Hazine Ve Maliye Bakanı Albayrak, Davos'ta (2)
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak: 'Yeni dönemde, Türkiye kaliteli büyüyecekse, cari denge noktasında stratejik akıl ortaya koyacaksa, Türkiye reel ekonominin içerisinde kurun ortaya koyduğu avantajı ve dezavantajı doğru bir şekilde analiz edip, çok stratejik bir akılla sahada olmak zorunda' 'Ocak ayı itibariyle ortaya çıkan resim, iyileşmenin beklenenden daha hızlı olduğu yönünde” 'Toplantılardan daha dönmeden etkilerini arkadaşlardan almaya başladık. Sadece buradaki ziyaretimiz kapsamındaki sermaye girişi olsun piyasalardaki hareketlenme olsun pozitif etkisini, son biriki gündür Türkiye'deki piyasalarda görüyoruz'
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, kurlara ilişkin, “Yeni dönemde, Türkiye kaliteli büyüyecekse, cari denge noktasında stratejik akıl ortaya koyacaksa, Türkiye reel ekonominin içerisinde kurun ortaya koyduğu avantajı ve dezavantajı doğru bir şekilde analiz edip, çok stratejik bir akılla sahada olmak zorunda. Dolayısıyla kur çerçevesi içerisinde bakış açımız genelde bu stratejik akılla olacak. Bu da kur düzeyi ile yorum yapmaktan ziyade, kurun rekabetçiliği, kurun reel ekonomiye etkisinin çok daha yakından gözetildiği bir bakış açısından olmalı." dedi.
İsviçre'nin Davos kasabasında düzenlenen 49. Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) katılan Bakan Albayrak, zirveyi izleyen Türk basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
Albayrak, ekonomide son yaşananlara Türkiye’deki reel ekonominin çok güçlü bir cevap verdiğini belirterek, “Bunun bir sebebi yok, birçok sebebi var. En önemlisi, müthiş bir ekonomik koordinasyon aklıyla hareket edilen bir süreçten bahsediyoruz.” dedi.
Ekonomideki sağlanan koordinasyonun “gereksiz ithalatı” sınırlandırdığını anlatan Albayrak, ihracatın da anlamlı şekilde büyümeye devam etmesi ile cari açığın çok sert bir şekilde düşmeye başladığını kaydetti.
Albayrak, bu yılki bütçede tek seferlik geliri öngörmediklerini ve bütçenin “muhafazakar” bir bütçe olduğunu belirterek, bu yılki bütçenin “küresel kıyamet senaryosu gerçekleşmezse” çok rahat bir bütçe olacağına işaret etti.
Dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir politika belirleyicinin kurla alakalı tahminde bulunmasını beklemenin doğru olmadığını ifade eden Albayrak, “Yeni dönemde, Türkiye kaliteli büyüyecekse, cari denge noktasında stratejik akıl ortaya koyacaksa, reel ekonominin içerisinde kurun ortaya koyduğu avantajı ve dezavantajı doğru bir şekilde analiz edip çok stratejik bir akılla sahada olmak zorunda. Dolayısıyla kur çerçevesi içerisinde bakış açımız genelde bu stratejik akılla olacak. Bu da kur düzeyi ile yorum yapmaktan ziyade, kurun rekabetçiliği, kurun reel ekonomiye etkisinin çok daha yakından gözetildiği bir bakış açısından olmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
- "İnşallah çok daha güzel günler bizi bekliyor"
Albayrak, bu yıl bütçede önceliklerinin “faiz tasarrufu” elde ederek borçlanma maliyetlerini düşürmek olduğunu söyledi.
KDV iadeleri konusunda ciddi bir çalışma yaptıklarını belirten Albayrak, “Bütçe dengesi içinde ciddi bir çalışma yaparak bununla ilgili adımlar atabiliriz.” diye konuştu.
