Gücün yetiyorsa İsrail'den hesap sor

MHP Lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın yaptığı ziyaretleri sert dille eleştirdi ve "Daha mavi marmara'nın hesabını soramadığı halde Lübnan'da kuru sıkı atarak Lübnan'da din kardeşlerimizi kandırarak sömürmesi yanlıştır. Cesaretin varsa İsrail'den hesap sor da görelim" dedi.

Gücün yetiyorsa İsrail'den hesap sor
Devlet Bahçeli, Wikileaks internet sitesinde Başbakan Erdoğan ve AK Partili milletvekilleri hakkında yayınlanan belgeler hakkında da açıklamalarda bulundu.  Bahçeli, "Yabancı bir ülkedeki internet sitesinde AK Parti hükümeti hakkında yayınlanan belgelere bakarak kimseden hesap sormayız. AK Parti ile yaşanan sorunları kendi iç politikamızda çözer bunu dış politikaya yansıtmayız" diye konuştu.

Devlet Bahçeli'nin yaptığı açıklamalar şöyle:

Türk milleti kendisini Cumhuriyetin teminatı ve vazifesi konumunda gören TSK ile sivil iradeyi temsil ettiğini iddia eden ve demokrasinin bir sonucu olarak elde edilen hükümet ile arasında olan gerilimli süreçten bunalmıştır. Siyasal iktidara karşı devlet kurumlarının ve organlarının demokrasi dışı arayışlarda bulunması bizim için kabul edilemez bir durumdur. Herkes kanunlarla kendisine çizilen sınırlarla kalmalıdır. Millet iradesini silah zoruyla almak kimsenin haddi değildir. Bunun sonucunu millet iradesi ile almaktır. Kim darbeye teşebbüs ediyorsa yürürlükte olan yasalar kapsamında ne gerekiyorsa yapılmalı ve adalet yerini bulmalıdır. Demokrasinin zayıfladığı kimseye fayda sağlamadığı bugüne kadar görülmüştür. Bazı darbe planları yapıldığı iddia planları Ak Parti hükümetleri zamanında yapılmış ve açıktır. Tartışmaların artık sonuçlandırılması milletimizin öncelikleri beklentileri arasındadır.

AK PARTİ VEKİLLERİ DE YOLSUZLUK VE İHALEYE FESATTAN YARGILANSIN

Sahip oldukları vatan ve millet sevgisi ile bölücülerle mücadele eden milletimizin bağımsız yaşaması için mücadele veren askerimize darbeci diyerek iftira atmak kirli ve taşeron zihniyetten başka bir davranış göstermeyecektir. Elbette buna hükümetin yetkisi vardır ve yapılanlar görüldüğü kadarı ile hukuki şekilde yer almıştır. Füze kalkanı olayından sonra gelmesi bu olayın ortada açık şekilde gündem saptırması yapıldığını göstermiştir. Başbakan Erdoğan'ın Lübnan ziyaretinden önce yapılması da gözden kaçmamıştır. Ülke içinde gündemi başka taraflara çekmek davranışına girilmiştir.

Bundan kısa süre önce 28 'i general ve 120'si muvazzaf subaylar olmuştur. Ak Parti hükümeti ise haklarında yakalama kararı olan ve bu kararın iptal edilmesi konusunda terfi kararlarına onay vermemiştir bunun üzerine yüksek idare mahkemesine giden askeriyenin bu 3 personeli terfi edilmelerinin önünü açtırmıştır. Burada şaşılacak ve sorgulanacak bir taraf yoktur eğer hukuk devletiysek yargı yolunun açık olduğunu bilmek lazımdır bunun karşısında gösterilen hoşgörüsüzlüğün hiç bir faydası olmayacaktır. Eğer açığa alma işleminde söz konusu darbe planları gerekçe olarak gösteriliyorsa görev başında olan diğer kişilerinde bunların içine alınmamasını belirtmeliyim. Kim olursa olsun hükümetin şaibeli ve kasıtlı davranışlarının karşısında durmaktayız. Yolsuzluk yapan ihaleye fesat karıştıran Ak Parti vekillerinin bu yasa'da aynı şekilde onlara da uygulanmasını istiyoruz.

MİLLETİMİZ BUNUN HESABINI SANDIK'TA SORMALIDIR

Başbakan'ın Lübnan seyahati sonrasında 3 TSK personelinin askeri yüksek idare mahkemesinden yeni bir yasal düzenlemeye gidecekleri anlaşılmıştır bize göre bunlar son derece tehlikeli bir zihniyettir. Madem askeri yargıdan bu kadar rahatsızlık vardır neden 12 Eylülde yapılan anayasa değişikliklerine bunlarda dahil edilmemiştir. Biri askeri yargıtay diğeri yüksek yargıdan olan Ak Parti'den değil de başka bir partiden midir. Asker kişiler tarafından işlenen asker suçlar ise bunların yine asker kişiler aleyhine işledikleri suçlar davalarına askeri mahkemelerin bakmak zorunda olduğunu Ak Parti belirlememiş midir. Nihayetinde yüksek askeri şura kararına anayasa da yeni düzenlemelerle karşı gelerek buna yol açmamış mıdır. Bu hazımsızlığın ve saygısızlığın hukuki yönünden izahı nasıl yapılacaktır. Yalnızca vatan ve millet sevgisinden dolayı görevlerinden alınan haklarında soruşturulma açılan bürokrat olduğu bilgimiz dahilindedir milletimiz bunu görmeli ve bilmelidir. Bunun hesabını önlerine koyulacak sandıkta mutlaka sormalıdır.

