Prof. Dr. Nerimanoğlu Açıklaması

Suriye ve Irak’ta yaşanan son gelişmeleri değerlendiren Prof. Dr. Kamil Veli Nerimanoğlu, IKBY Lideri Mesud Barzani’nin görevini tamamen bırakmayarak bir çeşit “gölge lider” pozisyonunda kalacağını ileri sürdü.

Prof. Dr. Nerimanoğlu Açıklaması
Orta Doğu’nun uzun zamandır en huzursuz ülkelerinden olan Suriye ve Irak’ta son dönemde yaşanan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) gerçekleştirilen sözde bağımsızlık referandumu, IKBY Lideri Mesud Barzani’nin görevini bırakması ve İdlib Operasyonu gibi gelişmeleri değerlendiren İstanbul Aydın Üniversitesi Orta Doğu ve Kafkasya Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Kamil Veli Nerimanoğlu, 1 Kasım’da görevini bırakmaya hazırlanan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Lideri Mesud Barzani’nin liderlikten tamamen uzaklaşmayacağını, perde arkasında ipleri elinde tutmak isteyeceğini ifade etti.

“Sözde referandum beklenmedik bir gelişmeydi”

Azerbaycan’ın ikinci cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibey döneminde Başbakan Yardımcısı olan Prof. Dr. Nerimanoğlu, “Konunun tüm tarafları Mesud Barzani’den son dakikada bir geri dönüş bekliyordu, ancak bu gerçekleşmedi. Bu nedenle de sözde referandum için beklenmedik bir gelişme diyebiliriz” diye konuştu.

Barzani ile Türkiye’nin ilişkilerinin merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminden beri oldukça iyi olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Nerimanoğlu, “Barzani bölgesiyle rahmetli Özal’dan beri büyük ticari ilişkilerimiz vardı. Halen de var. Buna rağmen Barzani’nin, baskıları dinlemeyerek böyle bir hamle yapmasında, sanıyorum büyük güçlerin de etkisi vardı” şeklinde konuştu.



“ABD karşı görünüp el altından destekledi”

Sözde referandumun tüm Orta Doğu için ciddi bir güvenlik sorunu oluşturduğunun altını çizen Prof. Dr. Nerimanoğlu, “Sonuçlarının askıya alınması kararı bu sorunun getirebileceği tehlikeli sonuçları bir nebze hafifletti. Zira ABD ve İsrail’in el altından verdiği desteklerle gerçekleştirildiğini düşündüğüm bu gibi hamleler, PKK ve PYD gibi terör örgütlerinin de bölgede elini güçlendirir. Büyük Orta Doğu Projesi’nin de yavaş yavaş gerçekleştirilmeye başlandığının bir işareti olarak da değerlendirilebilir” dedi.

Prof. Dr. Nerimanoğlu, ABD’nin sözde referanduma görünüşte karşı çıkmasına rağmen el altından verdiği desteğin, her zamanki çifte standartlı yaklaşımından kaynaklandığını ifade etti.

Barzani daha fazla direnemezdi”

IKBY Lideri Mesud Barzani’nin 1 Kasım’da görev süresinin dolmasının ardından tekrar görev almayacağını açıklamasını “beklenen bir gelişme” olarak değerlendiren Prof. Dr. Nerimanoğlu, “Barzani’nin bu kadar baskıya ve özellikle Türkiye’den gelen, savaşı da içeren sert tavra daha fazla dayanması beklenemezdi. Ancak IKBY’nin tepesinden tamamen kopacağını zannetmiyorum. Gölge lider olarak yönetimin iplerini elinde tutmaya çalışacaktır. Bunun için de yeğeni Neçirvan Barzani’nin bir şekilde liderliğe getirilmesini sağlayacaktır diye düşünüyorum. Barzani bu mücadeleye bütün hayatını adamış bir insan. Dolayısıyla sıradan bir peşmerge olmayı, ya da köşesine çekilmeyi ondan bekleyemeyiz” diye konuştu.



İdlib için en iyi formül mevcut plandır”

Türkiye, Rusya ve Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) gerçekleştirdiği İdlib Operasyonu’nun, Türkiye’nin sınır güvenliği için son derece önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nerimanoğlu, “Ancak bu operasyon, savaştan daha çok, bölgedeki ateşkesin sürdürülebilir olması için gerçekleştirilen bir müdahale. Zira Suriye’de savaşın devam etmesini isteyen çevreler var. Bunların susturulması, bölgesel huzur açısından önem taşıyor. Komşu ülkelerin birlik ve bütünlüğü Türkiye’nin güvenliğinin teminatıdır. Türkiye de komşularının iç sorunlarına kolay kolay müdahale etme taraftarı olan bir ülke değil. Ayrıca petrol diye bir beklentisi de yok. Şimdiki durumda dıştan Rusya içten Türkiye formülü ile İdlib’e giriş bence bulunmuş en iyi formüldür” dedi.

“ABD çıkarı için Rusya’yla aramızı bozmamalıyız”

İdlib Operasyonu’nun olumlu seyretmesi halinde Suriye’deki ateşkesin güçlenerek devam edeceğini ileri süren Prof. Dr. Nerimanoğlu, “Ancak bu gelişme, sıcak çatışmaları da beraberinde getirebilir. ABD ile yaşadığımız kriz döneminin derinleşerek Türkiye’nin NATO’dan kopmasına varan gelişmelere sebep olabilir. Ancak Türkiye’nin de ABD çıkarları için Rusya’yla arasını bozmaması gerekir. Zira daha önce de söylediğimiz gibi ABD, çifte standartlı yaklaşımı en sık uygulayan ülkelerin başında gelir” şeklinde sözlerini bağladı.
Kaynak: İHA