Hükümet asimetrik savaş yürütüyor

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Deniz Baykal, hükümete çok ağır ithamlarda bulundu. Baykal, hükümetin TSK'ya karşı yürütülen asimetrik savaşın bir parçası olduğunu söyledi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Parti Meclisi toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. 3 emekli kuvvet komutanının “Ergenekon Soruşturması” kapsamında zanlı konumunda ifade vermesiyle ilgili değerlendirmesi sorulan Baykal, sürecin fiili olarak işlemeye başladığını, herkesin sürecin nasıl gelişeceğini izlemesi gerektiğini söyledi. Bu konuda Türkiye’de herkesin yargıya hesap vermesinin zorunlu olduğunu, kimsenin özel bir himayeye alınamayacağını söylediğini hatırlatan Baykal, şöyle konuştu:

* HUKUKİ DEĞİL: Darbe iddialarına ilişkin bir belge ortaya atıldı ancak ardından yaşananlar iddiaları aydınlatmadı. Kamuoyu iddialarla ilgili tatmin edilemedi. Türkiye’de toplum belgelerle belli bir kanaate yönlendirilmeye çalışılıyor. Bu hukuki bir süreç değil.

* YENİ DERİN DEVLET: Ortada bu kadar laf var, bir mahkeme kararı yok. Herkesin sorgulanabilir, ancak hukuka saygı içinde hareket edilmesi şarttır. Olay hukuki bir konu olmaktan çıkıp da siyasallaşınca bu ’siyasetin tarafları kim’diye sorular ortaya geliyor. Bu mücadelenin tarafları ne? Mücadelenin hedefi belli. Bakıyorsunuz bazen Silahlı Kuvvetler, belli mensupları. Artık belli mensupları diye bir yerde tutulur olmaktan da çıktı. Konu Silahlı Kuvvetlerin tümünü tepeden tabana, zirvesi dahil hedef alan bir söyleme doğru taşınmak isteniyor.

* TÜRKİYE LİME LİME OLDU: Hedef Silahlı Kuvvetler... Başka? Hedef yargı... Yargıyı hedef alan böylesine bir kampanyanın götürülmekte olduğunu görüyoruz. Siyasi mücadelenin taraflarından ikisinin ne olduğunu gördük, Silahlı Kuvvetler ve yargı. Öbür tarafta ne var? Bu mücadeleyi götüren öbür taraf ne? Parti midir, devletin bir organı mıdır, yoksa devletin içinde yeni gizli derin bir devlet oluşumu mudur, bir karargah mıdır? Karargahsa yanında kimler vardır, kim besliyor, ne için besliyor? Hükümetin, Başbakan’ın konumu nedir? Bunlar çok ciddi konular. Bakıyoruz, Türkiye lime lime olmaya başlamış.

* İKTİDAR HİMAYESİ (Dünkü YAŞ toplantısında dile getirilen TSK’ya karşı asimetrik psikolojik savaşın hükümetin desteği olmadan yönetilip yönetilemeyeceğini sorulması üzerine) Hükümetin bu asimetrik savaşın parçası olduğundan şahsen hiçbir şekilde kuşkum yoktur. Bunu böyle bir platformda dile getirenler bu tespiti yaptılar mı yapmadılar mı bilmiyorum. Belki nezaketlerinden böyle bir tespit yapmanın çok ağır sonuçlar doğurabileceğini gördüklerinden dolayı ’yüz yüze bakar’diye bunu ifade etmemiş olabilirler. Benim şahsen hiçbir tereddütüm yoktur ki böyle bir kampanya, iktidarın himayesi olmadan hiçbir şekilde götürülemez. Bunu düşünmemek safdilliğin ötesinde aptallıktır.

Baydemİr’e kIzdI

Baykal kendisinin 11 gün İmralı’da yatmasını isteyen DTP’li Baydemir’in sözlerine de sert tepki gösterdi: Onbinlerce insanın kanın elinde taşıyan insanları muteber şahsiyetler gibi sunuyorlar. Savcılar bunu seyrediyor.

Kaçmaz ve MİT

Sİncan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz’ın MİT yetkilileri hakkındaki suç duyurusuna ilişkin soruyu da yanıtlayan Baykal, Türkiye’de bazı kurumların siyasetin dışında tutulmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.

“Hükümet bu açılım politikası dolayısıyla tehlikeli sulara açılacağını değerlendirerek işin başından beri kendisine yandaş üretmeye çalışmıştır. Bu yandaş üretme arayışını siyaset platformunda da sürdürmüştür, devlet kurumları içinde de” diyen Baykal, açılımın devlet politikası gibi yansıtılmak istendiğini ancak böyle olmadığının zaman içinde görüldüğünü savundu. Baykal, “Devletin istihbarat kuruluşlarına bu konuda özel görevler sorumluluklar yükletilmesi, onların etkin bir biçimde devrede tutulması bu politikayı devlet politikasına dönüştürmeye yetmemiştir. Bu çerçevede hükümetin devlet kurumlarını sakınması lazımdır, çok fazla bu süreçlerin içine bulaştırmaması lazımdır. Kurumların da kendilerini siyasal çekişmelerin bir parçası haline dönüşmekten uzak tutmasına ihtiyaç vardır” dedi.