Bakan Albayrak, Türk ekonomisinin son 6 ayda tarihinin hiçbir döneminde muhatap olmadığı spekülatif ataklara maruz kaldığının altını çizerek, şunları kaydetti:
"Türkiye birçok ülkenin ve kurumun beklentisinin aksine birkaç yıl bile değil belki bundan çok daha kısa sürede bu süreci bertaraf edip toparlanmayla, realist bir sisteme girdiğini gösteriyor. Ocak ayı itibariyle ortaya çıkan resim iyileşmenin, beklenenden daha hızlı olduğu yönünde. Rakamlar nisan, mayıs ayına hızlı döndüğümüzü gösteriyor. Bu iyileşmenin ne kadar hızlı gerçekleştiğini ve kredi piyasasındaki canlanmayla birlikte ekonomideki toparlanmanın çok daha hızlı şekilde hayata geçeceğini düşünüyoruz."
31 Mart 2019'da yapılacak yerel seçimlerinden sonra, Türkiye'nin seçimsiz bir döneme girdiği için kazanımların çok daha etkin ve güçlü oluğu olduğu bir döneme girileceğini vurgulayan Albayrak, "Bu konuda en ufak bir endişemiz yok. İnşallah çok daha güzel günler bizi bekliyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Çok daha farklı Güney Kore ve Çin politikası gözlemlenecek"
Albayrak, Davos'taki temasları neticesinde Türkiye'ye yönelik yatırımların artıp artmayacağı yönündeki bir soru üzerine, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu kadarını söyleyeyim, toplantılardan daha dönmeden etkilerini arkadaşlardan almaya başladık. Sadece buradaki ziyaretimiz kapsamındaki sermaye girişi olsun, piyasalardaki hareketlenme olsun, pozitif etkisini, son bir iki gündür Türkiye'deki piyasalarda görüyoruz. Bu sürecin bunlara daha da olumlu katkı yaparak borsalarımızda, sermaye piyasalarımızda ve bono piyasalarımızda olumlu etkisini görmeye başlayacağımızı düşünüyorum. Nitekim, nispeten başladı da."
Fransa Maliye Bakanı ve Almanya Ekonomi Bakanı ile yaptığı görüşmelere ilişkin ise Albayrak, her iki ülke bakanlarıyla da verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.
Albayrak, gerek Fransa ve Almanya'da yaşanan son dönemdeki gelişmeler, gerekse küreselleşme ikliminde korumacılığın arttığı bir dönemde ikili ilişkilerin çok daha etkin ve üst bir noktaya nasıl taşınabileceği konusunda somut birçok konuyu ele aldıklarını aktardı.
Çin ve Güney Kore ile ticarette Türkiye'nin 30 milyar dolar açığının olduğunun anımsatılması üzerine Albayrak, bu konuya ilişkin 2018'in son çeyreğinden itibaren çok yönlü bir çalışma başlattıklarını anımsattı.
Türkiye'nin bölgenin en stratejik ülkesi olduğunun altını çizen Bakan Albayrak, ülkenin Çin ve Güney Kore'ye karşı verdiği ticari açığın bu şekilde sürdürülmeyeceğini muhataplarına da ilettiklerini ve önümüzdeki dönemde çok daha farklı Güney Kore ve Çin politikası gözlemleneceği bildirdi.
(Bitti)
Kaynak: AA
İsviçre'nin Davos kasabasında düzenlenen 49. Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) katılan Bakan Albayrak, zirveyi izleyen Türk basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
Albayrak, ekonomide son yaşananlara Türkiye’deki reel ekonominin çok güçlü bir cevap verdiğini belirterek, “Bunun bir sebebi yok, birçok sebebi var. En önemlisi, müthiş bir ekonomik koordinasyon aklıyla hareket edilen bir süreçten bahsediyoruz.” dedi.
Ekonomideki sağlanan koordinasyonun “gereksiz ithalatı” sınırlandırdığını anlatan Albayrak, ihracatın da anlamlı şekilde büyümeye devam etmesi ile cari açığın çok sert bir şekilde düşmeye başladığını kaydetti.
Albayrak, bu yılki bütçede tek seferlik geliri öngörmediklerini ve bütçenin “muhafazakar” bir bütçe olduğunu belirterek, bu yılki bütçenin “küresel kıyamet senaryosu gerçekleşmezse” çok rahat bir bütçe olacağına işaret etti.
Dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir politika belirleyicinin kurla alakalı tahminde bulunmasını beklemenin doğru olmadığını ifade eden Albayrak, “Yeni dönemde, Türkiye kaliteli büyüyecekse, cari denge noktasında stratejik akıl ortaya koyacaksa, reel ekonominin içerisinde kurun ortaya koyduğu avantajı ve dezavantajı doğru bir şekilde analiz edip çok stratejik bir akılla sahada olmak zorunda. Dolayısıyla kur çerçevesi içerisinde bakış açımız genelde bu stratejik akılla olacak. Bu da kur düzeyi ile yorum yapmaktan ziyade, kurun rekabetçiliği, kurun reel ekonomiye etkisinin çok daha yakından gözetildiği bir bakış açısından olmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
- "İnşallah çok daha güzel günler bizi bekliyor"
Albayrak, bu yıl bütçede önceliklerinin “faiz tasarrufu” elde ederek borçlanma maliyetlerini düşürmek olduğunu söyledi.
KDV iadeleri konusunda ciddi bir çalışma yaptıklarını belirten Albayrak, “Bütçe dengesi içinde ciddi bir çalışma yaparak bununla ilgili adımlar atabiliriz.” diye konuştu.
Bakan Albayrak, Türk ekonomisinin son 6 ayda tarihinin hiçbir döneminde muhatap olmadığı spekülatif ataklara maruz kaldığının altını çizerek, şunları kaydetti:
"Türkiye birçok ülkenin ve kurumun beklentisinin aksine birkaç yıl bile değil belki bundan çok daha kısa sürede bu süreci bertaraf edip toparlanmayla, realist bir sisteme girdiğini gösteriyor. Ocak ayı itibariyle ortaya çıkan resim iyileşmenin, beklenenden daha hızlı olduğu yönünde. Rakamlar nisan, mayıs ayına hızlı döndüğümüzü gösteriyor. Bu iyileşmenin ne kadar hızlı gerçekleştiğini ve kredi piyasasındaki canlanmayla birlikte ekonomideki toparlanmanın çok daha hızlı şekilde hayata geçeceğini düşünüyoruz."
31 Mart 2019'da yapılacak yerel seçimlerinden sonra, Türkiye'nin seçimsiz bir döneme girdiği için kazanımların çok daha etkin ve güçlü oluğu olduğu bir döneme girileceğini vurgulayan Albayrak, "Bu konuda en ufak bir endişemiz yok. İnşallah çok daha güzel günler bizi bekliyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Çok daha farklı Güney Kore ve Çin politikası gözlemlenecek"
Albayrak, Davos'taki temasları neticesinde Türkiye'ye yönelik yatırımların artıp artmayacağı yönündeki bir soru üzerine, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu kadarını söyleyeyim, toplantılardan daha dönmeden etkilerini arkadaşlardan almaya başladık. Sadece buradaki ziyaretimiz kapsamındaki sermaye girişi olsun, piyasalardaki hareketlenme olsun, pozitif etkisini, son bir iki gündür Türkiye'deki piyasalarda görüyoruz. Bu sürecin bunlara daha da olumlu katkı yaparak borsalarımızda, sermaye piyasalarımızda ve bono piyasalarımızda olumlu etkisini görmeye başlayacağımızı düşünüyorum. Nitekim, nispeten başladı da."
Fransa Maliye Bakanı ve Almanya Ekonomi Bakanı ile yaptığı görüşmelere ilişkin ise Albayrak, her iki ülke bakanlarıyla da verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.
Albayrak, gerek Fransa ve Almanya'da yaşanan son dönemdeki gelişmeler, gerekse küreselleşme ikliminde korumacılığın arttığı bir dönemde ikili ilişkilerin çok daha etkin ve üst bir noktaya nasıl taşınabileceği konusunda somut birçok konuyu ele aldıklarını aktardı.
Çin ve Güney Kore ile ticarette Türkiye'nin 30 milyar dolar açığının olduğunun anımsatılması üzerine Albayrak, bu konuya ilişkin 2018'in son çeyreğinden itibaren çok yönlü bir çalışma başlattıklarını anımsattı.
Türkiye'nin bölgenin en stratejik ülkesi olduğunun altını çizen Bakan Albayrak, ülkenin Çin ve Güney Kore'ye karşı verdiği ticari açığın bu şekilde sürdürülmeyeceğini muhataplarına da ilettiklerini ve önümüzdeki dönemde çok daha farklı Güney Kore ve Çin politikası gözlemleneceği bildirdi.
(Bitti)