KENDİSİNİ SULTAN SANAN BAŞBAKANIN HESAPLARINDAKİ PARA YETER

Devlet imkânlarını rezil emellerine alet eden bir hükümetle karşı karşıyayız ve onlara gösterilen hoşgörü vardır diğer yandan terörle mücadele eden vatan evlatları baskılara maruz kalmaktadır. Bölücü alçaklar omuz omuza ülkemizi yangın yerine çevirmekte arabalara işyerlerine molotof kokteylleri ile zarar vermekten çekinmemektedir. Hükümet bunlara zemin hazırlamıştır. İstanbul'da bölücü terör örgütünün yıl dönümü havai fişeklerle kutlanmış ve maskeli katiller ortalığı savaş alanına çevirmiştir. Bu esnada Ak Parti iktidarı ise TSK ile itişmekte ve Türk devletinin yıkılmasına yönelik iğrenç girişimler nedense Başbakan ve partisini ilgilendirmemektedir. Kendisini sultan olarak gören Recep Tayyip Erdoğan'ın gideceği yeri nasıl olsa vardır ve orada da bankalarda hesaplarında kendisine yetecek kadar para vardır. Bunların defterini dürmek bizlerin boynumuzun borcudur. Bilinsin ki bunun karşısında karalıkla durmaya devam edeceğiz. Mehmetçiğimize sahip çıkacağız zayıflatılmasına ve yıpranmasına izin vermeyeceğiz. Çocuklarımızın sınıflara girerken Türküm, doğruyum, çalışkanım diyen nağmelerini susturmaya çalışanlara ders vermek için de zamanımızı sabırsızlıkla bekleyeceğiz.

CESARETİN VARSA İSRAİL'DEN HESAP SORDA GÖRELİM

Başbakan Erdoğan'ın son günlerde ki asabiyetini burada aramak gerekmektedir. Diplomatik zafiyetlerini ve meselelerini yabancı devletlerin merceğinden bakması ülkemizi sıkıntılı bir alana sürüklemiştir. İktidar partisi yenilgileri zafer alçalmayı başarı itilmeyi ön alma olarak gören zavallı ve aciz bir duruma düşmüştür. NATO Lizbon toplantısında sözümüz kabul edildi sözümüzü dinlettik sözlerinin ne kadar boş ve safsatadan ibaret olduğu ortaya çıkmıştır. Üzüntümüz Başbakan Erdoğan'ın berrak bir zihinle bunlara yorum olarak izin vermemesidir. Başbakan Erdoğan lafla ve sahte diklenmelerle Ortadoğu sokaklarında kendisine gösterilen ilgiye kapılmış Lübnan'da masum din kardeşlerimizi istismar etmekte sakınca görmemiştir. Bu füze kalkanının kim için kurulduğunu hangi bölge için tehlike teşkil ettiğini açıklamalıdır. Anlamadığımız husus silahla, füzeyle, barutla nasıl barış sağlanacağıdır. Hem de İran'ın ne yaptığı günü gününe takip edilip bu ülkenin savunması için hava savunma sistemi tesis edilecektir. Yapılan dış politika tamamen rezalettir. Ve NATO bu görevi Ak Parti'ye vermiştir. Ülkemiz hiç bir komşumuzdan tehdit altında değilse füze kalkanı ne içindir? Başbakan Erdoğan Lübnan'daki bir konuşmada NATO zirvesinde bir ülkenin adı telaffuz edilmişmidir oranın adını oraya ortaya koydurmadık diyerek sefil ve rezalet bir sömürü içine girmiştir. Başbakan Erdoğan dış politikanın türbülansıyla sarsılınca soluğu bir anda ortadoğuda almış ve din kardeşlerimizin düşüncelerini sömürerek İsrail'e diklenmiştir. Daha mavi marmara'nın hesabını soramadığı halde Lübnan'da kuru sıkı atarak Lübnan'da din kardeşlerimizi kandırarak sömürmesi yanlıştır. Cesaretin varsa İsrail'den hesap sor da görelim. Dini duyguları kullanarak öfkeleri arttırarak Ortadoğu sokaklarında yeni bir nasır oluşturmayı düşünüyorsan bil ki yanlış yoldasın ve pişman olmaktan asla kurtulamazsın.Ambül patlayacak ve harabeler içinde kalacaklar.

TAKİP EDECEĞİZ

Yabancı bir ülkede faaliyet gösteren ve belgeleri yayınlayan internet sitesini ve iç politikayı tanzim etmeye çalışanları takip edeceğimizi belirmek isterim. Yabancı bir ülkedeki internet sitesinde AK Parti hükümeti hakkında yayınlanan belgelere bakarak kimseden hesap sormayız. AK Parti ile yaşanan sorunları kendi iç politikamızda çözer bunu dış politikaya yansıtmayız. İç ve dış politika alanında iflah noktasına gelen Ak Parti hükümeti artık iflah olmalı milletimizi ve devletimizin itibarını bölmek ve zedelemekten vazgeçmeli bu zamana kadar yaptıklarından dolayı hukuk karşısında mutlaka hesap vereceğini aklından çıkarmamalıdır.