Bakan Kurtulmuş AA Editör Masası'na Konuk Oldu Açıklaması (4)

Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş: 'Dünya ekonomisi yılda yüzde 2,5 büyüyor, turizm sektörü yüzde 3,1 büyüyor. Önümüzdeki 10 yıl, bugünkü veriler göz önünde bulundurulursa, turizm sektörü 3,9 büyüyecek. Dünyadaki gayrisafi milli hasıla içindeki payı yüzde 10'lardan 11,4'e çıkacak. Türkiye bu büyüyen, gelişen, muazzam pastadan pay alması en mümkün olan ülkelerden birisi. Şu anda dünya altıncısıyız ama bu bize yetmez. Türkiye 10 yıl içerisinde ilk 3'e girebilecek bir performans ortaya koyabilir' '3 ana strateji öngörüyoruz. Bunlardan bir tanesi yeni pazarlara açılmak. Çin, Hindistan, Güney Kore, Japonya, Endonezya, Malezya gibi Uzak Doğu Asya ülkelerine açılmak. Aşağı yukarı bunları topladığımız zaman dünya nüfusunun yarısı. Buralarda, Hindistan'da 350 milyon yeni sınıf var. Muazzam bir güç, yeni zenginleşmiş, her türlü alım potansiyeli olan. Çin'de 300 milyonu aşkın bir orta sınıftan bahsediliyor. Dolayısıyla bütün bu ülkelerle ilişkilerimizi artıracağız. O kapıları tıklayacağız, o kapıları açacağız. Öyle 10 binlerle falan değil, milyonlarla ifade edilen turisti inşallah Türkiye'ye getirme imkanımız olacak ' 'Uzak Doğu, turizm bakımından şimdiye kadar ihmal edilmiş bir alandı. Çünkü her türlü zorluğa rağmen, ilk 9 ayda 4 milyonun üstünde Rus turist gelmiş, 3 milyona yakın Alman turist gelmiş. Bu, şu demek değil, Asya'ya açılıyoruz diye geleneksel pazarlarımızı ihmal edecek değiliz. Oradaki gücümüzü de artırmaya devam edeceğiz ama Türkiye'nin yeni kapıları açması lazım'

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, "Dünya ekonomisi yılda yüzde 2,5 büyüyor, turizm sektörü yüzde 3,1 büyüyor. Önümüzdeki 10 yıl, bugünkü veriler göz önünde bulundurulursa, turizm sektörü 3,9 büyüyecek. Dünyadaki gayrisafi milli hasıla içindeki payı yüzde 10'lardan 11,4'e çıkacak. Türkiye bu büyüyen, gelişen, muazzam pastadan pay alması en mümkün olan ülkelerden birisi. Şu anda dünya altıncısıyız ama bu bize yetmez. Türkiye 10 yıl içerisinde il üçe girebilecek bir performansı ortaya koyabilir." dedi.

Kurtulmuş, Anadolu Ajansı Editör Masası'nda, editör ve muhabirlerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı, son dönemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

3. Turizm Şurası'nın 15 yıllık bir sürenin ardından başladığı anımsatılarak, bir açılım kararı çıkıp çıkmayacağına ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, şuranın ilkinin 1998, ikincisinin de 2002 yılında yapıldığını belirtti.

Kurtulmuş, Turizm Şurası'nı turizmde üçüncü evrenin başlangıcı olarak gördüklerini ifade ederek, ilkinin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın turizmde başlattığı hamle olduğunu, özellikle altyapı bakımından eksikliklerin bulunduğu bir döneme rağmen turizmde ciddi bir atılım yapıldığını kaydetti.

İkinci hamlenin de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde yapıldığını anımsatan Kurtulmuş, Türkiye'nin bu süre içerisinde turizm sektörünün ihtiyaç duyduğu ne varsa hemen hepsini gerçekleştirdiğini bildirdi.

Özellikle turizm destinasyonlarının ulaşım altyapılarının tamamlandığını ve havaalanlarının açıldığını belirten Kurtulmuş, Türkiye'nin özellikle havayolu, iletişim ve haberleşme bakımından diğer ülkelerle rekabet edecek seviyeye çıktığını vurguladı.

- "Şurayla birlikte yeni stratejik hedefler koyacağız"

Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Şimdi altyapı da tamamlandı. Biz diyoruz ki bu üçüncü hamle dönemi. Yeni bir evreye giriyoruz. Oldukça yüksek bir birikim, tecrübe elde edilmiş oldu turizm sektöründe. Geçtiğimiz bir buçuk yıllık, iki yıllık süre içerisinde yaşanan şoklara da son derece dayanıklı olduğu, sektörün, ortaya çıkmış oldu. Şimdi önümüze bu şurayla birlikte yeni stratejik hedefler koyacağız. Turizm politikalarımızı gözden geçireceğiz. 2023 hedefimiz umarım ki bu toplantılardan sonra 2023'te 50 milyon turist, 50 milyar dolar turizm geliri hedefimizin belki daha yukarısında bir hedefi ortaya koyacağız."

