Yalçın Açıklaması 'İşsizlik Sorunu En Büyük Sosyal Tehdittir'
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, İŞKUR’un 9. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “İşsizlik bugünün ekonomik ve sosyal bir riski, tedbir alınmazsa yarının en büyük sosyal tehdididir” dedi.
İŞKUR 9. Olağan Genel Kurulu Ankara’da toplandı. Genel Kurula Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Bakan Yardımcısı Orhan Yegin, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.
"İşsizlik sorununu çözelim"
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, genel kurulda yaptığı konuşmada işsizlik sorununa değindi. Yalçın, “İşsizlik bugünün ekonomik ve sosyal bir riski, tedbir alınmazsa yarının en büyük sosyal tehdididir. Dolayısıyla bugünün sorunlarını çözerken aynı zamanda yarının tehditlerini de ortadan kaldırmış oluyoruz. Türkiye ekonomisi tüm krizlere rağmen büyüyor. Bununla birlikte son 1 yıl içinde 1 milyonun üzerinde istihdam sağlanmış. Fakat işsizlik oranına baktığımızda ise geçen yılın aynı dönemine göre değişik olmadığını görüyoruz. Yani işsizlik oranı ekonomik ve sosyal politikalar için risk oluşturacak yüzde 10 seviyesinde seyretmektedir. İşsizlik oranının denetim noktası olarak yüzde 5’lerin; en sonunda da minimize edilerek sosyal ve ekonomik risk oluşturmayacak yüzde 1 seviyesine çekilmesi hedefimiz olmalıdır” şeklinde konuştu.
Yalçın, genç işsizliğin dikkat çekici oranlarda olduğunu vurgulayarak “Son yıllarda geliştirilen istihdam politikalarının merkezinde kadınların, gençlerin ve engellilerin istihdamına özel önem ve öncelik verilmesini olumlu buluyoruz. Ancak, genç istihdamı ve genç işsizlik noktasında pozitif olmamızı engelleyen rakamlar var. Bugün genç işsizlik rakamları yüzde 20’leri aşmış durumdadır. Eğitim düzeylerine göre, işsizlik oranları yaş grupları itibarıyla incelendiğinde; en yüksek riski taşıyan yaş grubunun ’gençler’ olduğu görülmektedir. Temmuz 2016 dönemi itibarıyla, eğitimli genç nüfustaki işsizlik oranı yüzde 24,7’dir. Bu durum; yeni istihdam alanlarının açılmasında yetersiz kalınmış olduğunu ve istihdam-eğitim ilişkisinin yeterince kurulamadığını göstermektedir” ifadelerini kullandı.
Yalçın’dan İŞKUR’un yönetim yapısına eleştiri
Yalçın ayrıca İŞKUR’un yönetim yapısına dair eleştirilerde de bulundu. “Türkiye İş Kurumu’nun, Mesleki Yeterlilik Kurumu ve İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurumu yönetimde olmayışımız sosyal diyalog mekanizmalarının sağlıklı işlemeyişine neden olmaktadır” diye konuşan Yalçın’ın önerileri de vardı. Yalçın, bu önerileri şu şekilde sıraladı:
“Yeni istihdamların oluşmasına katkı sunan, işsizlikle mücadele eden İŞKUR’un güçlü kadrosunun mali, sosyal ve özlük hakları da mutlaka artırılmalıdır. Bu kapsamda, kurumun mevcut personel sayısı ile Türkiye’nin tam istihdamının sağlaması, işsizlik sorununu çözmesi mümkün değildir. Türkiye İş Kurumu öncelikle kendi bünyesinde tam istihdamı sağlamalıdır. Mevcut boş kadrolar doldurularak kurumun personel sayısı maksimuma çıkarılmalıdır. İş ve Meslek Danışmanı sertifikası almış kurum personelin İMD kadrolarına atanmalarında öncelik tanınmasını; İŞKUR’da eğitim uzmanı kadro sayısı artırılarak il müdürlüklerinde ana hizmet servislerinde etkin kullanılmalarının sağlanması; İŞKUR’un uyguladığı aktif ve pasif işgücü programlarının uygunluğunun denetimi ve ÇSG Bakanlığı’nın İŞKUR tarafından yürütülen görevlerinin denetimi için il müdürlükleri bünyesinde görev yapmak üzere denetçi yardımcı ve denetçi kadrosu ihdas edilmesini bekliyoruz. Ayrıca; İ. ve M.D. Sertifikaları’nın 5 yılda bir yenilenmesi ile ilgili uygulamaya son verilerek, Mesleki Yeterlilik Sertifikasına sahip personelin sertifikalarının süresiz hale getirilmesini; İŞ-KUR personelinin yargılanmaları bakımından 4483 sayılı yasaya tabi tutulmalarını; kurumda görev yapan personele daha önce ödenmekte iken kaldırılan ikramiye ödemelerinin yeniden verilmesini ve İŞKUR Genel Müdürlüğü’nde düzenli aralıklarla görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı açılmasını istiyoruz.”
