Türkiye'nin İlaç Pazarı Dünyada Binde 6-7 Oranında

Sağlık Ekonomisi ve Politikası Derneği (SEPD) tarafından düzenlenen Sağlık Sektöründe Yerelleşme Sempozyumu’nda, Sağlık Bakanlığının “Yerelleşme” kavramı, sektör profesyonellerince tartışıldı.

Türkiye'nin İlaç Pazarı Dünyada Binde 6-7 Oranında
TED Üniversitesi’nde Prof. Dr. Jülide Yıldırım Öcal’ın danışmanlığında düzenlenen sempozyumda Sağlık Bakanlığı tarafından tanımlanan ve tüm sağlık sektöründen beklenen “yerelleşme” çalışmaları, yurt içi ve yurt dışından önemli akademisyenler, kamu görevlileri, ilaç firması ve tıbbi malzeme temsilcileri ve sağlık profesyonellerince masaya yatırıldı.

SEPD Başkanı Dr. Güvenç Koçkaya, yerelleşme kavramının küreselleşmeyi hedefleyen bir güç olarak kullanıldığında anlamlı olabileceğini vurguladı.

Koçkaya, “Önemli olan sadece Türkiye için üretmek olmamalı, ihracat hedefi ile katma değeri yüksek ürünler üretilebildiği müddetçe yerelleşme anlamlıdır. Globalleşmek için yerelleşmeliyiz” dedi.

Hacettepe Üniversitesi’nden ve SEPD Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Zafer Çalışkan, “Yerelleşme güçlü bir küresel aktör olma yolunda yerel yetkinliklerimizi artırma çabaları olarak tanımlanmalıdır. Bence bu şekilde tanımlarsak daha iyi bir yeri hedeflemiş oluruz. İlaç pazarından yola çıkarsak, 2014-15 yıllarından bu yana 1 trilyon doları geçmiş olan küresel ilaç ekonomisinden söz ediyoruz. Bu sadece bitmiş ürünlerin satışı kısmı. Zincirlerin diğer halkalarından bahsetmiyoruz. Türkiye ilaç pazarı ise 6.5 milyar dolar civarında. Türkiye’nin ilaç pazarı dünyada binde 6-7 düzeylerinde. Dünya ilaç pazarının yüzde 40’ından fazlası Amerika Birleşik Devleri’nin elinde. Bugün USA, Japonya ve Avrupa’daki birkaç ülkeyi yanyana getirdiğiniz zaman dünya ilaç pazarının yüzde 60’ına denk geliyoruz. Mevcut potansiyeli değil ancak gelecek potansiyele baktığınızda bu ülkelerin demografileri ilerde sağlık harcamalarının artacağını gösteriyor. Dolayısıyla bu pazarlar hala odaklanılan pazarlar. Türkiye dünyada çok küçük bir ilaç pazarı aslında. Bu nedenle sadece iç pazarda kalarak değil mutlaka dışa yönelmek zorunluğu taşıyoruz” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA