Milyonlarca Uygurun 'Yeniden Eğitime' Zorlandığı İddia Edildi
Yaklaşık 3 milyon Uygurun Çin yönetimi tarafından 'güçlü dini görüşlere' veya 'siyasi açıdan yanlış fikirlere' sahip oldukları gerekçesiyle 'yeniden eğitime' zorlandığı ileri sürüldü.
Çin'in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur etnik kökenine mensup milyonlarca vatandaşın Çin yönetimi tarafından "yeniden eğitim" adı altında toplama kamplarında alıkonulduğu veya düzenli eğitimlere katılmaya zorlandığı iddia edildi.
Radio Free Asia'da yer alan habere göre, Çin İnsan Hakları Savunucuları Örgütü (CHRD) ile Eşit Haklar İnisiyatifi'nin (ERI) Sincan'ın güneyinde, Kaşgar vilayetindeki köylerde yaptığı araştırmada bölgede 660 bin kişinin "güçlü dini görüşlere" veya "siyasi açıdan yanlış fikirlere" sahip oldukları gibi gerekçeler öne sürülerek siyasi eğitim kamplarında alıkonulduğunu, yaklaşık 1,3 milyon kişinin ise "yeniden eğitim" adı altında düzenli kurslara katılmaya zorlandığı ileri sürüldü.
CHRD ve ERI uzmanlarının köylerde insanlarla konuşarak derledikleri bilgilere göre, nüfusu bin 500 ila 3 bin arasındaki yerleşimlerde yaşayan insanların yaklaşık yüzde 13'ünün kamplarda tutulduğu ve her köyde ortalama 450 kişinin gündüz ve gece kurslarına katılmaya zorlandığını belirledi.
Araştırmada mevcut bulgulardan hareketle Sincan'ın güneyinde kırsal bölgelerde yaşayan Uygur nüfusunun yaklaşık yüzde 30'unun herhangi bir yargı kararı olmaksızın "yeniden eğitim" zorlamasıyla karşılaştığının anlaşıldığı belirtildi.
Yerel düzeydeki verilere göre, 11,3 milyon Uygurun yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin tümüne uygulandığında, 2 milyonu eğitim kampalarında, 1 milyonu ise gündüz veya gece kurslarında yaklaşık 3 milyon kişinin "yeniden eğitime" tabi tutulmuş olabileceği tahmin ediliyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) bir süre önce yayınladığı raporda, son iki yılda Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde çok sayıda kişinin "önleyici polisiye tedbiri" adı altında suçsuz yere alıkonulduğu, siyasi açıdan tehlikeli olarak değerlendirilen bireylerin herhangi bir yargı kararı olmaksızın "siyasi eğitim merkezleri" denilen gözaltı merkezlerine gönderildiği iddialarına yer vermişti.
Avrupa Birliği (AB), Çin ile yapılan İnsan Hakları Diyaloğu toplantısında Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki "siyasi eğitim merkezleri"nin endişe kaynağı olduğunu vurgulamıştı.
Kaynak: AA
Radio Free Asia'da yer alan habere göre, Çin İnsan Hakları Savunucuları Örgütü (CHRD) ile Eşit Haklar İnisiyatifi'nin (ERI) Sincan'ın güneyinde, Kaşgar vilayetindeki köylerde yaptığı araştırmada bölgede 660 bin kişinin "güçlü dini görüşlere" veya "siyasi açıdan yanlış fikirlere" sahip oldukları gibi gerekçeler öne sürülerek siyasi eğitim kamplarında alıkonulduğunu, yaklaşık 1,3 milyon kişinin ise "yeniden eğitim" adı altında düzenli kurslara katılmaya zorlandığı ileri sürüldü.
CHRD ve ERI uzmanlarının köylerde insanlarla konuşarak derledikleri bilgilere göre, nüfusu bin 500 ila 3 bin arasındaki yerleşimlerde yaşayan insanların yaklaşık yüzde 13'ünün kamplarda tutulduğu ve her köyde ortalama 450 kişinin gündüz ve gece kurslarına katılmaya zorlandığını belirledi.
Araştırmada mevcut bulgulardan hareketle Sincan'ın güneyinde kırsal bölgelerde yaşayan Uygur nüfusunun yaklaşık yüzde 30'unun herhangi bir yargı kararı olmaksızın "yeniden eğitim" zorlamasıyla karşılaştığının anlaşıldığı belirtildi.
Yerel düzeydeki verilere göre, 11,3 milyon Uygurun yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin tümüne uygulandığında, 2 milyonu eğitim kampalarında, 1 milyonu ise gündüz veya gece kurslarında yaklaşık 3 milyon kişinin "yeniden eğitime" tabi tutulmuş olabileceği tahmin ediliyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) bir süre önce yayınladığı raporda, son iki yılda Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde çok sayıda kişinin "önleyici polisiye tedbiri" adı altında suçsuz yere alıkonulduğu, siyasi açıdan tehlikeli olarak değerlendirilen bireylerin herhangi bir yargı kararı olmaksızın "siyasi eğitim merkezleri" denilen gözaltı merkezlerine gönderildiği iddialarına yer vermişti.
Avrupa Birliği (AB), Çin ile yapılan İnsan Hakları Diyaloğu toplantısında Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki "siyasi eğitim merkezleri"nin endişe kaynağı olduğunu vurgulamıştı.