Kaynak: İHA
"İşsizlik sorununu çözelim"
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, genel kurulda yaptığı konuşmada işsizlik sorununa değindi. Yalçın, “İşsizlik bugünün ekonomik ve sosyal bir riski, tedbir alınmazsa yarının en büyük sosyal tehdididir. Dolayısıyla bugünün sorunlarını çözerken aynı zamanda yarının tehditlerini de ortadan kaldırmış oluyoruz. Türkiye ekonomisi tüm krizlere rağmen büyüyor. Bununla birlikte son 1 yıl içinde 1 milyonun üzerinde istihdam sağlanmış. Fakat işsizlik oranına baktığımızda ise geçen yılın aynı dönemine göre değişik olmadığını görüyoruz. Yani işsizlik oranı ekonomik ve sosyal politikalar için risk oluşturacak yüzde 10 seviyesinde seyretmektedir. İşsizlik oranının denetim noktası olarak yüzde 5’lerin; en sonunda da minimize edilerek sosyal ve ekonomik risk oluşturmayacak yüzde 1 seviyesine çekilmesi hedefimiz olmalıdır” şeklinde konuştu.
Yalçın, genç işsizliğin dikkat çekici oranlarda olduğunu vurgulayarak “Son yıllarda geliştirilen istihdam politikalarının merkezinde kadınların, gençlerin ve engellilerin istihdamına özel önem ve öncelik verilmesini olumlu buluyoruz. Ancak, genç istihdamı ve genç işsizlik noktasında pozitif olmamızı engelleyen rakamlar var. Bugün genç işsizlik rakamları yüzde 20’leri aşmış durumdadır. Eğitim düzeylerine göre, işsizlik oranları yaş grupları itibarıyla incelendiğinde; en yüksek riski taşıyan yaş grubunun ’gençler’ olduğu görülmektedir. Temmuz 2016 dönemi itibarıyla, eğitimli genç nüfustaki işsizlik oranı yüzde 24,7’dir. Bu durum; yeni istihdam alanlarının açılmasında yetersiz kalınmış olduğunu ve istihdam-eğitim ilişkisinin yeterince kurulamadığını göstermektedir” ifadelerini kullandı.
Yalçın’dan İŞKUR’un yönetim yapısına eleştiri
Yalçın ayrıca İŞKUR’un yönetim yapısına dair eleştirilerde de bulundu. “Türkiye İş Kurumu’nun, Mesleki Yeterlilik Kurumu ve İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurumu yönetimde olmayışımız sosyal diyalog mekanizmalarının sağlıklı işlemeyişine neden olmaktadır” diye konuşan Yalçın’ın önerileri de vardı. Yalçın, bu önerileri şu şekilde sıraladı:
“Yeni istihdamların oluşmasına katkı sunan, işsizlikle mücadele eden İŞKUR’un güçlü kadrosunun mali, sosyal ve özlük hakları da mutlaka artırılmalıdır. Bu kapsamda, kurumun mevcut personel sayısı ile Türkiye’nin tam istihdamının sağlaması, işsizlik sorununu çözmesi mümkün değildir. Türkiye İş Kurumu öncelikle kendi bünyesinde tam istihdamı sağlamalıdır. Mevcut boş kadrolar doldurularak kurumun personel sayısı maksimuma çıkarılmalıdır. İş ve Meslek Danışmanı sertifikası almış kurum personelin İMD kadrolarına atanmalarında öncelik tanınmasını; İŞKUR’da eğitim uzmanı kadro sayısı artırılarak il müdürlüklerinde ana hizmet servislerinde etkin kullanılmalarının sağlanması; İŞKUR’un uyguladığı aktif ve pasif işgücü programlarının uygunluğunun denetimi ve ÇSG Bakanlığı’nın İŞKUR tarafından yürütülen görevlerinin denetimi için il müdürlükleri bünyesinde görev yapmak üzere denetçi yardımcı ve denetçi kadrosu ihdas edilmesini bekliyoruz. Ayrıca; İ. ve M.D. Sertifikaları’nın 5 yılda bir yenilenmesi ile ilgili uygulamaya son verilerek, Mesleki Yeterlilik Sertifikasına sahip personelin sertifikalarının süresiz hale getirilmesini; İŞ-KUR personelinin yargılanmaları bakımından 4483 sayılı yasaya tabi tutulmalarını; kurumda görev yapan personele daha önce ödenmekte iken kaldırılan ikramiye ödemelerinin yeniden verilmesini ve İŞKUR Genel Müdürlüğü’nde düzenli aralıklarla görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı açılmasını istiyoruz.”