topyekün bir değişimin yolunu açacaktır.''

Başbakan Erdoğan, her zaman dile getirdiği bir gerçeği burada bir kez daha tekrarlamak durumunda olduğunu belirterek, kadınların sorunlarının aşılması için onlara destek olmaya, zemin hazırlamaya, güç ve imkanlar ölçüsünde bu sürece katkı vermeye devam edeceklerini söyledi.

MÜCADELENİZE DESTEK VERİYORUZ

Erdoğan, kadınlara şöyle seslendi:

''Ancak, açılan kapılardan, açılan yollardan daha fazla kadının ilerlemesi, kapalı kapıların zorlanması sizler sayesinde olacaktır. Siyasetten yerel yönetimlere, iş dünyasından eğitime, kültürden spora kadar her alanda daha çok hanım kardeşimizi, daha çok başarılı bayanı görmek bizi memnun eder. Ama bunların yeterli olmadığını bizler de biliyoruz. Hakkın verilmesini beklemeyin, haklarınızı elde etmek için mücadele edin. Ben bir kez daha bu buluşmayı sağlayanlara, destek olanlara teşekkür ediyorum. İstanbul'un, bu buluşmayla, kadınların mücadelesinde bir dönüm noktası şehri olmasını temenni ediyorum. Avrupa'nın Kültür Başkenti İstanbul'un, dünyanın hoşgörü başkenti İstanbul'un, kadınların hak mücadelesinde de başkent olmasını samimi şekilde desteklediğimizi bilmenizi istiyorum.''

-BAŞBAKAN'IN KONUŞMASI SIRASINDA EYLEM-


Bu arada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması sırasında salonda orta sıralarda oturan yaklaşık 15 kadın, ellerinde ''Eşit değilsiniz, dendikçe daha çok öldürülüyoruz'' ve ''Erkeklerin sevgisi, her gün 3 kadını öldürüyor'' yazılı dövizlerle ayağa kalktı.

Kadınlar, salondaki polisler ve Başbakan Erdoğan'ın korumalarının uyarıları üzerine dövizleri indirdi ve polis eşliğinde salondan dışarı çıkarıldı.

Bu olayın ardından salonda bulunanlar, Erdoğan'ı uzun süre alkışlayarak, ''Türkiye seninle gurur duyuyor'' sloganı attı.

Bu eylemin, kendilerini İstanbul Feminist Kolektif olarak nitelendiren bir grup tarafından yapıldığı öğrenildi.
Kaynak: AA