Başbakan Yardımcısı Ve Hükumet Sözcüsü Numan Kurtulmuş Açıklaması

Başbakan Yardımcısı ve Hükumet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Suriye rejiminin İdlib’de kimyasal silah kullanmasının savaş suçu olduğunu söyledi.

Başbakan Yardımcısı Ve Hükumet Sözcüsü Numan Kurtulmuş Açıklaması
Referandum çalışmaları kapsamında Ordu’nun Kumru ilçesinde düzenlenen mitingde konuşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İdlib’de kimyasal silah kullanmasına sert tepki gösterdi. Rusya’nın büyük bir sınavla karşı karşıya olduğunu belirten Kurtulmuş, “İdlib’de kimyasal silah kullandılar, halkın üzerine kimyasal silah attılar. Kimyasal silah kullanmak savaş suçudur. BM Güvenlik Konseyi bugün toplanacak. Bakalım izleyeceğiz. BM Güvenlik Konseyi ‘evet bu bir savaş suçudur’ dese bile 5 tane ülkeden biri Rusya. Onun için dünya beşten büyüktür diyoruz. Rusya kalkıp rejime arka çıkarsa geçmiş olsun. Hiç bir şekilde Suriye’ye karşı yaptırım uygulayamazsınız. Bu ne demektir öldür öldürebildiğin kadar, at kimyasal silahını atabildiğin kadar demektir. İnşallah böyle bir karar almazlar” dedi.



“CHP’liler şirazeden çıktı”

16 Nisan’da yapılacak referandum sürecini değerlendiren Kurtulmuş, evet oylarının giderek yükseldiğini, bunu gören CHP ve hayırcı kesimin şirazeden çıktığını savundu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Kurtulmuş, “Her gün evet oyları yükseliyor. Hayır cephesi de haliyle geriliyor. Hayır cephesi geriledikçe dışarıdan destek geliyor. Hayır cephesi geriledikçe Kılıçdaroğlu ve CHP’lilerin ayarı bozuluyor, şirazeden çıkıyorlar” diye konuştu.



“Türkiye’de CHP’den hiç Cumhurbaşkanı çıkmaz”

Kurtulmuş, şöyle konuştu: “Kılıçoğlu şöyle düşünüyor: Nasıl olsa orada hep Cumhurbaşkanlığı koltuğunda Tayyip Erdoğan oturacak. Tayyip Erdoğan’dan sonra yine bunlara benzer birisi gelecek diye düşünüyor. Hiç CHP’li birisinin Cumhurbaşkanı olacağına inanmıyor. Neden olmaz, Çünkü Türkiye’nin sosyolojisi buna müsaade etmez. Her zaman söyledik. Cumhurbaşkanını halk seçmeye devam ettiği sürece bu milletin çarşısından pazarından geçmeyen, bu milletin camisiyle mescidiyle ilgisi olmayan, bu milletin tarihini kültürünü bilmeyen, bu milletin sevinçlerini paylaşıp, tasalarını, kederlerini dipleyip dertlenmeyen yani millet gibi düşünmeyen, millet gibi yaşamayan hiç kimse bu ülkede Cumhurbaşkanı olamaz.”
Kaynak: İHA