Anneler Ve Çocukları Otizmi Müzikle Aşıyor

Otizmli çocuklara hizmet veren Bağcılar Lokman Hekim Özel Eğitim Uygulama Merkezi'nde, rehabilitasyonun bir parçası olarak, çocuklardan 'Gökkuşağının Sesi', annelerinden ise 'Gökkuşağının Anneleri' adlı iki ayrı müzik grubu oluşturuldu Çeşitli enstrümanlar çalan, şarkılar söyleyen çocuklar ve anneleri, rehabilitasyon sürecinden birlikte geçerek zorlukları aşıyor Kurum Müdürü Deveci: 'Velilerimizin de ciddi bir rehabilitasyona ihtiyacı var. İstedik ki onlar da çocukların yaptığı çalışmalarda birlikte bir şeyler ortaya koysunlar' Oğlu da müzik grubunda yer alan Arzu Temel: 'Müzik grubuyla arkadaşlarla kendimizi motive ediyoruz. Buna çok ihtiyacımız var. Buradaki çalışmalardan sonra çok rahatlıyorum. İleriki aşamada oğlumla beraber solo söyleyeceğiz' Ayten Bilgin Balcı: 'Müzik bana çok iyi geldi. Çok yalnız olduğumuzu hissediyorum. Bazen ailelerimiz bile bizi istemiyor. Burada aynı şeyleri yaşayan kadınlarla beraber olmak bana iyi hissettiriyor'

HANİFE SEVİNÇ - Otizmli çocuklara hizmet veren Bağcılar Lokman Hekim Özel Eğitim Uygulama Merkezi'nde, annenin moralini yüksek tutmanın, çocuğun rehabilitasyonunda önemli rol oynadığından hareketle kurulan 'Gökkuşağının Sesi' ve 'Gökkuşağının Anneleri' adlı iki ayrı müzik grubuyla çocuklar ve anneleri zorlukları birlikte aşıyor.

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak 2011'de otizmli çocukların eğitimi için kurulan okulda, 139 öğrenci, 72 öğretmen görev yapıyor. Bir öğretmene 2 öğrencinin düştüğü okulda, orta ve ağır derecedeki otizmli çocuklara hizmet veriliyor.

Servislerle evlerinden alınan öğrenciler, güne enerjik başlamak için önce sabah sporu yapıyor. Ardından 09.20'de başlayan derslerde, çocuklar kendileri için özel hazırlanmış bireysel programlar çerçevesinde sınıflarda eğitim alıyor. 11.20'de yemek arasına giren okulda, eğitim 14.10'da sona eriyor. Çocuklar, servislerle evlerine bırakılıyor.

Bağcılar Lokman Hekim Özel Eğitim Uygulama Merkezi Müdürü Nasuh Deveci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okul öncesi, ilkokul ve ortaokul düzeyindeki çocuklara 14 yaşına kadar eğitim verildiğini belirterek, sonraki aşamada da çocukların iş okullarına ya da mesleki uygulama merkezlerine yönlendirildiğini söyledi.

Deveci, okulu, kapının içi ve dışı olarak ikiye ayırdığını belirterek, şöyle devam etti:

'Kapının içindeki eğitim ve öğretim faaliyetlerimizi her türlü sorumlulukla yerine getirdiğimize inanıyorum. Bu kapsamda çocuklardan oluşan otizmin sembolü olarak kullanılan Gökkuşağının Sesi adıyla bir müzik grubu kurduk. Fakat özellikle kapının dışı diye tabir ettiğimiz velilerimizin de ciddi bir rehabilitasyona ihtiyacı var. İstedik ki onlar da çocukların yaptığı çalışmalarda birlikte bir şeyler ortaya koysunlar. Gökkuşağının Anneleri isimli bir grup oluşturduk. Bu faaliyetler onlar için çok önemli. Hayatlarına renk katıyor. Müzik faaliyetleri yapıyoruz. Çocuklar ve veliler çok memnun. Biz çocuk rehabilitasyonunun yanında anne rehabilitasyonunu da önemsiyoruz.'

Deveci, bu tür faaliyetlerle otizmin tanınmasını sağlayama çalıştıklarını, toplumda hak ettiği değeri kazanmasını umduklarını kaydetti.

