Ertuğrul Günay müze müdürünü fırçaladı
Adana Müzesi'nde incelemelerde bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, klimanın 30 derece sıcaklığa sabitlendiğini görünce Müze Müdürü'ne fırçayı bastı.
Günay, çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Adana'da, merkez Yüreğir ilçesinde, geçmiş yıllarda belediye tarafından başlatılan, ancak yarım bırakılarak bakanlığa devredilen Yüreğir Kültür Merkezi inşaatında incelemelerde bulundu.
Salonla ilgili Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü yetkililerinden bilgi alan Ertuğrul Günay, burada yaptığı açıklamada, kamu kaynaklarının yanlış kullanımının en büyük örneğinin bu merkezde görüldüğünü bildirdi.
Bugüne kadar yapılanı tamamlama yükümlülüklerinin bulunduğunu, ancak yeni baştan daha iyisinin yapılabileceğini ifade eden Bakan Günay, şunları kaydetti:
''Buna benzer olaylar Türkiye'nin birçok yerinde var. 1990'lı yıllarda plansız, programsız, amaca uygun olmayan, gelişi güzel boş mekanlar, bir dolu yapı, özel firmalara projelendirilmiş. Bu gördüklerim karşısında içimde isyan duygusu hissediyorum. Hiçbir bakan, hiçbir vali, hiçbir belediye başkanı kendi cebinden tek kuruş harcamıyor. Buralarda boşa harcananlar kamunun parası. Kamunun parasını hiçbir yetkili hesapsız plansız kullanmamalı. Ancak, ne yazık ki bunlar yapanın yanına kar kalıyor.''
Günay, kullanışsız durumdaki binanın koca bir alanı kapladığını, ancak içindeki salonun 300 kişilik olduğunu, balkonun ise sahneyi görmeyecek şekilde dizayn edildiğini söyledi.
''KAMU PARASI HEBA EDİLMİŞ''
Bu yapıların kendilerine kötü miras olarak kaldığını dile getiren Bakan Günay, şöyle devam etti:
''Bu yapıları tamamlamak için devam ettiğimizde de kamunun parasını verimsiz kullanmış oluyoruz. Türkiye'nin dört bir yanında kötü projeler bir dönem özel firmalara yaptırılmış. Bakanlık bunları gelişi güzel bir yerlere serpiştirmiş. Bu gördüğünüzün tamamı israf. Bugüne kadar 4.5 trilyon lira harcandı. Bu yapının çok daha özgün, düzgün bir modeli tercih edilmeli. Kasaba salonunun ötesinde hiçbir özelliği yok.
Geçmiş yıllarda inanılmaz bir hesapsızlık. Siyasi, belki ticari anlayışlarla kamu parası heba edilmiş. Buna büyük isyan duyuyorum. Bunlar görevi kötüye kullanmadır. Ancak, devlet henüz bunlarla hesaplaşma noktasına kendini taşımadı. Bir önceki dönemde bir belediye başkanı, bir kamu görevlisi, bir bakan kamu kaynaklarını hesapsız, plansız kullanmışsa, bu da görevi kötüye kullanmaktır.''
''KAMUNUN PARASINI ÇARÇUR ETMİYORUZ''
Ertuğrul Günay, Türkiye bütününde kültür ve turizm alanında yapılacak ''bir dolu iş'' olduğunu, ancak sınırlı kamu kaynağının bulunduğunu bildirdi.
