Ne pangolin, ne yarasa… İşte virüsü yayan hayvan!
Koronavirüsü salgını araştırılmaya devam ediliyor. Koronavirüsü hangi hayvandan bulaştı? Nasıl bulaştı? gibi soruların yanıtlarını aramak için birçok uzman araştırmalarını sürdürüyor.
Uzun süredir devam eden bilimsel çalışmalar, virüsün pangolinler tarafından insanlara geçtiğine işaret ederken, Kanadalı bir ekibin yaptığı araştırmanın sonuçları son dakika haberiyle duyuruldu ve adeta tüm dünyayı sarstı. Çünkü bu sonuçlar, bugüne kadar hastalığın kaynağı ile ilgili olarak bilinenlerden çok farklı bir hayvana işaret ediyordu.
Tarihin en büyük salgınlarından biri olan corona virüs salgını ile ilgili ortaya atılan bu iddia, dünya gündeme bomba gibi düştü. Bilim insanları, corona virüsün insanlara nasıl yayıldığını çözmek için araştırmalar yapmaya devam ediyor.
Salgının ilk ortaya çıktığı andan beri, virüsün bir 'ara hayvan' yoluyla insanlara geçmeden önce yarasalardan kaynaklandığına inanılıyordu.
Önceki çalışmalar bu hayvanın bir pangolin olduğunu öne sürse de, Kanadalı bilim insanlarından oluşan ekip, virüsü insanlara geçirmekten farklı bir hayvanın sorumluluğu olduğunu öne sürüyor.
Ottawa Üniversitesi'nden araştırmacılar, corona virüsün aslında köpekler tarafından insanlara yayıldığını iddia ediyorlar.
Ottawa Üniversitesi'nden Profesör Xuhua Xia, 'Corona virüsün ilk olarak yarasalardan kaynaklandığını ve yarasa eti yiyen sokak köpeklerine yayıldığına dair' bir iddia ortaya attı.
Ottawa Üniversitesi'nde biyolog olan Profesör Xia, kaleme aldığı makalede, 'Gözlemlerimiz, başlangıç ve aktarım için yeni bir hipotez oluşmasını sağladı.' ifadelerini kullandı.
'Covid-19'un atası ve en yakın akrabası olan bir yarasa corona virüsü, köpeklerin bağırsağını enfekte etti, büyük olasılıkla virüsün hızlı bir evrimine ve insanlara sıçramasına neden oldu.
Bu, Covid-19 ile mücadelede vahşi köpeklerde SARS benzeri corona virüslerin izlenmesinin önemini gösteriyor.'
Pangolinlerin daha önce salgında anahtar rolü oynadığı ve yarasadan sonra virüsün insana geçmesine yol açan ara hayvan olduğuna inanılıyordu.
Ancak Covid-19 mutasyonlarının karmaşık bir analizi, onları 'insan rezervuarı' olarak olarak görülmekten uzaklaştırdı.
Profesör Xuhua Xia'nın araştırması, Covid-19'un atalarının 1882 veya 1966 civarında tarihlenmesi gerektiğini ileri sürdü.
Bilim adamları, Covid-19'un yarasalardan kaynaklandığına neredeyse kesin gözüyle bakıyor.
Bu memeliler, milyonlarca yıldır varlıklarını sürdürüyor ve Ebola, Kuduz ve Sars dahil olmak üzere insanları öldüren birçok virüsün kaynağı sayılıyor.
Ancak insanlar ve yarasalar etkileşime girmediği için, virüsler yarasadan başka bir hayvana geçiyor. Bu hayvanın ne olduğunu bulmak Covid-19'u ortadan kaldırmak için çok önemli.
Çalışmada, araştırmacılar ZAP adı verilen ve virüsün genomunu parçalayarak çoğalmasını önleyen, önemli bir antiviral proteini inceledi.
Viral hedefin RNA adı verilen DBNA bitleri içinde CpG dinükleotidleri adı verilen 'bir çift kimyasal harf' olduğu belirtildi. Bunlar, kişinin bağışıklık sisteminin bir virüsü bulmak ve yok etmek için kullandığı bir kılavuz görevi görür.
ZAP insanın akciğerlerinde gezer ve bağışıklık sisteminin ilk önce saldırısını başlattığı kemik iliği ve lenf düğümlerinde büyük miktarlarda oluşur.
Profesör Xia, 'Viral bir patojendeki azalmış miktarda CpG'yi halk sağlığı için artan bir tehdit olarak düşünmek mümkündür. Aynı şekilde artan miktarda CpG, bu tür viral patojenlerin tehdidini azaltır.' ifadelerini kullandı.
Araştırma sonuçları, sadece köpek corona virüslerindeki genomların Covid-19'da gözlemlenenlere benzer CpG değerlerine sahip olduğunu gösterdi.
Ayrıca sindirim sistemlerini etkileyerek, insanların bağırsaklarında da bulunan ACE2 adı verilen bir protein yoluyla giriyor.
ABD'deki ilk 12 corona virüs hastasını içeren bir çalışma, hastalığın ana belirtileri olarak kabul edilen ateş ve öksürük başlamadan önce ilk semptom olarak ishali göstermişti.