Kabataş İskelesi Proje Mimarının Açtığı Dava

Kabataş iskelesinin proje mimarı Hakan Kıran'ın, yazdığı makalede kişilik haklarını zedelediği iddiasıyla araştırmacı Cihan Uzunçarşılı Baysal aleyhine açtığı bin liralık tazminat davasının görülmesine devam edildi Tanık Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi tarihçi Prof. Dr. Cemal Kafadar: 'Davacının hazırlamış olduğu projenin 'Kabataş Martı Projesi' olarak yapıldığı anlaşılıyor. Ancak bu proje tarihi dokuyu zedeliyor' 'Ben de bu projenin İstanbul'un Osmanlı dönemini yaşatan yapısına uygun olmadığını düşünüyorum. Bunlar normal makale yazılarıdır'

Kabataş iskelesinin proje mimarı Hakan Kıran'ın, yazdığı makalede kişilik haklarını zedelediği iddiasıyla araştırmacı Cihan Uzunçarşılı Baysal aleyhine açtığı bin liralık tazminat davasında tanıklığına başvurulan Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi tarihçi Prof. Dr. Cemal Kafadar, projenin İstanbul'un tarihi dokusuna zarar verdiğini ifade etti.

İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmaya, davalı Cihan Uzunçarşılı Baysal katıldı. Duruşmaya gelmeyen davacı mimar Hakan Kıran'ı ise avukatı Asil Evirgen temsil etti.

Duruşmada, daha önce alınan ara karar gereği Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi tarihçi Prof. Dr. Cemal Kafadar tanık olarak dinlenildi.

Osmanlı tarihiyle ilgili 40 yıldır araştırma yaptığını ve İstanbul'a ilişkin de 20-25 yıldır çalıştığını belirten Kafadar, "Osmanlı kültür mirasına sahip çıkma denilince en önemlisi, dokusuyla, düzeniyle, mimarisiyle İstanbul'dur. Projeyi benim de inceleme fırsatım oldu. Davalının kaleme aldığı makaleyi okudum. Benim değerlendirmelerime göre yasal sınırlar içinde kalan bir eleştiri olarak düşünüyorum." dedi.

Eleştirmenin yazısında projenin uygun olmadığı yönünde görüş belirttiğini hatırlatan Kafadar, "Ben de bu projenin İstanbul'un Osmanlı dönemini yaşatan yapısına uygun olmadığını düşünüyorum. Bunlar normal makale yazılarıdır. Davacının hazırlamış olduğu projenin 'Kabataş Martı Projesi' olarak yapıldığı anlaşılıyor. Ancak bu proje tarihi dokuyu zedeliyor. Her iki ucunda bulunan Sinan Camisi, Balyan ailesine ait 2 cami ve Dolmabahçe Sarayı'nın bulunduğu yerler itibarıyla tarihi dokuyu zedelediğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.

- "Torunlarımıza ne söyleyeceğiz ileride?"

Beyanı sorulan davalı Cihan Uzunçarşılı Baysal ise "Tarihi dokuya zarar veriliyorsa biz bunu eleştirebiliriz. Torunlarımıza ne söyleyeceğiz ileride? O zaman her mimar İstanbul'un her köşesine istediğini yapabilecek. Bu nedenle eleştirme hakkımız var." ifadesini kullandı.

Ara kararını açıklayan mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 18 Eylül'e erteledi.

- Açıklama

Duruşma öncesi Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde tanık Prof. Dr. Cemal Kafadar ile birlikte açıklama yapan davalı Cihan Uzunçarşılı Baysal, dava konusu yazısında, "Kabataş projesinin İstanbul'u Dubaileştirdiği, her yerde görülen, görseli ve imajı öne çıkaran mimariyle mimarın fantezilerinden kaynaklı projeyle güzelim tarih alanının mahvedildiğini" yazdığını anlattı.

Yazının Mimarlar Odası'nın dergisinde çıktığını ve basında da yer aldığını aktaran Baysal, "Projenin mimarı davacı Hakan Kıran bununla ilgili aleyhime bin liralık manevi tazminat davası açtı. Bununla da yetinmedi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na, 'halkı kin ve nefrete teşvik etmek' gerekçesiyle dava açtı. Bu dava düşürüldü savcılık tarafından. Tazminat davası ise devam ediyor." diye konuştu.

Kıran'ın sadece kendisine değil, projelerini eleştiren herkese dava açtığını ve bunun bir baskı aracı olduğunu savunan Baysal, "Bu özgür düşünceyi baskılamadır. Davada, 'Önüne gelen her mimarın İstanbul'un istediği yerine tüy dikme hakkı var mıdır yok mudur?' sorusunun kararı verilecektir." dedi.

Duruşmada tanık olarak dinlenilen Kafadar ise Baykal'ın yazısında kullandığı "Dubaileştirme" kavramının son derece yerinde olduğunu belirterek, bu kavram üzerinden şehrin geleceğini konuşmak gerektiğini söyledi.
Kaynak: AA