Her kuruşun dikkatli kullanılması gerektiğini ifade eden Günay, şöyle konuştu:
''Bu kamunun ortaklaşa, hepimizin, saçı bitmemiş yetimin hakkı olan para. Bunun her kuruşunu doğru olarak kullanmamız gerekir. Ben bu yıl Ankara'da birinci derece arkeolojik SİT alanı üzerine benim bakanlığımın yaptığı binayı yıktım. Köylünün evine çivi çaktırmıyoruz 'arkeolojik alan' diye. Ankara'nın göbeğine bakanlık 90'lı yıllarda 2.5 kat bina yapmış. Arkeolojik alanda kullanılmaz diye de bugüne kadar boş tutmuş. Ben bu binayı geçen hafta yıktım. Geçmişte gelişi güzel harcamalar yapılmış. 'Ben yaptım oldu' anlayışı içinde devlet yönetilmiş. Bundan hepimiz bedel ödüyoruz. Artık böyle hesapsız, kitapsız kamunun parasını çarçur etmiyoruz.''
BAKAN GÜNAY, KLİMANIN 30 DERECE SICAKLIĞA AYARLANMASINA TEPKİ GÖSTERDİ
Kültür ve Turizm Bakanı Günay, kültür merkezini gezdikten sonra Adana Müzesi'nde incelemelerde bulundu.
Müzeye girdiğinde klimanın 30 derece sıcaklığa ayarlandığını gören Günay, ''Buradan sıcak geliyor. Niye sıcak açtınız onu? Bunu kim açtı arkadaşlar? Kardeşim bu müzede sorumlu kim, bunu kim açtırdı, kim kapatıyor? 30 dereceyle kim çalıştırıyor bunu?'' diye sordu.
Müze Müdürü Kazım Tosun'un ''Efendim bunu genelde çalıştırma imkanımız olmuyor. Elektrik donanımı kaldırmıyor'' cevabı üzerine Günay, ''Şu anda niye çalıştırıyorsunuz o zaman. Ne var ki, niye ki. 30 dereceyle kim çalıştırdı?'' diye tepki gösterdi.
Tarihi eserlerle ilgili sorular yönelten Bakan Günay, aldığı yanıtlar sırasında Müze Müdürüne ''kaç yıldır kentte görev yaptığını, nereden geldiğini, arkeolog olup olmadığını'' da sordu.
Bakan Günay, müzenin tavanının su sızıntısı nedeniyle çürüdüğünü görmesi üzerine ise ''Bu niye yapılmıyor? Bu çatı önemli, duvar da rutubet almış'' dedi.
Müze yetkilileri de onarım için gerekli paranın geldiğini, en kısa sürede ihaleye çıkılacağını bildirdi.
Salonla ilgili Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü yetkililerinden bilgi alan Ertuğrul Günay, burada yaptığı açıklamada, kamu kaynaklarının yanlış kullanımının en büyük örneğinin bu merkezde görüldüğünü bildirdi.
Bugüne kadar yapılanı tamamlama yükümlülüklerinin bulunduğunu, ancak yeni baştan daha iyisinin yapılabileceğini ifade eden Bakan Günay, şunları kaydetti:
''Buna benzer olaylar Türkiye'nin birçok yerinde var. 1990'lı yıllarda plansız, programsız, amaca uygun olmayan, gelişi güzel boş mekanlar, bir dolu yapı, özel firmalara projelendirilmiş. Bu gördüklerim karşısında içimde isyan duygusu hissediyorum. Hiçbir bakan, hiçbir vali, hiçbir belediye başkanı kendi cebinden tek kuruş harcamıyor. Buralarda boşa harcananlar kamunun parası. Kamunun parasını hiçbir yetkili hesapsız plansız kullanmamalı. Ancak, ne yazık ki bunlar yapanın yanına kar kalıyor.''
Günay, kullanışsız durumdaki binanın koca bir alanı kapladığını, ancak içindeki salonun 300 kişilik olduğunu, balkonun ise sahneyi görmeyecek şekilde dizayn edildiğini söyledi.
