Ak Partili Hüseyin Çelik: CHP Bremen mızıkacıları gibi

AK Pati Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP'nin Bremen mızıkacıları gibi olduğunu, ancak AK Parti'de bütün kesimler temsil edilmesine rağmen ka

AK Pati Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP'nin Bremen mızıkacıları gibi olduğunu, ancak AK Parti'de bütün kesimler temsil edilmesine rağmen kakafoni yaşanmadığını söyledi.

Hüseyin Çelik, AK Parti İzmir İl Başkanlığı'nın Alsancak Kapalı Spor Salonu'nda düzenlediği İl Danışma Kurulu Toplantısı'nda katıldı. Partisini orkestraya benzeten ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın orkestra şefi olarak başarılı olduğunu ifade eden Hüseyin Çelik, "Türkiye'de ne varsa AK Parti'de o var. Bizde herkes bir şahsiyettir, çok seslilik vardır, ama bizim orkestra şefimiz maharetli olduğu için kakafoni çıkmaz. CHP'nin Bremen mızıkasından farkı var mı?" diye konuştu.

'AK Parti'nin gizli gündemi var' diyenlere seslenen Çelik, 8 yıldır iktidarda olmalarına rağmen halkın yüzünü güldürmekten öte bir şey yapmadıklarını, bu işin kadro meselesi olduğunu, kadronun cansiperane çalıştığını belirtti. Bazen peşin hükümleri parçalamanın atomu parçalamaktan daha zor olduğunu ifade eden Çelik, "Ağzınla kuş tutsan adam bu hayvan haklarına aykırıdır derler. Siyaset sebat demektir." ifadelerini kullandı.

Partililerin, hükümet ne kadar güzel hizetler yaparsa yapsa, İzmir'i duble yollarla da donatsa, gerek eğitim sağlık alt yapısı ne yaparsa yapsın bu CHP'lileri bir türlü memnun edemediklerini düşünerek ümitsizliğe kapılmamasını isteyen Çelik, "Çünkü CHP 60 senedir muhalefettedir, muhalefette kronikleşmiştir. Genel başkan Kılıçdaroğlu dedi ki, 'CHP 53 yıldır iktidara gelmiyor.' Yanlış bir hesap yaptı, bir partinin başkanı bilmez mi kaç senedir iktidara gelmediklerini. O 53 sene Önder Sav'la geçen süreydi. O kadar korku imparatorluğunun tesirine kendisine kaptırmış ki, 60 senedir CHP'nin iktidar yüzü görmediğini yanlış hesaplayarak 53 yıl olarak dile getirdi." şeklinde konuştu.

CHP'nin halkı kandırmak için 'Cumhuriyet tarihinde yapılan borçlanmadan daha fazla borç yaptınız' söylemini dile getirdiğini anlatan Çelik, "Türkiye'nin borçları arttı mı evet ama nasıl artıyor. 2002 yılında her yüz liradan 74 lirası borçtu milli gelirimizin. Bugün her yüz liradan 42 lirası borçtur. İnsaf diye bir şey var. Borç arttı ama milli gelir yüzde 300 arttı. Üstelik bu borçların büyük çoğunluğu özel sektör işadamlarının yatırım için dışardan aldıkları kredilerdir." dedi.

"CHP'nin siyaset anlayışının şu komşunun evi yansa da ben de yumurtamı omletimi pişirsem." diye konuşan Çelik, "CHP'lilere, elden giden cumhuriyet değil CHP dedim. Temel'le Dursun can düşmanı. Suç işlemiş idama mahkum olmuşlar. Temel'e son arzun nedir demişler, 'anamı görmek istiyorum.' demiş. Dursun'a sormuşlar 'Temel anasını görmesin.' CHP'nin yaptığı temel anasını görmesin muhalefeti. Aynanın karşısına geçip niçin iktidara gelmiyoruz diye sormuyorlar. Pazarda portakal sergiliyorsunuz, ahmetin portakalı susuzdur, kurudur diye kendi portakalınızı satabilir misiniz, siz iyi portakal sergileyeceksiniz. Bizim milletimiz portakalın hasından da anlar siyasetçiden de anlar." sözlerini kaydetti.

Türkiye'de sağlık sisteminin vatandaşın sağlık kurumundan hizmet alması açısından ABD'nin 5 kat daha önünde olduğunu savunan Çelik, İMF'yi yönetmeye talip bir Türkiye olduğunu, BM tarafından kabul edilmediği için dünya istatistikleri içine alınmayan Kıbrıs'ın Çin'den bile daha fazla büyüyerek birinci sırada yer aldığını dile getirdi.

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de yaptığı konuşmada referandumda tersine bir karar çıksaydı ekonomik istikrarın büyük ölçüde zarar göreceğini belirtti. Gönül, muhalefetin hükümeti yıpratma adına ülkeye zarar verecek politika ürettiğini dile getirdi. Gazetecilerin sorusu üzerine Gönül, "Sözleşmeli er modeli konusunda çalışmalar devam ediyor. Son şeklini aldıktan sonra Bakanlar Kurulu'na ve Meclis'e gelecek." dedi. Bakan Gönül, referandum sürecinde yapılan çalışmalardan dolayı partililere teşekkür etti.

İzmir İl Başkanı Ömür Kabak da yaptığı konuşmada hükümetin İzmir'i cezalandırdığı masalının devamlı anlatıldığını, oysa İzmir'in verdiğinin beş misli şehre geri döndüğünü anlattı.