Güvenpark'taki Terör Saldırısı Soruşturması Tamamlandı (3)

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 13 Mart 2016'da, Kızılay Güvenpark otobüs duraklarında bomba yüklü otomobille gerçekleştirilen, 36 kişinin öldüğü, 349 kişinin yaralandığı intihar saldırısıyla ilgili hazırladığı iddianamede, Seher Çağla Demir ile birlikte bombalı saldırıyı gerçekleştirdiği kaydedilen Özgür Ünsal'ın annesi şüpheliler arasında yer aldı Ünsal'ın annesi, soruşturma aşamasındaki ifadesinde saldırıyla ilgisi bulunmadığını belirtti ve diğer intihar saldırganı Seher Çağla Demir'in kendisini 'Burcu' adıyla tanıttığını söyledi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 13 Mart 2016'da, Kızılay Güvenpark otobüs duraklarında bomba yüklü otomobille gerçekleştirilen, 36 kişinin öldüğü, 349 kişinin yaralandığı intihar saldırısıyla ilgili, terör örgütü PKK/KCK'nın üst düzey yöneticilerinin de arasında bulunduğu 55 kişi hakkında hazırladığı iddianamede, Seher Çağla Demir ile birlikte bombalı saldırıyı gerçekleştirdiği kaydedilen Özgür Ünsal'ın annesi şüpheliler arasında yer aldı.

Ünsal'ın annesi, soruşturma aşamasındaki ifadesinde, saldırıyla ilgisi bulunmadığını, Seher Çağla Demir'in kendisini 'Burcu' adıyla tanıttığını belirtti.

Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosunda görevli cumhuriyet savcılarınca hazırlanan iddianameye göre, Özgür Ünsal'ın annesi şüpheli Gülsevim Kalay, soruşturma aşamasında alınan ifadesinde eşiyle 2006'da boşandığını, saldırıyla ilgilisinin bulunmadığını söyledi.

Kalay, Keşan'da bulundukları yıllarda şüphelilerden Vahit Ayçil'in de babası olan Seydi Ayçil ile tanıştıklarını, bu kişilerin evlerine gidip geldiklerini, onların işlettiği pastaneden alışveriş yaptıklarını, sonraki yıllarda Keşan'dan ayrıldıklarını anlattı.

Kalay, 3 Mart 2016'da Vahit Ayçil'in kendisini arayarak oğlu Özgür'ü istediğini, telefon konuşmasının ardından oğlunun kendisine 'Vahit Ankara'da. Buluşmak için Ankamall'a gidiyorum.' dediğini aktardı.

Evden ayrılan oğlunun saat 21.00 sıralarında İstanbul plakalı beyaz bir araçla Vahit Ayçil ve kendisini 'Burcu' olarak tanıtan kişiyle eve geldiğini ifade eden Kalay, bu kişilerle bir saat kadar sohbet ettiklerini, bu sırada Vahit Ayçil'in 'Pastane açabileceğimiz bir dükkan bakıyoruz. Peynir helvası yapacağız.' dediğini, 'Burcu'nun nişanlısı olduğunu, dükkan açtıktan sonra evleneceklerini belirttiğini aktardı.

'Burcu'nun da Vahit Ayçil ile Seyranbağları'nda 900 liraya eşyalı ev kiraladığını, ailesinin Çorlu'da yaşadığını, Ankara'da bulunduğundan haberlerinin olmadığını söylediğini bildiren Kalay, bir müddet sonra Vahit Ayçil ile 'Burcu'nun yatmak için oğlunun odasına, kendisinin de yatak odasına geçtiğini söyledi. Kalay, Ayçil ile 'Burcu'nun bir iki saat kadar konuştuklarını, fakat anlattıklarını duymadığını beyan etti.

Ertesi gün hastaneye gidip saat 09.30'da eve geldiğinde Vahit Ayçil ile 'Burcu'nun evden ayrıldıklarını belirten Kalay, sonraki günlerde oğlunun Ayçil ve 'Burcu' ile görüşmeye devam ettiğini dile getirdi.

Kalay, saldırıdan önceki gün saat 22.00 sıralarında önce oğlu ile 'Burcu'nun, 15-20 dakika sonra da Vahit Ayçil'in eve geldiğini, 10 dakika sonra evden çıkmak için hazırlandıklarını, onları yolcu ederken Vahit Ayçil'in oğluna, 'Sen de bizimle gel' dediğini, Özgür Kalay 'Yatacak yeriniz var mı?' diye sorunca, 'Gel, sana yatacak yer buluruz.' cevabını verdiğini belirtti. Kalay, 'Burcu'nun da 'Dikmen Tepesi'ne gidiyoruz. Orası çok güzel. Ankara ayağınızın altında' dediğini ve üçünün evden ayrıldıklarını anlattı.

