Giresun'da Sanat Sokağı'nın sembolü oldu

Aslen İzmirli olan, ancak 10 yılı aşkın süredir Giresun’da yaşayan Derviş Dede olarak tanınan H. İbrahim Bacaklar, sanatıyla Sanat Sokağı’nın adeta sembolü oldu.

Giresun'da Sanat Sokağı'nın sembolü oldu
Giresun'da Sanat Sokağını mesken tutarak buranın tek sanatçısı olan Derviş Dede, her sabah tezgahına kendi el emeği olan çini, vazo tasarımlarını ve takılarını koysa da aslında sevgi alıp, sevgi sattığını ifade ediyor.

Çinicilik sanatını büyük şehirler, meydanlar, dükkanlar yerine sokakta yaptığını ve sanatı sokakta insanlarla buluşturduğunu anlatan Derviş Dede “Bizim hocalarımız 'sanat insanla beslenir' derdi. Bana göre de sanatın ana malzemesi insandır ve ben de insandan besleniyorum. Ben kendimi sokak sanatçısı olarak görüyorum. Bu sanatı sokakta yapmasam başarılı olamam. Bu sokaklar benim çocuğum. Bir şehrin sokakları şehrin atardamarıdır. Ben sokak sanatçısıyım, sokak satıcısıyım. Sokaklarda olmayı seviyorum. Çünkü sokaklarda ilham alıyorum ve bu sokaklarda sanatı insanlarla buluşturabiliyorum. Bu sokakta da bir süre öncesine kadar ebru sanatçısı gibi bir çok sanatçı vardı bugün ise bir ben kaldım” dedi.

“Benim için sanat sattıklarım değil, sanata bakış açısıdır”

Çini ve vazo tasarımlarıyla ilgili de bilgi veren Derviş Dede “Eserlerimin kalıcı olması için oksit ve toprak boyalar kullanıyorum. Tasarımlarımı ise ters simetri, geometrik şekillerden yola çıkarak yapıyorum. Mitolojide yer aldığı gibi Doğu Karadeniz'in yaşanabilir tek adasında yaşadığına inanılan anka kuşlarını kullanıyorum. Sanat bir ifade tarzıdır ben de anlatmak istediklerimi çizerek anlatıyorum. Genellikle çıkış noktam resim. Resimde ifade etmek istediklerimi çizebiliyorum. Çinide ise insanlara yaşamın renklerini göstermeye çalışıyorum. Benim için sanata ilgi sattıklarım değil, sanata bakış açısıdır. Ayrıca geçerken görmeleri değil, görmek için gelenlere yapıyorum” diye konuştu.

“Tarzımdan ziyade eserlerimle ilgilenilmesi beni mutlu eder”

Sanatı kadar tarzıyla da dikkat çeken Derviş Dede “İnsanların benim yaşam tarzımla, uzun saçlı, sakallı görünüşümden ziyade yaptığım eserlerimle ilgilenmelerini isterim. Saçlarımın her santiminde yaşadığım onca acılar, dramlar olabilir bunu kimse bilemez ya da anlatamam ama yaptığım eserlerde anlaşılabilir çok şeyler vardır. Giresun beni ben de Giresun'u sevdim ve burada sanat sokağında, sanatımla yaşayıp gidiyorum. Giresun'a kaçarken mi yoksa geçerken mi geldim? Bunu ben de bilmiyordum ama sonra kaçarken geldiğimin farkına vardım” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA