"Birinci nesil iş gücü Almanya'ya geldiğinde sağlıklı olmaları yeterliydi, şimdi durum değişti"

Aşağı Saksonya Sosyal İşler Bakanı Aygül Özkan, Almanya'da dil, meslek eğitimi ve yurtdışında alınan diplomaların tanınması gibi politik olarak çözüm

Aşağı Saksonya Sosyal İşler Bakanı Aygül Özkan, Almanya'da dil, meslek eğitimi ve yurtdışında alınan diplomaların tanınması gibi politik olarak çözüm bekleyen sorunlar varken, tartışmaların başka yöne çekilmeye çalışıldığına vurgu yaptı. Kalifiye göç ile ilgilide açıklama yapan Özkan, "Birinci nesil gelirken onların 'sağlıklı' olması yeterliydi ancak durum değişti." dedi.

Almanya'nın Hamburg kentinde Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) İl Federal Milletvekili Marcus Weinberg'in davetlisi olarak bir söyleşiye katılan Aşağı Saksonya Soyal, Aile, Sağlık ve Uyum Bakanı Aygül Özkan gündemdeki konuları değerlendirdi. Kendi hayatından örnekler veren Özkan uyum, dil, eğitim ve meslek eğitimi, kalifiye göç tartışması ile ilgili açıklamalarda bulundu.

"Birinci nesil iş gücü Almanya'ya geldiği zamanlarda onların sadece sağlıklı ve kuvvetli olması yeterliydi." diyen Bakan Özkan, "Birinci neslin yaşadığı problemlerin devam ettiğini söylemek haksızlık olur. Ancak günümüzde durum çok değişti. Şimdi iyi bir dile, eğitime ve meslek eğitimine ihtiyaç var. Türk erkek çocuk ve gençlerin artık tamirci; kızların da kuaför olması gerekmiyor. Uyum ve dil sorununu çözmüş belirli bir eğitim almış ve kendini kanıtlamış Türk gençlerini çok iyi yerlerde göçmek mümkün." dedi.

Almanya'nın politik olarak çözümlemesi gereken başta dil, eğitim, meslek eğitimi ve yurtdışında alınan diplomaların tanınması gibi sorunları varken, özellikle dini konuların, tartışmaların merkezine çekilmek istenmesinin dine tolerans gösterilmesine gölge düşüreceği uyarısı yapan Özkan, "Siz topluma veya ülkeye ne kadar entegre olursanız olun, isminizin yabancılığı ve başınızın kapalılığı önyargıları tetiklediği bir gerçektir." dedi. Tartışmalar yerine birlik ve beraberlik vurgusu yapan Özkan, "Özellikle demografik gelişim yaşadığımız bir dönemde toplumun oluşmasını sağlayan farklı kültür ve dini grupların bir araya gelmesi birlikte hareket ederek güç birliği yapması kaçınılmazdır. Dolayısı ile farklı kültür, inanç, fikir ve düşüncelere saygılı olunması ve tolerans gösterilmesi çok önemli temel değerlerdir." şeklinde konuştu

Okul öncesi yapılan dil testinin daha erken yaşlarda yapılmasını savunan Özkan, özellikle kreş ve ilköğretim okullarında göçmen kökenli eğitimci ve pedagog sayısının artırılması gerektiğini vurguladı

Almanya'da iki dilli yetişen gençlere eğitim, sağlık ve bakım gibi önemli sektörlerde büyük ihtiyaç duyulduğunu hatırlatan Özkan özellikle göçmen kökenli ebeveynlerin ihtiyaç duyulan çoğu meslek dalını, imkan ve fırsatlarını bilemediği için çocuğunu yönlendiremediğini vurguladı.