Çocuklarda 2 Yaş Sendromuna Dikkat

Çocuk Gelişimi Uzmanı Dilara Bilge, çocuğun bağımsızlık becerileri kazanıp bireyselleşme yolunda ilk adımlarını attığı 2 yaş döneminde en çok ihtiyaç duyduğu şeylerin, anne-baba ilgisi, doğru model olma ve hoşgörü olduğunun asla unutulmaması gerektiğini söyledi.

Çocuklarda 2 Yaş Sendromuna Dikkat
Çocuklarda 2 yaş sendromunun 16-42 aylar arasında görülen, hem aile hem de çocuk açısından zorlu geçen bir süreç olduğunu belirten VM Medical Park Samsun Hastanesi Çocuk Gelişimi Uzmanı Dilara Bilge, “Yürüme, konuşma, bezi bırakma gibi bireyselleşmenin ilk adımlarının atıldığı bu dönemde çocuk, tam anlamıyla meraklı ve hareketli bir kaşife dönüşür. Anne babadan bağımsız davranabildiğini fark eden çocuk bu dönemde; ebeveynlerinden uzaklaşma, inatlaşma, hırçınlık, tutturmacılık, ağlama, öfke nöbetleri, huysuzluk, yeme ve uyku düzeninde bozulma, kendisine ya da çevresindekilere zarar verme, elindeki oyuncakları veya ev eşyalarını fırlatma, hayır kelimesini sıklıkla kullanma gibi olumsuz davranışlar sergileyebilmektedir. Çocuğun aşırı derecede tepkisel davranmasını tetikleyen durumlara da özellikle dikkat edilmelidir. Kardeş kıskançlığı, kreşe başlama, aşırı korumacı ya da aşırı kuralcı ebeveyn tutumu, anne baba arasındaki problemler, baskıcı tuvalet eğitimi, çocuğun gün boyunca enerjisini boşaltacağı bir ortamın olmaması gibi durumlar çocuğun bu dönemi daha zor şekilde geçirmesine neden olur. Bu dönemi çocuklarımızın bağımsızlaşma becerilerini engellemeden, krizlere erken ve doğru şekilde müdahale ederek aşmamız mümkündür. Bunun için de çocuğa yaşına ve gelişim düzeyine uygun şekilde yaklaşmamız gerekmektedir. Anne baba olarak bu dönemin psikososyal gelişimde önemli bir basamak ve doğal bir süreç olduğunu bilin, çocuğun davranışlarını normal karşılayın” dedi.

Dilara Bilge şu bilgileri verdi:

“Öncelikle sabırlı ve hoşgörülü olmamız gerekir. Çocuğumuz, toplumsal kuralları anlayabilecek ya da uygulayabilecek bir yaşta değildir. Bu dönemde ki çocuklarla inatlaşmamalı, bağırmamalı, şiddet uygulamamalı ve cezalandırmamalıyız. Bu tutumlar problemi çözmekten ziyade daha da kalıcı hale getirir. Çocuğun kriz anında, problemi biran evvel çözmek için istediği şeyi yapmayın. Bu ağlayıp direttiğinde her istediğini elde edebileceği mesajını verir. Ve bu davranışların daha sık ve daha şiddetli tekrarlanmasına sebep olur. Dikkatini başka yöne çekin. Çocuğun kriz anında dikkatini sakin bir şekilde başka yöne çekmeye çalışmak uygulanabilecek en iyi yöntemdir. Çocukların sevdikleri oyun ve oyuncakları kullanmak kolayca dikkatlerini çeker. Bunu sakin bir şekilde yapmanız ise öfkeli oldukları o anda sizinle inatlaşmasını engeller. Çocukla boy hizasında göz teması kurun. Onları dinlediğimizi ve söylediklerini önemsediğimizi hissettirmek için yapmamız gereken en önemli şey boy hizalarına inerek ya da kucağımıza alarak göz teması kurmaktır. Çocuğa karşı kullandığınız ‘hayır’ları mümkün olduğunca azaltın. Onun yerine alternatifler sunun. ‘Dışarısı çok soğuk, dışarıda salıncakta sallanamayız ama odanda oyuncaklarınla oynayabiliriz’ gibi. Size derdini anlatırken asla sözünü kesmeyin ya da tamamlamayın. Çocuklar kendilerini ifade ederken söylediklerinin önemsenmesini isterler. Her söylediği cümleyi bölen ya da tamamlayan bir yetişkin çocuğun daha da hırçınlaşmasına neden olur. Çocukla kaliteli zaman geçirmeye çalışın. Anne baba olarak çocuğunuzla bire bir etkileşim kurduğunuz evcilik, tamircilik oyunları oynayıp, onun farklı insanlarla ve mesleklerle ilgili farkındalık sahibi olmasını destekleyebilirsiniz. Geçirilen etkin ve kaliteli zaman ebeveynle çocuk arasındaki iletişimi de güçlendirir. Çocuğun problem anında kendini daha iyi ifade etmesini sağlar. Çocuğunuza kendi kendine başarabileceği şeyler konusunda fırsatlar verin. Örneğin yemeğini kendisi yemek, bazı giysilerini giymek, bir yere tırmanmak gibi. Çocuğa karşı davranışlarınızda tutarlı olun. Bir gün kabul ettiğiniz davranışı ertesi gün reddetmeniz çocukta güvensizlik oluşturur. Ve sizinle daha çok inatlaşmasına zemin hazırlar. Çocukla bire bir etkileşimde olan bütün yetişkinler uygulanan kurallar konusunda tutarlı olmalıdır. Çocuk annesine kabul ettiremediği isteğini babasına ya da birlikte yaşadığı başka bir yetişkine kabul ettirmemelidir. Eğer yetişkinler arasında tutarsızlık olursa çocuk kişiye göre muamele yapmayı öğrenecek ve çatışma yaşadığı ebeveyne karşı diğer yetişkinleri kullanmaya çalışacaktır. Özetlemek gerekirse çocuğun bağımsızlık becerileri kazanıp bireyselleşme yolunda ilk adımlarını attığı bu dönemde en çok ihtiyaç duyduğu şeylerin, anne baba ilgisi, doğru model olma ve hoşgörü olduğunu asla unutmamalısınız.”
Kaynak: İHA