- 'Çocuğun ilgi alanını yakalamak çok önemli'

Müzik öğretmeni Sinan Arsel de, ilk başladıklarında çocuklarla ne yapacaklarını tam olarak bilemediklerini, gerekli imkanlar sağlandığı, olanaklar yaratıldığı zaman bir şeylerin olabildiğini gördüklerini anlattı.

Müzik çalışmalarını özel eğitimden ayrı görmediklerini dile getiren Arsel, 'İlk önceliğimiz özel eğitimin devamı, bir parçası olarak bu çalışmaları yürütmek. Bu çocukların içerisinde daha özel duyuma, ritm kulağına sahip olanlarla daha ileri seviyede çalışmalar yapıyoruz. Piyano, ritm çalan öğrencimiz de var, şarkılara eşlik edenler de.' dedi.

Arsel, 12 kişilik çocuk grubunun genellikle trampet, zil, bas davul gibi perküsyon aletlerini kullandığını belirterek, yine piyano çalan ve solo şarkı söyleyen çocukların da olduğunu dile getirdi.

İçlerinde müzikal açıdan çok özel yeteneği olan absolut kulağa sahip çocukların da bulunduğunu ifade eden Arsel, şunları kaydetti:

'Özel eğitimde ne olursa olsun çocuğun ilgi alanını yakalamak çok önemli. Müziğe ilgisi olan çocuklarla bu alanda çalışmaya başladığınızda, onların davranış problemlerinde düzelmeler gözlüyoruz. Çünkü çocuklar severek ve ilgiyle yapıyorlar. Bunun yanında velilerle de yeni bir çalışma başlattık. Buradaki temel amacımız annelerin sosyal bir etkileşim içerisinde bulunmasını ve rahatlamasını sağlamak, kafalarını dağıtmak. İkinci hedefimiz de burada balık tutmayı öğretmek. Genelde 'benim çocuğum niye bu çalışmalarda yok' diye serzenişte bulunurlar. Hem nasıl çalışıldığını öğrenmek hem de çocuklarla birlikte çalışabilir şeyleri göstermek. İleriki aşamada ise çocuklar ve veliler birlikte olacak.'

Arsel, yine perküsyon aletleri kullanan ve şarkı söyleyen 12 kişilik anneler grubuyla bir kıvılcım oluşturduklarını belirterek, 'Umarım büyüyecek ve daha büyük bir ateşe dönüşecek. Şu anda bu işin tavşan atletleriyiz. Bakalım arkamızdan gelen olacak mı?' dedi.

- 'Burada bir aile olduk. Biz bize yeteriz'

'Gökkuşağının Anneleri' grubunda yer alan Ayten Bilgin Balcı, 13 yaşındaki kızı Azra Doğa'nın 5 yıldır bu okula devam ettiğini belirterek, şunları söyledi:

'Otizm çok zor. Doğa da zor ve aktif bir çocuk. Özellikle ben sıkıntı çekiyorum. Bu nedenle okuldaki müzik grubuna katıldım. Çok zevkli geçiyor. Bana moral oluyor. İlk günlerde mutfakta devamlı şarkı dinliyordum. Eşim 'Ne yapıyorsun Ayten, durmadan telgrafın tellerini dinliyorsun.' dedi. Müzik bana çok iyi geldi. Çok yalnız olduğumuzu hissediyorum. Bazen ailelerimiz bile bizi istemiyor. Burada aynı şeyleri yaşayan kadınlarla beraber olmak bana iyi hissettiriyor.'

Arzu Temel de, 11 yaşındaki oğlu Eren'in 6,5 yıldır bu okulda eğitim aldığını belirterek, 'Okula başlamasıyla algılaması düzeldi. Kontak ve konuşma yoktu. 8 yaşından sonra konuşmaya başladı. Biz de bu müzik grubuyla, arkadaşlarla kendimizi motive ediyoruz. Buna çok ihtiyacımız var. Buradaki çalışmalardan sonra çok rahatlıyorum. Müzikle moral buluyoruz. Eren de müzik grubunda. İleriki aşamada beraber solo söyleyeceğiz.' dedi.

Temel, okuldaki ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, 'Yakınlarımızdan hiç ilgi görmedik. En güzel ilgi gördüğümüz yerler okullar, kurumlar, velilerimiz oldu. Burada bir aile olduk. Biz bize yeteriz.' ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA