HDP Muş Milletvekili Özkan'ın Yargılanmasına Devam Edildi
Muş'ta, 'terör örgütüne yardım ettiği' gerekçesiyle yargılanarak 6 yıl hapis cezasına çarptırılan HDP Muş Milletvekili Özkan'ın istinaf mahkemesinde yargılanmasına devam edildi Cumhuriyet savcısı, Özkan'ın 'tehdit, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek ve terör örgütü propagandası yapmak' suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Muş'ta, "terör örgütüne yardım ettiği" gerekçesiyle yargılanıp 6 yıl hapis cezası verilen HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan'ın istinaf mahkemesinde yargılanmasına devam edildi.
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesindeki duruşmada, tutuklu sanık Özkan, avukatları Mehmet Fehmi Güneş, Şerafettin Agli, Mesut Beştaş ve Mensur Işık hazır bulundu.
HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, HDP Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan ile Özkan'ın annesi ve eşi de duruşmayı izledi.
Özkan, usule ilişkin savunmasında, Anayasa'nın 83. maddesine geçici 20. madde eklemekle gerçekleştirilen değişikliğin anayasanın temel ilkelerini ihlal ettiğini ileri sürerek, bunu Anayasa Mahkemesinin değerlendirmesini talep etti.
Esasa ilişkin savunmasında ise Özkan, hakkında dört ayrı suçlama bulunduğunu kaydetti.
Özkan, bu suçlamalardan üçünün katıldığı iddia edilen taziye ziyaretleri olduğunu belirterek, "Ancak katıldığım belirtilen ziyaretlerin delillendirilmesi noktasında birşey bulunmamaktadır. Bunu belgeleyen fotoğraf, görüntü, ses kayıtları ya da her türlü tereddütten uzak belge ve tutanak dosyaya konulamamıştır." dedi.
7 Haziran 2015 genel seçimlerinde Muş milletvekili adayı olduğunu aktaran Özkan, şöyle konuştu:
"Seçim döneminde diğer aday Ahmet Yıldırım ve parti yöneticileri ile birlikte seçim ve sandık güvenliğini yerinde tespit etmek amacıyla pek çok yeri gezdik. Bu kapsamda gittiğimiz beldelerde sandık başlarında ellerinde silah bulunan köy korucularının bulunduğunu görünce sözlü itirazda bulunduk. Bunu dile getirince şiddete varan tepkiler ve hakaretlerle karşılaştık. Seçimden sonra belediye önünde konuşma yaptım ancak bu konuşmam bütününden soyutlanarak basın aracılığıyla maniple edildi. Konuşmamda bir gün önce yaşadığım olaylar karşısında duygusal şekilde davrandım ve tasvip etmediğim ağır laflar ettiğimi söyledim. Hatta bundan dolayı bir gün sonra basın toplantısı düzenleyerek özür diledim. Türkiye'de demokratik kültürün yerleşmesi bakımından bu yargılamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum."
Özkan, seçimlerin ardından belediye önünde "Bu memleketten defolup gideceksiniz. Bize uzattığınız o keleşi, size çevirmesini çok iyi biliriz." şeklindeki sözleriyle ilgili olarak ise, "Bu sözümde başka bir neden aramaya gerek yok. Ben orada 'biz' kelimesiyle bir gün önce sandık başında bulunan heyeti kastettim. Yoksa herhangi bir terör örgütünün sözcüsü gibi hareket etmem mümkün değildir." savunmasını yaptı.
Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasında, Özkan'ın "Bu memleketten defolup gideceksiniz. Bize uzattığınız o keleşi, size çevirmesini çok iyi biliriz" sözleriyle kamu görevlisi konumundaki korucularla birlikte bu görevliler tarafından kullanılan silahları ima ettiğini, cümlenin sonundan çoğul şahıs ekinin kullanmasının sanığın PKK terör örgütünün genel strateji ve prensipleri dahilinde aidiyet duygusu ile hareket ettiği kanaatini oluşturduğunu, PKK terör örgütünün silahlı gücünü kasteden sanığın korucuları açıkça tehdit ettiğini söyledi.
Sanığın bu sözlerinden dolayı "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" ve "nitelikli tehdit" suçundan ayrı ayrı cezalandırılmasını talep eden savcı, sanığın bu eylemi ve diğer bazı eylemleri birlikte değerlendirmek suretiyle "örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan dolayı hüküm kurmuş olmasının yerinde bir uygulama olmadığını kaydetti.
Savcı, mütalaasında "Muş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin kararının kaldırılarak Özkan'ın tehdit, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve terör örgütü propagandası yapmak suçundan cezalandırılmasına, sanık hakkında terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme suçundan dolayı verilen hükme karşı aleyhe istinaf yoluna başvurulmadığından sanığın bu eylemi nedeniyle verilecek cezanın ilk derece mahkemesince verilen cezadan daha fazla olamayacağı hükmünün göz önünde bulundurulmasına ve dosya kapsamı, sanık aleyhindeki delillerin durumu ve tutukluluğun ölçülü ve gerekli olduğu anlaşılmakla hükmen tutukluluk halinin devamına karar verilmesi talep olunur." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanık ve avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapabilmeleri amacıyla Özkan'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
- Davanın geçmişi
Muş Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Özkan'ın 8 Haziran 2015'te Muş Belediye Meydanı'nda partisince düzenlenen etkinlikte güvenlik korucularını kastederek, "Bu memleketten defolup gideceksiniz. Bize uzattığınız o keleşi, size çevirmesini çok iyi biliriz." şeklinde sözler sarf ettiği belirtilmişti.
Özkan'ın Malazgirt ilçesine bağlı Tatargazi köyü ile Korkut ilçesine bağlı Akyıldız köylerinde PKK'lı teröristler Berjin Demirkaya ile Özgür Akınel'in cenazesine katıldığı ve buradaki konuşmalarında terör örgütünün propagandasını yaptığı vurgulanan iddianamede, sanığın çeşitli suçlardan cezalandırılması istenmişti.
Davayı karara bağlayan Muş 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Özkan'ı "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 6 yıl hapse mahkum etmiş, "terör örgütü propagandası yapmak", "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" suçlarından beraatine karar vermişti.
Kaynak: AA
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesindeki duruşmada, tutuklu sanık Özkan, avukatları Mehmet Fehmi Güneş, Şerafettin Agli, Mesut Beştaş ve Mensur Işık hazır bulundu.
HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, HDP Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan ile Özkan'ın annesi ve eşi de duruşmayı izledi.
Özkan, usule ilişkin savunmasında, Anayasa'nın 83. maddesine geçici 20. madde eklemekle gerçekleştirilen değişikliğin anayasanın temel ilkelerini ihlal ettiğini ileri sürerek, bunu Anayasa Mahkemesinin değerlendirmesini talep etti.
Esasa ilişkin savunmasında ise Özkan, hakkında dört ayrı suçlama bulunduğunu kaydetti.
Özkan, bu suçlamalardan üçünün katıldığı iddia edilen taziye ziyaretleri olduğunu belirterek, "Ancak katıldığım belirtilen ziyaretlerin delillendirilmesi noktasında birşey bulunmamaktadır. Bunu belgeleyen fotoğraf, görüntü, ses kayıtları ya da her türlü tereddütten uzak belge ve tutanak dosyaya konulamamıştır." dedi.
