En yüksek rütbeli kadın

AB uzmanı Büyükelçi Ayşe Sezgin, yakında Türkiye'nin en yüksek rütbeli kadını olarak göreve başlayacak.

En yüksek rütbeli kadın
En yüksek rütbeli kadın
Aslı Aydıntaşbaş'ın yazısı

Nihayet kadınlar da var

Büyükelçi Ayşe Sezgin’e yıllardır Avrupa Birliği toplantılarında, kritik zirvelerde, liderlerin yurtdışı seyahatlerinde rastlarım. Genelde heyetteki tek kadın o olur, hiç bozmadığı şıklık ve zarafetiyle bir köşede çantasından notlarını çıkararak sessizce toplantılara hazırlanır.

Ayşe Hanım’a bu hafta da Devlet Bakanı Egemen Bağış’ın Madrid gezisinde rastladım. Bağış, “Biliyorsunuz yakında Ayşe Hanım en yüksek rütbeli kadın devlet memuru olacak” diye hatırlatmasaydı, muhtemelen konuyu araştırmak aklıma gelmeyecekti.

Araştırınca hem üzüldüm, hem sevindim. Dışişleri’nde 26’ncı yılını dolduran AB uzmanı Büyükelçi Ayşe Sezgin, çok yakında AB işlerinden sorumlu müsteşar yardımcısı olarak göreve başlayacak. (Ayşe Hanım’ın eşi Aydın Sezgin de Dışişleri’nde diplomat.) Bu onu, cumhuriyet tarihindeki en üst rütbeli kadın bürokrat yapıyor.

Ancak ne yazık ki Ankara’daki durum kadınlar açısından içler acısı olmaya devam ediyor. Türkiye’nin erkek-egemen başkentinde üst düzey devlet memurları arasında tek tük kadın var. Bakanlardan hiçbiri kadın müsteşarla çalışmıyor. Milli Eğitim, Sağlık, Hazine gibi bakanlıklarda bol kadın olmasına karşın müsteşar yardımcıları arasında kadın yok; kadın daire başkanları ve genel müdürler ise bir elin parmağını geçmeyecek kadar az.

Öcalan’ı sorguladı

Tek istisna, MİT. Teşkilatta, istihbarattan sorumlu müsteşar yardımcısı, kadın. MİT teşkilatın kalbindeki bürokratın ismini sadece A.G. olarak açıklıyor ancak Ankara kulislerinde Öcalan’ı sorgulayan ekipte olduğu ve ilk isminin ‘Ayşe’ olduğu bilgisi var.

Tüm bakanlıklar arasında oransal olarak en fazla kadın yönetici ise Bağış’a bağlı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği’nde. ABGS’de Genel Sekreter Volkan Bozkır’ın dört yardımcısından biri Nurşen Numanoğlu ve 14 daire başkanından 9’u kadın.

Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları’ndan Selma Acuner’e göre Ankara, bürokrasisindeki bu acıklı tablo tam anlamıyla bir ‘temsil krizi’. Acuner, Türkiye’nin bu anlamda Avrupa’daki en erkek-egemen ve ataerkil bir devlet yapısına sahip olduğunu, kadınlara çocuk bakımı gibi destek hizmetlerinin verilmemesinin bürokrasideki birçok parlak kadını yıldırdığını anlatıyor: ‘Ayşe Hanım’ın seçilmesi önemli çünkü diplomat kadınların işleri daha kolay değil. Çocuk yaptıktan sonra eşleri kariyerlerinde ilerlerken onlar evde kalıp çocuk bakmak zorunda kalıyorlar.’ Kısacası Türkiye’de devlet, hâlâ Devlet Baba!



Milliyet