Erdoğan'dan ABD'deki mahkemeye sert sözler

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kars'ta düzenlediği kongrede konuştu.

Erdoğan'dan ABD'deki mahkemeye sert sözler
Erdoğan'dan ABD'deki mahkemeye sert sözler
Erdoğan, Reza Zarrab'ın 'tanık' olarak dinlendiği ABD'deki mahkemeye sert tepki gösterdi.

Erdoğan 'FETÖ alçağının temsilcileriyle kurulan mahkemeler ülkemi mahkum edemez' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Yurt dışına para gönderdi' iddiasına ilişkin cevabı da yine sert oldu.

Erdoğan, 'Belge dediği kağıtları gördükten sonra anladık ki birileri bu zatı fena halde tongaya düşürmüş' dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları

Benim dedem de burada Sarıkamış'ta şehit olmuştu. Onlar çağrı yapıldığı zaman ta Rize'den yola çıkarak ve Sarıkamış'ta şehadet şerbetini içmişlerdir.Burada kökenine, mezhebine bakmaksızın asırlardır bir arada yaşayan sizleri tüm bölgeye örnek gösteriyoruz.

EĞİLİRSENİZ HAKKIM SİZE HELAL OLMASIN

Kars 15 Temmuz'da tankların önüne gövdesini siper ederek kısa sürede hepsini kışlasına geri dönmesini sağlamıştır. Kars bugün de ülkesine saldırmak isteyenlere geçit vermeyeceğini göstermiştir. Kars'a bir teşekkür de 16 Nisan için borçluyum. Yüzde 51 diyerek tercihinizi büyük ve güçlü Türkiye'den yana gösteriniz. Kars'ın bizim gönlümüzde hep ayrı bir yeri olmuştur. Bizde Türküyle Kürtüyle Azerisiyle ayrılık yok bizde birlik var. Biz ayırabilir miyiz insanoğlunu birbirinden? Gençler, ne makamların ne gücün ne paranın karşısında eğilmeyeceksiniz. Eğilirseniz hakkım size helal olmasın! 250 şehidimiz olsun. Birileri Amerikaya gider bu ülkenin asıl sahipleri burada kalır.

BENİM ÜLKEMİ MAHKUM EDEMEZ

Birileri Amerika'ya gider birileri batının değişik ülkelerine gider ama bu ülke sahiplerine kalır. Kimisi Hans'ın kulu kölesi oluyor. Kimisi George'un kulu kölesi oluyor. Kimisi de sahte kurulan mahkemelerde yargılanmak suretiyle benim ülkemi yargılıyor. Boşuna uğraşmayın. Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun. Öyle sanal oluşturulan mahkemelerle, o Feto denilen alçağın uydurma temsilcileriyle kurulan mahkemeler asla benim ülkemi mahkum edemez. Güya benim ülkemi yargılıyorlar, boşuna uğraşmayın.'

ÇORUM'LA ÇORLUYU KARIŞTIRDI

İki haftadır süren tatsız bir tartışma var. Cevap versek kendimize yakıştıramıyoruz. Cevap vermezsek 'acaba' deniliyor. Birkaç hususa açıklık getirmek istiyorum. Bir müddet önce ana muhalefetin başındaki zat bir iddia ortaya attı. Laflar çok büyük ama özüne baktığınızda ortada bir komedi var. Bu şahıs geçen haftaki grup konuşmasında '17 Kasım'da Çorum'da bir konuşma yaptım' diye söze başladı. Böyle bir konuşma bulamadılar. Çünkü 17 Kasım'da Çorum'a gitmemiş. Çorlu'da bir konuşma yapmış. Çorlu ile Çorum'u karıştırmış. Kendince siyasi hayatının en önemli konuşmasını yapıyor. Ama Çorum ile Çorlu'yu ayırt edemiyor.

BENİM ÇOCUKLARIM YURT DIŞINA PARA GÖNDERMEDİ

Aynen şu ifadelerle güya şahsımı itham ediyor. 'Senin çocukların vergi cennetlerine para gönderdi mi, göndermedi mi' diyor. Hesap uzmanıymış ya, 'Hesaplaşalım' diyor. Kendisinin bu sorusuna gayet açık bir cevap verdim. 'Benim çocuklarım yurtdışına para göndermediler' dedim. Öne sürdüğün iddiaların belgesi var mı, açıkla dedim. Belgen varsa, çıkar gereğini yapayım. Yoksa çık özür dile diye meydan okudum. Azıcık onuru, haysiyeti, şerefi olan birisinin bu sözler karşısında iki yoldan birini seçmesini ifade ettim. Sonra bu zat birtakım kağıtlar sallayarak bilmem ne adasına şu kişi bu kadar bu kişi bu kadar yatırdı diye güya iddialarını belgelendirdi. Ama belge dediği bu iddiaları da kimseye vermedi.

BİRİLERİ BUNU FENA TONGAYA DÜŞÜRMÜŞ

Ben de geçmişte kendisinin birçok yalanını ifade ettim. Ardından sorduğu soruya cevabımı bir kez daha tekrarladım. Zerre kadar senin aklın olsa o isim özel kalem müdürü mü diye sorar. Kılavuzu karga olanın... Bunlar işte maalesef böyle bir yanlışın peşinde gidiyor. Belge dediği kağıtları gördükten sonra anladık ki birileri bu zatı fena halde tongaya düşürmüş. CHP'de bitmeyecek olan adamın ayağını kaydırma oyununa Kemal'in kendisini kurban edecekler. Orası artık bizi çok da ilgilendirmiyor. Bu zatın belgelerini görünce anladık ki bir şirket alışverişi için harcanan paraların dekontlarını 'Yurtdışına para gönderiyorlar' diye vermişler. Yani ortada yurtdışına gönderilen bir para yok. Halkbankası ile Albaraka arasındaki bir alıvşerilşin belgeleri var. Bu elindeki belgeler de sahte.

'BU ZATLA MUHATTAP OLMAK'

Bir zamanlar meşhur bir şarkı vardı ya? 'Allah'ım neydi günahım.' Bu zatla muhatap olmak bana böyle dedirtiyor. Hani denir ya 'Şeytan taşlamaktan tavafa fırsat kalmıyor.' Siyasi hayatımın en seviyesiz saldırılarına bu dönemde muhatap kaldım. Ben bu zata haddini bildiririm, orada bir sıkıntı yok da sürekli bu zatın yalanlarını dinlemek zorunda kalan milletimizin Allah yardımcısı olsun. Kendisinin surat derisi biraz kalın olduğu için yalanlarını yüzüne vurmamıza rağmen hala yerinde duruyor.

'YA İSPATLAYACAKSIN YA BEDELİNİ ÖDEYECEKSİN'

E, hani Cumhurbaşkanının yakınları yurt dışındaki vergi cennetlerine para gönderiyordu? Ben artık ana muhalefet demeyeceğim ana hıyanet diyeceğim. İddianı ya ispatlayacaksın ya da bedelini ödeyeceksin. Şimdi de Suriyeliler için harcanan parayı kafaya takmış. Sen ne anlarsın muhacirden, ne anlarsın ensardan ya. Suriyelilere harcadığımız parayı çık ispatla diyor. Ya sen kimsin ki ispatlayacağız ya. Tazminat davalardan kazandıklarımızla inşallah hanımlar için bir konaklama yurdu ve evi yapacağız.'