"Tam manasıyla bir takım oyunu." ifadesini kullanan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Üniversiteler, araştırma merkezleri, turizm sektörü, turizmle ilgili meslek kuruluşları, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve diğer bütün ilgili bakanlıklarla beraber inşallah bir takım oyunuyla, bir seferberlik ruhuyla turizmde yeni bir hamle dönemini başlatacağız. Onun için bu şura çok önemliydi. Çok iyi hazırlandık."

Kurtulmuş, 13 farklı komisyonun bulunduğu şurada, 325 kişinin bu komisyon çalışmalarına katıldığına işaret ederek, sektörle ilgili 2 bine yakın insanın bir araya geldiğini ve şurayı takip ettiklerini bildirdi.

Şuranın sonunda bir bildirinin ortaya çıkacağını anlatan Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Bu rapor öyle salonlarda kalmayacak, birtakım tartışma odalarında kalmayacak. Bunları stratejik bir eylem planına dönüştüreceğiz. Zaten var olan eylem planında bazı düzenlemeler gerekiyorsa yapacağız ki öyle görünüyor. Ve önümüze bize orta vadede ve uzun dönemde Türkiye turizmini stratejik bir sektör haline getirebilmek için neler yapmamız gerekiyorsa onun harekat planı çıkmış olacak. Hakikaten bu iyi hazırlanmış şuranın önemli sonuçları olacağını düşünüyorum."

Şurada dün kendisiyle 8 bakanın da katıldığı bakanlar oturumu yaptıklarını, bunun ilk ve çok önemli olduğunu belirten Kurtulmuş, "Çok sayıda kurum ve kuruluş turizmle ilgili ama bir koordinasyon eksikliği var. Bu koordinasyon eksikliğini de tamamlamamız lazım." dedi.

- "Türkiye 10 yıl içerisinde il üçe girebilecek bir performansı ortaya koyabilir"

"Büyük bir pastadan bahsediyoruz. 'Turizm' dediğimiz pasta." diyen Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü:

"Doğrudan turizmin dünya ekonomisindeki payı 2.3 trilyon dolar. Yan etkileriyle, yani turizme bağlı sektörlerdeki etkilerini topladığınız an 7,6 trilyon dolar. Muazzam bir pay, muazzam bir pasta. Dünya ekonomisi yılda yüzde 2,5 büyüyor, turizm sektörü yüzde 3,1 büyüyor. Önümüzdeki 10 yıl, bugünkü veriler göz önünde bulundurulursa, turizm sektörü 3,9 büyüyecek. Dünyadaki gayri safi milli hasıla içindeki payı yüzde 10'lardan 11,4'e çıkacak. Türkiye'nin bu büyüyen, gelişen, muazzam pastadan pay alması en mümkün olan ülkelerden birisi. Şu anda dünya altıncısıyız ama bu bize yetmez. Türkiye 10 yıl içerisinde ilk üçe girebilecek bir performansı ortaya koyabilir. Bütün bunları yaparken de en büyük zenginliğimizin Türkiye'nin, bizatihi Anadolu'nun kendisi olduğunu düşünüyoruz. Dünyada böyle zengin bir ülke yok."

Türkiye coğrafyasından Truva'dan Osmanlı'ya kadar 24 medeniyetin geçtiğini aktaran Kurtulmuş, "İslam öncesi ve İslam sonrası muhteşem medeniyetlerin eserleri hala duruyor. Ve gün yüzüne çıkarabildiklerimiz bir miktar. Ama ondan çok daha fazlasını gün yüzüne henüz çıkaramamışız. Dört mevsim... İstediğiniz mevsim var, istediğiniz doğa şartları var. Yani turizmin her türlüsünü yapabilecek imkanımız var." diye konuştu.

Kurtulmuş, turizmi stratejik bir sektör haline getireceklerine işaret ederek, şu bilgileri verdi:

"3 ana strateji öngörüyoruz. Bunlardan bir tanesi yeni pazarlara açılmak. Çin, Hindistan, Güney Kore, Japonya, Endonezya, Malezya gibi uzak doğu Asya ülkelerine açılmak. Aşağı yukarı bunları topladığımız zaman dünya nüfusunun yarısı. Buralarda, Hindistan'da 350 milyon yeni sınıf var. Muazzam bir güç. Yeni zenginleşmiş, her türlü alım potansiyeli olan... Çin'de 300 milyonu aşkın bir orta sınıftan bahsediliyor. Dolayısıyla bütün bu ülkelerle ilişkilerimizi arttıracağız. O kapıları tıklayacağız, o kapıları açacağız. Öyle 10 binlerle falan değil, milyonlarla ifade edilen turisti inşallah Türkiye'ye getirme imkanımız olacak."

