LÖSEV Başkanı Ezer Açıklaması
'Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, 2020'li yıllarda günde 440 kişiyi, 2030'lu yıllarda ise günde bin 100 kişiyi kanserden kaybedeceğiz. Felaket tellallığı yapmıyorum, gerçekleri söylüyorum'
Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün Ezer, Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, 2020'li yıllarda günde 440, 2030'lu yıllarda ise günde bin 100 kişinin kanserden hayatını kaybedeceğini belirterek, 'Felaket tellallığı yapmıyorum, gerçekleri söylüyorum.' dedi.
Ezer, Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) Idea Camp Kulübü tarafından düzenlenen 'Yaşama Sarılan Eller' konulu konferansta yaptığı konuşmada, toplum nezdinde löseminin kurtuluşu olmayan hastalık görüldüğünü ancak LÖSEV'in yaptığı çalışmalar ve desteklerle iyi bakılırsa löseminin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun gösterildiğini belirtti.
Lösemili çocukların yanı sıra ailelerinin de hastalık süresince zor günler geçirdiklerini ifade eden Ezer, hastalarının ve ailelerin perişanlığını gördükleri için 1998 yılında LÖSEV'i kurduklarını dile getirdi.
LÖSEV kurulmadan önce 1990'lı yıllarda Türkiye'de lösemide tedavi başarısının yüzde 20'lerde olduğunu anlatan Ezer, 'Daha vahimi hastalığa yakalanan çocukların yüzde 54'ü ekonomik, sosyal ve psikolojik nedenlerden dolayı tedaviyi bırakmak zorunda kalıyordu. LÖSEV, Türkiye'nin tüm illerindeki hastaları kucaklıyor. LÖSEV'in kurulmasının ardından hayata geçen hastaneler ve faaliyetlerle 2010'lu yıllarda lösemide iyileşme oranı yüzde 92'ye çıktı.' diye konuştu.
Ezer, çağın belası olarak tanımlanan kanserin Türkiye'de de her geçen gün arttığını, önlenmesi için acilen tedbirler alınması gerektiğine dikkati çekti.
Kanserle mücadelenin bir an önce gündeme alınması gerektiğini vurgulayan Ezer, şunları kaydetti:
'Sağlık Bakanlığının 2014 yılında açıkladığı verilere göre, Türkiye'de günde 450 kişiye kanser tanısı konuluyor. Ülkemizde kanser tanısının konmasının süresi çok uzun. Meme kanserine kesin tanı konma süresi 4-6 ay, bu çok geç. Terör bu ülkenin en büyük baş belası. Terörden dolayı yılda bin kişiyi kaybediyoruz, trafik kazalarında yaklaşık 3 bin kişiyi, sonradan ölenlerle yaklaşık 5 bin kişiyi kaybediyoruz. Terör için mücadele veriyoruz, trafik kazaları için gerekli önlemleri almaya çalışıyoruz. Peki kanser için ne gibi tedbirler alıyoruz? Çok az. Kanser ayrı bir teşkilat tarafından takip edilmeli ve önlenmeye çalışılmalı. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, 2020' li yıllarda günde 440 kişiyi, 2030'lu yıllarda ise günde bin 100 kişiyi kanserden kaybedeceğiz. Felaket tellallığı yapmıyorum, gerçekleri söylüyorum.'
Ezer, LÖSEV'e yapılan katkılar sayesinde kurulan LÖSANTE Çocuk ve Yetişkin Hastanesi hakkında da bilgiler verdi.
Kaynak: AA
Ezer, Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) Idea Camp Kulübü tarafından düzenlenen 'Yaşama Sarılan Eller' konulu konferansta yaptığı konuşmada, toplum nezdinde löseminin kurtuluşu olmayan hastalık görüldüğünü ancak LÖSEV'in yaptığı çalışmalar ve desteklerle iyi bakılırsa löseminin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun gösterildiğini belirtti.
Lösemili çocukların yanı sıra ailelerinin de hastalık süresince zor günler geçirdiklerini ifade eden Ezer, hastalarının ve ailelerin perişanlığını gördükleri için 1998 yılında LÖSEV'i kurduklarını dile getirdi.
LÖSEV kurulmadan önce 1990'lı yıllarda Türkiye'de lösemide tedavi başarısının yüzde 20'lerde olduğunu anlatan Ezer, 'Daha vahimi hastalığa yakalanan çocukların yüzde 54'ü ekonomik, sosyal ve psikolojik nedenlerden dolayı tedaviyi bırakmak zorunda kalıyordu. LÖSEV, Türkiye'nin tüm illerindeki hastaları kucaklıyor. LÖSEV'in kurulmasının ardından hayata geçen hastaneler ve faaliyetlerle 2010'lu yıllarda lösemide iyileşme oranı yüzde 92'ye çıktı.' diye konuştu.
Ezer, çağın belası olarak tanımlanan kanserin Türkiye'de de her geçen gün arttığını, önlenmesi için acilen tedbirler alınması gerektiğine dikkati çekti.
Kanserle mücadelenin bir an önce gündeme alınması gerektiğini vurgulayan Ezer, şunları kaydetti:
'Sağlık Bakanlığının 2014 yılında açıkladığı verilere göre, Türkiye'de günde 450 kişiye kanser tanısı konuluyor. Ülkemizde kanser tanısının konmasının süresi çok uzun. Meme kanserine kesin tanı konma süresi 4-6 ay, bu çok geç. Terör bu ülkenin en büyük baş belası. Terörden dolayı yılda bin kişiyi kaybediyoruz, trafik kazalarında yaklaşık 3 bin kişiyi, sonradan ölenlerle yaklaşık 5 bin kişiyi kaybediyoruz. Terör için mücadele veriyoruz, trafik kazaları için gerekli önlemleri almaya çalışıyoruz. Peki kanser için ne gibi tedbirler alıyoruz? Çok az. Kanser ayrı bir teşkilat tarafından takip edilmeli ve önlenmeye çalışılmalı. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, 2020' li yıllarda günde 440 kişiyi, 2030'lu yıllarda ise günde bin 100 kişiyi kanserden kaybedeceğiz. Felaket tellallığı yapmıyorum, gerçekleri söylüyorum.'
Ezer, LÖSEV'e yapılan katkılar sayesinde kurulan LÖSANTE Çocuk ve Yetişkin Hastanesi hakkında da bilgiler verdi.