7 Haziran 2015 genel seçimlerinde Muş milletvekili adayı olduğunu aktaran Özkan, şöyle konuştu:
"Seçim döneminde diğer aday Ahmet Yıldırım ve parti yöneticileri ile birlikte seçim ve sandık güvenliğini yerinde tespit etmek amacıyla pek çok yeri gezdik. Bu kapsamda gittiğimiz beldelerde sandık başlarında ellerinde silah bulunan köy korucularının bulunduğunu görünce sözlü itirazda bulunduk. Bunu dile getirince şiddete varan tepkiler ve hakaretlerle karşılaştık. Seçimden sonra belediye önünde konuşma yaptım ancak bu konuşmam bütününden soyutlanarak basın aracılığıyla maniple edildi. Konuşmamda bir gün önce yaşadığım olaylar karşısında duygusal şekilde davrandım ve tasvip etmediğim ağır laflar ettiğimi söyledim. Hatta bundan dolayı bir gün sonra basın toplantısı düzenleyerek özür diledim. Türkiye'de demokratik kültürün yerleşmesi bakımından bu yargılamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum."
Özkan, seçimlerin ardından belediye önünde "Bu memleketten defolup gideceksiniz. Bize uzattığınız o keleşi, size çevirmesini çok iyi biliriz." şeklindeki sözleriyle ilgili olarak ise, "Bu sözümde başka bir neden aramaya gerek yok. Ben orada 'biz' kelimesiyle bir gün önce sandık başında bulunan heyeti kastettim. Yoksa herhangi bir terör örgütünün sözcüsü gibi hareket etmem mümkün değildir." savunmasını yaptı.
Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasında, Özkan'ın "Bu memleketten defolup gideceksiniz. Bize uzattığınız o keleşi, size çevirmesini çok iyi biliriz" sözleriyle kamu görevlisi konumundaki korucularla birlikte bu görevliler tarafından kullanılan silahları ima ettiğini, cümlenin sonundan çoğul şahıs ekinin kullanmasının sanığın PKK terör örgütünün genel strateji ve prensipleri dahilinde aidiyet duygusu ile hareket ettiği kanaatini oluşturduğunu, PKK terör örgütünün silahlı gücünü kasteden sanığın korucuları açıkça tehdit ettiğini söyledi.
Sanığın bu sözlerinden dolayı "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" ve "nitelikli tehdit" suçundan ayrı ayrı cezalandırılmasını talep eden savcı, sanığın bu eylemi ve diğer bazı eylemleri birlikte değerlendirmek suretiyle "örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan dolayı hüküm kurmuş olmasının yerinde bir uygulama olmadığını kaydetti.
Savcı, mütalaasında "Muş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin kararının kaldırılarak Özkan'ın tehdit, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve terör örgütü propagandası yapmak suçundan cezalandırılmasına, sanık hakkında terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme suçundan dolayı verilen hükme karşı aleyhe istinaf yoluna başvurulmadığından sanığın bu eylemi nedeniyle verilecek cezanın ilk derece mahkemesince verilen cezadan daha fazla olamayacağı hükmünün göz önünde bulundurulmasına ve dosya kapsamı, sanık aleyhindeki delillerin durumu ve tutukluluğun ölçülü ve gerekli olduğu anlaşılmakla hükmen tutukluluk halinin devamına karar verilmesi talep olunur." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanık ve avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapabilmeleri amacıyla Özkan'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
- Davanın geçmişi
Muş Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Özkan'ın 8 Haziran 2015'te Muş Belediye Meydanı'nda partisince düzenlenen etkinlikte güvenlik korucularını kastederek, "Bu memleketten defolup gideceksiniz. Bize uzattığınız o keleşi, size çevirmesini çok iyi biliriz." şeklinde sözler sarf ettiği belirtilmişti.
Özkan'ın Malazgirt ilçesine bağlı Tatargazi köyü ile Korkut ilçesine bağlı Akyıldız köylerinde PKK'lı teröristler Berjin Demirkaya ile Özgür Akınel'in cenazesine katıldığı ve buradaki konuşmalarında terör örgütünün propagandasını yaptığı vurgulanan iddianamede, sanığın çeşitli suçlardan cezalandırılması istenmişti.
Davayı karara bağlayan Muş 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Özkan'ı "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 6 yıl hapse mahkum etmiş, "terör örgütü propagandası yapmak", "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" suçlarından beraatine karar vermişti.