İkinci stratejik hedeflerinin de ürün çeşitlendirmek olduğunu belirten Kurtulmuş, sadece deniz, kum, güneş değil, tarih, kültür, doğa, sağlık, spor ve kongre turizmi gibi çok farklı alanlarda Türkiye'nin potansiyelini kullanarak ürünlerin çeşitlendirileceğini kaydetti.

Stratejik olarak üzerinde yoğunlaşılması gereken üçüncü önemli meselenin dünyada yoğun bir şekilde devam eden İslam karşıtlığı ve Türkiye düşmanlığı olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Türkiye turizmini de doğrudan etkileyecek birtakım yanlış, olumsuz algılar yapılmaya çalışıyor. Biz İslam karşıtlığı ve Türkiye düşmanlığına karşı kültürümüzü ve turizmimizi yumuşak gücün iki önemli enstrümanı olarak kullanacağız. Ve inşallah Türkiye hakkında çok daha olumlu kanaatlerin oluşmasını da sağlayacağız." diye konuştu.

Kurtulmuş, yarın sona erecek şuranın sonuç bildirisiyle Türkiye turizminin üçüncü hamle dönemine büyük bir seferberlik ruhuyla gireceğini ümit ettiğini aktardı.

Yeni pazarlara yönelik yapılacak çalışmalara ilişkin bir soru üzerine ise Kurtulmuş, Hindistan'ın en önemli seyahat acentaları birliğinin 640 üyesinin bulunduğu bir toplantıya katıldığını, verimli bir toplantı olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Onlar da Türkiye gibi zengin, kültürel yanı olan, çeşitliliği olan bu ülkeyi ziyaret etmek istiyorlar. Yani Çinliler, Hintliler denizden falan çok hoşlanmıyorlar. Onların mesela bir Kapadokya, bir Safranbolu, Kastamonu, Amasya, Mardin, Ordu, Trabzon birçok yer daha fazla dikkatini çekiyor. Mühim olan oradaki algıyı oluşturmaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Oyuncu, yönetmen ve yapımcı Aamir Khan'ı Türkiye'de ağırladıklarını bildiren Numan Kurtulmuş, Türk ve Hint toplumu arasında aile değerleri ve aileye bağlılık bakımından önemli benzerlikler bulunduğunu, Aamir Khan'ın Türkiye'de sevilmesinin sebeplerinden birinin de bu olduğunu anlattı.

- "Çin'de 2018 yılı Türkiye yılı olacak"

"Çin bambaşka bir dünya. Çin'de 2018 yılı Türkiye yılı olacak. 50 etkinlik planladık Çinli yetkililerle. Ben hem Kültür Bakanı ile hem Turizm Bakanı ile ayrı ayrı görüşmeler yaptım." diyen Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı:

"Onların da teklif edeceği yeni etkinliklerle Türk kültürünün tanıtılması için gayret sarf edeceğiz. Ben ümitliyim. Bir de tabii bahsettiğimiz ülkeler 10 binlerle ya da yüzbinlerle değil milyonlarla turist potansiyeli olan ülkeler. Çin'de Kültür Bakanıyla konuşurken dedik ki, '200 bin Çinli'yi önümüzdeki yıl bekliyoruz', 'Olmaz 2 milyon Çinli'nin gelmesi lazım. Bizde büyük bir potansiyel var' dedi. Bu yakınlaşmanın sağlanması önemli."

Özellikle Çin ile İpek Yolu, Yol ve Kuşak Projesi çerçevesinde ciddi bir yakınlaşma içerisinde bulunduklarına, bunun sadece Çin ile değil, bütün Asya ülkeleriyle Türkiye'nin yakınlaşması anlamına geldiğine değinen Kurtulmuş, Endonezya'nın 300 milyon nüfusa sahip Müslüman ülke olduğunu ve çok sayıda insanın hac ve umreye gittiğini belirtti.

Endonezyalı yetkililerle yaptıkları görüşmelerde, umreye gidecek kişileri umre seyahatlerinde 2 gün Türkiye'de, 2 gün de Kudüs'te konaklatmayı teklif ettiklerini aktaran Kurtulmuş, "Ümit ediyoruz ki onbinlerce Endonezyalı da bu vesileyle Türkiye'ye gelmiş olur. Uzak Doğu, turizm bakımından şimdiye kadar ihmal edilmiş bir alandı. Çünkü her türlü zorluğa rağmen, ilk 9 ayda 4 milyonun üstünde Rus turist gelmiş, 3 milyona yakın Alman turist gelmiş. Bu, şu demek değil, Asya'ya açılıyoruz diye geleneksel pazarlarımızı ihmal edecek değiliz. Oradaki gücümüzü de artırmaya devam edeceğiz ama Türkiye'nin yeni kapıları açması lazım." diye konuştu.

(Sürecek)
Kaynak: AA