Kalay, 13 Mart'ta oğlu Özgür'ün eve gelmediğini, kendisinden haber alamadığını, Kızılay'da patlama olunca Vahit Ayçil'i aradığını, mesaj attığını ancak kendisinin cevap vermediğini, bir daha oğlundan, 'Burcu'dan ve Vahit Ayçil'den haber alamadığını söyledi.

- 'Burcu'nun Seher Çağla Demir olduğunu teşhis etti

İddianamede, Kalay'ın gösterilen fotoğraflarda kendisini 'Burcu' olarak tanıtan Seher Çağla Demir'i teşhis ettiği bildirilerek, şu ifadelere yer verildi:

'Şüpheli savunması ve yukarıda belirtilen deliller birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin doğrudan örgütle bağlantılı olduğuna dair bir delil elde edilemediği ancak şüpheli Vahit'in eylem öncesinde şüpheli Gülsevim Kalay'la pek çok kez telefonla görüştüğü saptanmış, şüphelinin terör eylemini gerçekleştiren Vahit Ayçil ve Seher Çağla Demir'i saldırı öncesinde evinde pek çok kez gizleyip sakladığı anlaşılmıştır.'

Terörle Mücadele Kanunu'nun, 'Terör örgütüne mensup olmasa dahi örgüt adına suç işleyenler de terör suçlusu sayılır' ve Türk Ceza Kanunu'nun, 'Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır. Örgüte üye olmak suçundan dolayı verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir. Bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır' ve 'Birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir' hükümleri hatırlatılan iddianamede, Kalay'ın eyleminin örgüt üyeliği suçunu oluşturduğu belirtildi.

- Samsun Yolu yakınındaki mühimmat

PKK/KCK terör örgütünün metropollerde terör eylemleri gerçekleştirilmesine ilişkin uzun vadeli stratejisinin devamı niteliğinde, hakkında terör örgütüne üye olmaktan yakalama kararı bulunan şüpheli Necati Utku Kiraz, örgüt adına keşif çalışması yaptığı belirlenen Semih Yürek ve onunla Irak'a gidip gelerek örgüt yöneticileri ve üyeleriyle temas kurduğu anlaşılan Rıdvan Tekin'in, örgütün emir ve talimatları doğrultusunda Ankara'da Anıttepe Askeri Gazino Müdürlüğü, Polis Akademisi Başkanlığı, Türkiye Emekli Subaylar Derneğine ait bina, Gölbaşı Özel Harekat Dairesi Başkanlığı, Kara Kuvvetleri Harita Mühendisliğine ait bina, Cebeci'de emniyete ait bina ve çevresinde ayrıntılı keşif yaptıklarının, buraların fotoğraflarını çekip detaylı krokiler çizdiklerinin belirlendiğine yer verildi.

İddianamede, şüphelilerin, keşif çalışması neticesinde elde edilen, bu binalarda kaç personel bulunduğu, çevresindeki güvenlik tedbirleri, güvenlik kameraları, sivil polis bulunup bulunmadığı, hangi saatlerde yoğunluk yaşandığı ve nasıl bir eylem yapılabileceğine ilişkin değerlendirmelerini çektikleri fotoğraflar ve krokiler ile birlikte flaş bellekle PKK terör örgütü sorumlularına gönderdiklerinin saptandığı kaydedildi. İddianamede, Yürek, Tekin ve Kiraz'ın, ayrıca yapılması muhtemel terör saldırılarında kullanılacak örgüte ait silahların bulunduğu yerlere ilişkin de eylemi gerçekleştirecek örgüt mensuplarına verilmek üzere krokiler çizdikleri belirtildi.

Bu doğrultuda, şüphelilerden elde edilen dijital materyaldeki krokide bulunan bilgilerle jandarmanın, 25 Şubat 2016'da Samsun Yolu Ortaköy Mezarlığı yakınındaki boş tarlada Bixi makinalı tüfek, el bombası, TNT, RDX, şarjörler, fişekler, cep telefonu düzeneği, elektrikli fünye gibi malzemeler ele geçirildiğine dikkatin çekildiği iddianamede, elde edilen dijital verilerdeki krokilerin ve el yazısı notların Semih Yürek'in el ürünü olduğunun uzmanlık raporuyla saptandığı, Yürek'in de krokilerin bir kısmını kendisinin çizdiğini ikrar ettiği bildirildi.

(Bitti)
Kaynak: AA