Chp'li Vekillerden Kardemir'in Yönetimi İle İlgili Basın Toplantısı
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Kardemir yönetiminin Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) kararına aykırı şekilde üç ailenin eline geçtiğini belirterek, ''Yönetimi ele geçiren bu ailelerin fabrika çalışanlarına yönelik olağanüstü bir kıyımı var
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Kardemir yönetiminin Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) kararına aykırı şekilde üç ailenin eline geçtiğini belirterek, ''Yönetimi ele geçiren bu ailelerin fabrika çalışanlarına yönelik olağanüstü bir kıyımı var. Başbakan'ı ve hükümeti göreve çağırıyorum" dedi.
Hamzaçebi, CHP İstanbul Milletvekili Bayram Meral, Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve Antalya Milletvekili Osman Kaptan ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Kardemir'in 1994 yılında orada çalışan işçiler ve yöre halkına devredildiğini hatırlattı. Kardemir'in örnek bir özelleştirme modeli olarak tasarlandığını, sermayenin belli kişilerin eline geçmesini önlemek için ÖYK kararında şirketin sermayesinde gerçek ve tüzel kişilerin yüzde 1'den daha fazla hisseye sahip olmamasının şart
koşulduğunu kaydeden Hamzaçebi, aradan geçen zaman içinde bu tablonun tersine döndüğünü, İMKB ve SPK'nın uyarılarına rağmen şirketin yönetiminin üç ailenin eline geçtiğini söyledi. Hak-İş'e bağlı sendikadan Türk-İş'e bağlı bir sendikaya geçen işçilerin işten çıkarıldığını kaydeden Hamzaçebi, ''Yönetimi ele geçiren bu ailelerin fabrika çalışanlarına yönelik olağanüstü bir kıyımı var. 11 Haziran'dan bu yana 250 işçi işten çıkarıldı" dedi.
CHP'nin Bayram Meral, Ali İhsan Köktürk ve Osman Kaptan'dan oluşan heyeti Karabük'e gönderdiğini ve bu milletvekillerinin bir rapor hazırladıklarını söyleyen Hamzaçebi, CHP'nin konuyla ilgili Meclis araştırması için önerge verdiğini bildirdi. TBMM'de grubu bulunan bütün partilerin önergeye destek vermesini isteyen Hamzaçebi, Meclis araştırmasının şart olduğunu ifade etti. Özelleştirme İdaresi, ÖYK, Sermaye Piyasası Kurulu'nu, Başbakan'ı ve hükümeti göreve davet eden Hamzaçebi, Cumhurbaşkanı Gül'ün ise
Devlet Denetleme Kurulu'nu hareket geçirmesini istedi.
CHP İstanbul Milletvekili Bayram Meral ise, Karabük'te olağanüstü bir rahatsızlığın olduğunu, aynı apartmanda oturan kişilerden işten çıkarılan ve işe alınanlardan dolayı komşunun komşuya düşman olduğunu söyledi. Polisin eylem yapan işçilere yönelik tutumunu da eleştiren Meral, vali ve emniyet müdürünü polisin tutumu konusunda göreve davet etti.
Antalya Milletvekili Osman Kaptan da, işten çıkarmalar olduğu gibi bin 200 yeni işçinin işe alındığını, çıkarılanların kıdemli, alınanların ise asgari ücretli olduğunu söyledi. Karabük'te çatışmaya neden olacak bir gerginliğin olduğunu ifade eden Kaptan, hükümetin tedbir almasını istedi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Hamzaçebi, Mehmet Ali Ağca'nın TRT'de bir programa konuk olmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, TRT'yi kınadığını söyledi. Hamzaçebi, ''TRT, bir katili ekranlara çıkarmak suretiyle gazetecilik olayı değil, bütün dünyaya kötü örnek olacak bir olayı gerçekleştirmiştir. TRT'nin tutumu bu konuda ilk değildir. Geçmişte de ne olduğu belli olmayan bazı kişileri ekrana çıkararak CHP'nin o zamanki
Genel Başkanı Sayın Baykal aleyhinde yayın yaptırılmıştır. TRT, gazetecilik, habercilik yapmıyor, hükümetin sesi olmuştur. CHP olarak bu tutuma şaşırmıyoruz'' dedi.
Referandum sürecinde yasalara aykırı davrandıkları gerekçesiyle TRT hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyleyen Hamzaçebi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın genel müdürün de dahil olduğu 3 kişi hakkında dava açılmasına karar verdiğini kaydetti. Hamzaçebi, ''TRT artık halkın kurumu olmaktan çıkmıştır. Halkın elektrik faturaları üzerinden verdiği vergiyi keyfince kullanan bir yayın kurumudur'' diye konuştu.
BDP Grubu'nda Grup Başkanvekili Bengi Yıldız'ın Kürtçe konuştuğunun anımsatılması üzerine de Hamzaçebi, Türkiye'de yasaların belli olduğunu belirterek, ''Yasalar çerçevesinde hareket etmek gerekir'' dedi.
(EDA-CC-Y)
Hamzaçebi, CHP İstanbul Milletvekili Bayram Meral, Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve Antalya Milletvekili Osman Kaptan ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Kardemir'in 1994 yılında orada çalışan işçiler ve yöre halkına devredildiğini hatırlattı. Kardemir'in örnek bir özelleştirme modeli olarak tasarlandığını, sermayenin belli kişilerin eline geçmesini önlemek için ÖYK kararında şirketin sermayesinde gerçek ve tüzel kişilerin yüzde 1'den daha fazla hisseye sahip olmamasının şart
koşulduğunu kaydeden Hamzaçebi, aradan geçen zaman içinde bu tablonun tersine döndüğünü, İMKB ve SPK'nın uyarılarına rağmen şirketin yönetiminin üç ailenin eline geçtiğini söyledi. Hak-İş'e bağlı sendikadan Türk-İş'e bağlı bir sendikaya geçen işçilerin işten çıkarıldığını kaydeden Hamzaçebi, ''Yönetimi ele geçiren bu ailelerin fabrika çalışanlarına yönelik olağanüstü bir kıyımı var. 11 Haziran'dan bu yana 250 işçi işten çıkarıldı" dedi.
CHP'nin Bayram Meral, Ali İhsan Köktürk ve Osman Kaptan'dan oluşan heyeti Karabük'e gönderdiğini ve bu milletvekillerinin bir rapor hazırladıklarını söyleyen Hamzaçebi, CHP'nin konuyla ilgili Meclis araştırması için önerge verdiğini bildirdi. TBMM'de grubu bulunan bütün partilerin önergeye destek vermesini isteyen Hamzaçebi, Meclis araştırmasının şart olduğunu ifade etti. Özelleştirme İdaresi, ÖYK, Sermaye Piyasası Kurulu'nu, Başbakan'ı ve hükümeti göreve davet eden Hamzaçebi, Cumhurbaşkanı Gül'ün ise
Devlet Denetleme Kurulu'nu hareket geçirmesini istedi.
CHP İstanbul Milletvekili Bayram Meral ise, Karabük'te olağanüstü bir rahatsızlığın olduğunu, aynı apartmanda oturan kişilerden işten çıkarılan ve işe alınanlardan dolayı komşunun komşuya düşman olduğunu söyledi. Polisin eylem yapan işçilere yönelik tutumunu da eleştiren Meral, vali ve emniyet müdürünü polisin tutumu konusunda göreve davet etti.
Antalya Milletvekili Osman Kaptan da, işten çıkarmalar olduğu gibi bin 200 yeni işçinin işe alındığını, çıkarılanların kıdemli, alınanların ise asgari ücretli olduğunu söyledi. Karabük'te çatışmaya neden olacak bir gerginliğin olduğunu ifade eden Kaptan, hükümetin tedbir almasını istedi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Hamzaçebi, Mehmet Ali Ağca'nın TRT'de bir programa konuk olmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, TRT'yi kınadığını söyledi. Hamzaçebi, ''TRT, bir katili ekranlara çıkarmak suretiyle gazetecilik olayı değil, bütün dünyaya kötü örnek olacak bir olayı gerçekleştirmiştir. TRT'nin tutumu bu konuda ilk değildir. Geçmişte de ne olduğu belli olmayan bazı kişileri ekrana çıkararak CHP'nin o zamanki
Genel Başkanı Sayın Baykal aleyhinde yayın yaptırılmıştır. TRT, gazetecilik, habercilik yapmıyor, hükümetin sesi olmuştur. CHP olarak bu tutuma şaşırmıyoruz'' dedi.
Referandum sürecinde yasalara aykırı davrandıkları gerekçesiyle TRT hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyleyen Hamzaçebi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın genel müdürün de dahil olduğu 3 kişi hakkında dava açılmasına karar verdiğini kaydetti. Hamzaçebi, ''TRT artık halkın kurumu olmaktan çıkmıştır. Halkın elektrik faturaları üzerinden verdiği vergiyi keyfince kullanan bir yayın kurumudur'' diye konuştu.
BDP Grubu'nda Grup Başkanvekili Bengi Yıldız'ın Kürtçe konuştuğunun anımsatılması üzerine de Hamzaçebi, Türkiye'de yasaların belli olduğunu belirterek, ''Yasalar çerçevesinde hareket etmek gerekir'' dedi.
(EDA-CC-Y)