''KAMU PARASI HEBA EDİLMİŞ''
Bu yapıların kendilerine kötü miras olarak kaldığını dile getiren Bakan Günay, şöyle devam etti:
''Bu yapıları tamamlamak için devam ettiğimizde de kamunun parasını verimsiz kullanmış oluyoruz. Türkiye'nin dört bir yanında kötü projeler bir dönem özel firmalara yaptırılmış. Bakanlık bunları gelişi güzel bir yerlere serpiştirmiş. Bu gördüğünüzün tamamı israf. Bugüne kadar 4.5 trilyon lira harcandı. Bu yapının çok daha özgün, düzgün bir modeli tercih edilmeli. Kasaba salonunun ötesinde hiçbir özelliği yok.
Geçmiş yıllarda inanılmaz bir hesapsızlık. Siyasi, belki ticari anlayışlarla kamu parası heba edilmiş. Buna büyük isyan duyuyorum. Bunlar görevi kötüye kullanmadır. Ancak, devlet henüz bunlarla hesaplaşma noktasına kendini taşımadı. Bir önceki dönemde bir belediye başkanı, bir kamu görevlisi, bir bakan kamu kaynaklarını hesapsız, plansız kullanmışsa, bu da görevi kötüye kullanmaktır.''
''KAMUNUN PARASINI ÇARÇUR ETMİYORUZ''
Ertuğrul Günay, Türkiye bütününde kültür ve turizm alanında yapılacak ''bir dolu iş'' olduğunu, ancak sınırlı kamu kaynağının bulunduğunu bildirdi.
Her kuruşun dikkatli kullanılması gerektiğini ifade eden Günay, şöyle konuştu:
''Bu kamunun ortaklaşa, hepimizin, saçı bitmemiş yetimin hakkı olan para. Bunun her kuruşunu doğru olarak kullanmamız gerekir. Ben bu yıl Ankara'da birinci derece arkeolojik SİT alanı üzerine benim bakanlığımın yaptığı binayı yıktım. Köylünün evine çivi çaktırmıyoruz 'arkeolojik alan' diye. Ankara'nın göbeğine bakanlık 90'lı yıllarda 2.5 kat bina yapmış. Arkeolojik alanda kullanılmaz diye de bugüne kadar boş tutmuş. Ben bu binayı geçen hafta yıktım. Geçmişte gelişi güzel harcamalar yapılmış. 'Ben yaptım oldu' anlayışı içinde devlet yönetilmiş. Bundan hepimiz bedel ödüyoruz. Artık böyle hesapsız, kitapsız kamunun parasını çarçur etmiyoruz.''
BAKAN GÜNAY, KLİMANIN 30 DERECE SICAKLIĞA AYARLANMASINA TEPKİ GÖSTERDİ
Kültür ve Turizm Bakanı Günay, kültür merkezini gezdikten sonra Adana Müzesi'nde incelemelerde bulundu.
Müzeye girdiğinde klimanın 30 derece sıcaklığa ayarlandığını gören Günay, ''Buradan sıcak geliyor. Niye sıcak açtınız onu? Bunu kim açtı arkadaşlar? Kardeşim bu müzede sorumlu kim, bunu kim açtırdı, kim kapatıyor? 30 dereceyle kim çalıştırıyor bunu?'' diye sordu.
Müze Müdürü Kazım Tosun'un ''Efendim bunu genelde çalıştırma imkanımız olmuyor. Elektrik donanımı kaldırmıyor'' cevabı üzerine Günay, ''Şu anda niye çalıştırıyorsunuz o zaman. Ne var ki, niye ki. 30 dereceyle kim çalıştırdı?'' diye tepki gösterdi.
Tarihi eserlerle ilgili sorular yönelten Bakan Günay, aldığı yanıtlar sırasında Müze Müdürüne ''kaç yıldır kentte görev yaptığını, nereden geldiğini, arkeolog olup olmadığını'' da sordu.
Bakan Günay, müzenin tavanının su sızıntısı nedeniyle çürüdüğünü görmesi üzerine ise ''Bu niye yapılmıyor? Bu çatı önemli, duvar da rutubet almış'' dedi.
Müze yetkilileri de onarım için gerekli paranın geldiğini, en kısa sürede ihaleye çıkılacağını bildirdi.