'Tabutlarınızı sayarsınız'

Poyrazköy iddianamesine giren bilgilere göre Deniz Kuvvetleri'ndeki cunta Ermeni ve Kürt vatandaşları 'tabutlarınızı sayarsınız' diye tehdit etmiş.

Ermeni vatandaşlara 'tabutlarınızı sayarsınız' mektubu gönderen cuntanın planlarını uygulamaya başladığı ortaya çıkarken Kürtler ve azınlıklara “Bu son ihtartır. Acımasız tavrımız sürecek” mesajı gönderildiği kaydedildi.

Ülkedeki azınlıklara yönelik suikast ve bombalı eylem düzenleyerek provokasyonlarla hükümeti devirmeyi amaçlayan Deniz Kuvvetleri içindeki cuntanın hazırladığı 'Kafes Planı' çerçevesinde Ermeni vatandaşlara gönderilen tehdit mektuplarında, “Tabutlarınızı sayma mecburiyetinde kalacaksınız” yazıldığı ortaya çıktı. Poyrazköy iddianamesinde yer alan ve Temel Malatyalı imzasını taşıtan mektuplar, darbe planın ilk aşaması olan korku ortamını oluşturma çalışmalarının başlatıldığını gösteriyor.

TABUTLARINIZI SAYARSINIZ

Gayrimüslim vatandaşlara yönelik suikast planlarını içeren Kafes Eylem Planı'nı hazırlayan cuntanın iddianamede Ermeni vatandaşlara gönderdiği 'Son uyarı ve ikaz' başlıklı tehdit mektupları da yer aldı. Plan dahilinde Kuzey deniz Saha Komutanlığı'nın yakınındaki Kasımpaşa postanesinden 3 Mayıs 2007 tarihinde, Ermeni kiliselerine, gazetelere gayrimüslim vatandaşların evlerine, “Türkiye'de ne kadar Ermeni'nin, ne kadar Türk' ün olduğu zaman içinde görülecektir. Ermeniler tabutlarını saymak mecburiyetinde kalacaktır” yazılı tehdit mektupları gönderilmiş.

AKILLI OLUN MESAJI

Cuntacılar gönderdikleri mektupta Hrant Dink suikastı sonrası yaşanan protesto gösterilerine atıf yaparak, 'Hepimiz Hart'ız, Hepimiz Ermeni' yazılı pankartlarla insanların mensup oldukları milliyetin unutturulmak istendiğini belirterek, Ermenilerin Türkiye'ye hizmet etmeleri gerektiği söyleniyor. Mektubun Kürt vatandaşları kapsayan bölümünde, devlet hiyerarşisi içerisinde Kürt kökenli vatandaşlar bulunduğuna dikkat çeken cuntacılar, bu kişilerin kendilerince tespit edildiği yazıyor. Azınlıklara yönelik akıl almaz tehditlerin sıralandığı ve "Son bir muhtıradır, yenisi tekrarlanmayacaktır" yazılı mektup cuntacılar tarafından Surp Haç Yatılı Ermeni Lisesi, Özel Kalfayan Ermeni Kız Yurdu, Loven Vartuhyan Ermeni İlköğretim Okulu ve diğer Ermeni okullarına gönderilmiş.

Tehdit mektubunun gönderildiği okullar arasında yer alan Özel Kalfayan Ermeni İlköğretim Okulu'nun Yönetim Kurulu Başkanı Aram Kalenderoğlu, o dönemde bu tarz mektuplara fazlaca muhatap olduklarını ve bunun kendilerini olumsuz yönde etkilediğini belirterek, “Asıl üzücü olan insanların aklına böyle şeylerin gelmiş olmasıdır. Bunun bir alışkanlık olarak tekrarlanıyor olması, bu kirli oyunlarda bizlerin kullanılmak istenmesi korkutucudur” dedi.

Silahlı örgüt üyeliği ile suçlanan emekli SAT komandosu ve eğlence merkezi Reina'nın eski koruma müdürü Engin Geldikaya'nın kız arkadaşı Sever Ayarcı'nın tanık olarak verdiği ifade de iddianameye girdi. Ayarcı, emniyette verdiği ifadesinde 5 ay aynı evde birlikte yaşadığı Engin Geldikaya'nın Ergenekon'da ismi geçen sanık ve şüphelilerle ilişkisi olduğunu söyledi. Ergin Geldikaya'nın cep telefonuyla birçok kişiyle konuşmalar yaptığını ve sürekli olarak '68 dönemi ve SAT komandoları' dediğini anlatan Ayarcı, ifadesinde “Bu şahıslar içerisinde görevde olan ve görevden ayrılan şahıslar bulunuyordu. 'Bizi alsalar bizde ne adresler var bilmiyorlar, yanlış iş yapıyorlar' gibi kelimeler sarf ediyordu” şeklinde konuştu.

SAT komandosu Engin Geldikaya'nın kız arkadaşı Sever Ayarcı, Geldikaya ile 68 dönemi diye bahsettiği SAT komandosu 3 arkadaşıyla Öğretmenevi'nde geçen sohbeti de anlattı: “Aşkın isimli eski SAT komandosu olan ve görevden ayrılan şahıs ile sarışın 'Kocakafa' lakaplı şahısla birlikte aynı masada oturduk. Sohbet esnasında son operasyonda gözaltına alınıp serbest kalan şahsa sorguda ne olduğu yönünde sorular sordular. Bu şahıs benim evimde anlattıklarının aynısını anlattı. Aşkın, kendisinin evinde bulunan mühimmatı Sarayburnu'ndan denize attığını söyledi” şeklinde konuştu. Konuşmalar sırasındaistihbaratçı olduğu söylenen kişinin cep telefonlarını kapattırdığını anlatan Ayarcı, “Ergin Gediklikaya kendisinde mühimmat olup olmadığını sorduklarında korkusu olmadığını söyledi” dedi.