Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ne Ödül

Yrd. Doç. Dr. Karabela, 'Kan Transfüzyon Süreci Yönetiminde Elektronik Kayıt ve Transfüzyon Hemşiresi Uygulaması' adlı çalışması ile Sağlık Bakanlığı'ndan ikincilik ödülü aldı Uygulama, kan ve kan ürünlerinin bağışçıdan alınmasından itibaren kullanıldığı ana kadar olan aşamaların, Kan Merkezine elektronik geri bildirimi ve takibi esasına dayanıyor

Sağlık Bakanlığı'nın Sağlıkta Kalite Standartları doğrultusunda en iyi uygulamaları belirlemek için düzenlediği yarışmada, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şemsi Nur Karabela, "Kan Transfüzyon Süreci Yönetiminde Elektronik Kayıt ve Transfüzyon Hemşiresi Uygulaması" adlı çalışması ile ikincilik ödülü aldı.

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Antalya'da 10-13 Ocak'ta yapılan 7. Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi'ndeki törende ödülünü Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabahattin Aydın'dan alan Karabela, tören sonrası uygulamalarını kongre katılımcılarına sundu.

"Kan Transfüzyon Süreci Yönetiminde Elektronik Kayıt ve Transfüzyon Hemşireliği Uygulaması" adlı çalışma, kan ve kan ürünlerinin bağışçıdan alınmasından itibaren kullanıldığı ana kadar olan aşamaların, kan merkezine elektronik geri bildirimi ve takibi esasına dayanıyor.

Bu sayede kan ve kan ürünlerinin hangi hasta için hazırlandığı, hangi hastaya gönderildiği, hastane içinde hangi serviste olduğu, hastaya kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmışsa hangi saatte ve ne kadar sürede verildiği, reaksiyon gelişip gelişmediği gibi bütün bilgiler elektronik ortamda saat ve dakika bazlı kayıt altına alınabiliyor.

Uygulama için Hastane Bilgi Yönetim Sistemi'ne (HBYS) kan ve kan ürünlerinin Transfüzyon Bildirim Formu ve işlem yapanların isimlerini, onay saatlerini gösteren eklemeler yapıldı.

Bu sayede kan ürünü, kan merkezinden çıkarken saati belirleniyor. Hastaya verecek hemşireler kan ürününün kabulünü bilgisayar aracılığıyla yapıyor. Transfüzyon öncesi iki hemşire verilecek kanın hasta kan grubuyla aynı olduğunu teyit ederek sistem üzerinden onaylıyor.

Transfüzyon yapıldıktan sonra da hastaların takip bilgileri bilgisayar aracılığı ile ilgili forma dolduruluyor. Böylece merkezde görevlendirilmiş transfüzyon hemşiresi, bütün kanların kullanılıp kullanılmadığını, reaksiyon gelişip gelişmediğini, formunun doldurulmasını takip ederek yapabiliyor.

Uygulama, merkezden hastanın kan grubundan farklı kan çıkışı yapıldığında veya form doldurulmadığında uyarı vererek insani hataları en aza indirmeyi hedefliyor. Bu uygulama sayesinde hastalara hangi kanların kullanıldığı kesin olarak kayıt altına alınmış oluyor. Aksaklıklar daha hızlı tespit edilerek önlem alınması kolaylaşıyor.

Ayrıca imha edilen kanların da nedenleri incelenebiliyor önlem alma fırsatı oluşuyor.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bakırköy Dr. Sadi Konuk Sağlık ve Uygulama Merkezi'nde yapılan uygulamada, bütün kliniklerde hekim ve hemşirelere, tekrarlayan eğitimler ve varsa aksaklıklarla ilgili geri bildirimler yapıldı.

Uygulama ile 24 ay içinde transfüzyon formlarının doldurulma oranı arttı, reaksiyon bildirimleri iki katına çıktı. Kan ürünlerinin miat dışı imha oranları ve kanın transfer süreleri yarıya indi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Yrd. Doç. Dr. Şemsi Nur Karabela, kan ürünlerinin bulaşıcı hastalığı olmayan kişilerden alınması kadar, oluşturulduktan sonra kan-hasta eşleşmesinin kayıtlarının doğru yapılmasının da hasta güvenliği açısından çok önemli olduğunu belirtti.

Çünkü kan naklinin, bir çeşit doku nakli olduğunu, kimden alındığı, muhafazası, takılma süresi, reaksiyon gelişip gelişmediği ve hangi hastaya kullanıldığının hastanelerde çoğunlukla elle formlara kayıt edildiğini aktaran Karabela, fakat bazen formların kan merkezine ulaşmadığını, çok kan nakli yapılan hastanelerde bunların takibinin zor olduğunu ifade etti.

Karabela, bu uygulama ile kan ürününün takibinin, elektronik olarak daha kolay yapılabildiğini ve transfüzyon hemşiresi aracılığı ile aksaklıkların sürekli tespit ve düzeltilmesinin süreci kolaylaştırdığını kaydetti.
Kaynak: AA