Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü, Başörtüsü Yasağını Değerlendirdi

Başörtüsü yasağını değerlendiren Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof

Başörtüsü yasağını değerlendiren Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü, "Biz Namık Kemal Üniversitesi olarak başörtülü veya türbanlı, adı her ne olursa olsun, bu öğrencilerimizin de öğrenim hakkı olduğunu savunuyoruz. Bütün gençler bizim gençlerimiz ve biz Türkiye olarak gençlerimizle övünüyoruz" dedi.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) talimatıyla başörtülü öğrencilerin girişlerini serbest bırakan ilk üniversitelerden biri Namık Kemal Üniversitesi oldu. Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü, "Namık Kemal Üniversitesi'nin yasakçı üniversiteler arasında yer aldığı ifade edilmiş. Bizimle görüşmeden, bizim görüşümüz alınmadan böyle bir kategorik sınıflandırma yapılmış. Halbuki bizim üniversitemiz özgürlükçü, demokratik, katılımcı bir üniversite ve gerek YÖK başkanımızın ifade ettiği gerek
diğer yetkililerin açıkladıkları gibi bu tür yasaklar üniversiteye yakışmıyor" diye konuştu.
Şenköylü, "Başörtülü olsun olmasın, bu bütün gençler bizim gençlerimiz ve biz Türkiye olarak gençlerimizle övünüyoruz. Genç nüfusumuzun fazla olduğu ülkemizde kalkınmamızda en önemli kaynak teşkil ettiği yetkili ağızlarca zaman zaman ifade ediliyor. Yüksek oranda bir genç nüfusumuz var" diye konuştu.
Şenköylü konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ama acaba gençlerimiz gereği gibi değerlendirilebiliyor mu? Türkiye'de bu gençlerin gerçekten ülke kalkınmasında olumlu bir şekilde değerlendirilmesi isteniyorsa, bunlara da iyi bir eğitim, kaliteli bir eğitim verilmesi gerekiyor. Burada gençler eğitim hakkından, kaliteli eğitim hakkından mahrum bırakılırsa, Türkiye bu kaynağını gereği gibi değerlendirememiş olur. Ben kişisel olarak bu görüşteyim."
Başörtüsü sorununun yıllar önce çözülmesi gerektiğine dikkat çeken Şenköylü "İster başı kapalı olsun ister açık olsun, üniversiteler özgürlükçü bir ortama, düşünce özgürlüğünün, çeşitli fikirlerin serbestçe tartışıldığı ortamlar olması gerekir. Üniversite üniversal bir kurumdur. Ama siz baskı uygularsanız o deha olabilecek beyinler o özelliklerini açığa çıkarabilir mi? Elbette çıkaramazlar. O bakımdan bunların aşılması gerekiyor. Aslında bu olay 15 - 20 yıl önce aşılabilirdi. Türkiye bu tür tartışmalarla
bence çok zaman kaybediyor" diye konuştu.
Bilimsel öğretilerde kısıtlama olamayacağını ifade eden Şenköylü, "Üniversite bir bilim yuvasıdır ve burada insanları kıyafetlerine göre değerlendirmek doğru değil. Kısıtlama ve baskılarla konunun nerelere geldiği malum. Biz Namık Kemal Üniversitesi olarak başörtülü veya türbanlı adı her ne olursa olsun bu öğrencilerimizin de öğrenim hakkı olduğunu savunuyoruz. Bu nedenle artık bu öğrencilerimizin de üniversite kampüsüne ve dersliklere girişleri serbest olmuştur. Daha önce bu konu çözülebilirdi. En az
10-15 yıl önce bu konu gündemden kalkabilirdi ama olmadı. Devlet tutumunun da bu konuda değiştiğini görüyoruz" diye konuştu.